By Antonis Stroggylakis/ info@eurohoops.net
Modern zamanın Euroleague’inde, İtalya’nın Bologna şehrindeki Final Four’dan itibaren, 13 farklı oyuncu Final Four’da MVP ödülüne ulaştı.
MVP seçiminde kriterler ve sebepler farklı olsa da tek bir gerçek var: O da bu oyuncular takımları adına karar verici konumda oldukları ve bu iki maçta da takımlarını şampiyonluk yolunda omuzlamaları.
Bazen skorerler veya oyun kurucu özelliklerini sahaya yansıtanlar en değerli oyuncu olarak seçildi. Bazen ise her ikisi.
İşte karşınızda 2002 Bologna’dan 2018 Belgrad’a kadar olan Final Four MVP’leri;
Bologna 2002 – Dejan Bodiroga (Panathinaikos)
2002’deki finale Panathinaikos ‘underdog’ olarak gelirken, rakip Virtus Bologna ise bunun tam tersiydi. Şaşaalı, yetenekli bir kadroya sahiptiler ve tüm öngörüler onların kazanacaklarını gösteriyordu. Fakat kadroda yalnızca bir eksik vardı, Dejan Bodiroga gibi bir oyuncu.
Maccabi Tel Aviv‘e karşı oynadığı muhteşem oyundan sonra Bodiroga final maçında da sahnedeydi. Maç, Yeşiller adına iyi başlamamış olsa da Sırp forvet sorumluluğu aldı, olabilecek her şekilde sayı üretip Bologna’nın savunmasına bolca zarar verdi.
Maç | Sayı | Ribaunt | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 26 | 9 | 11 | 34 |
Final | 21 | 7 | 6 | 26 |
Barcelona 2003 – Dejan Bodiroga (Barcelona)
Dejan Bodiroga üst üste ikinci kez Euroleague şampiyonu ve en değerli oyuncusu oldu. Sırp star sadece kendisi için tarih yazmakla kalmadı, Barcelona’yı da tarihe geçirdi. Onun oyunu sayesinde Katalan takımı, tarihinde ilk kez Euroleague şampiyonluğuna uzandı.
Liderliği, tecrübesi ve zor anları nasıl oynayacağını bilmesi, Barcelona’nın kupası kazanmasında çok kıymetliydi. Bir kez daha onu savunan oyuncuları perişan etti, özellikle maçın bitimine dakikalar kala bulduğu 6 sayı kupada önemli bir faktördü.
Maç | Sayı | Ribaunt | Asist | Verimlilik |
Yarıfinal | 17 | 4 | 4 | 20 |
Final | 20 | 8 | 2 | 27 |
Tel Aviv 2004 – Anthony Parker (Maccabi Tel Aviv)
Maccabi, Euroleague’deki hanedanlığına 2004 yılında kendi taraftarlarının önünde Tel Aviv’de başladı. Anthony Parker, yarı finaldeki CSKA Moskova engelini geçmesinde büyük rol oynadı. Finalde ise Skipper Bologna’ya karşı ortaya bir şov sunarak en değerli oyuncu ödülünün sahibi oldu.
Parker, tüm takım arkadaşlarını gölgede bırakarak şu ana kadar bir Euroleague finalinde gördüğümüz en iyi hücumun ana aktörü oldu. Sadece bu bile Amerikan oyuncunun neler yaptığını anlatıyor. 2 maçta yakaladığı 32.5 verimlilik puanı, Euroleague tarihinde bir oyuncunun Final Four’da yakaladığı en yüksek verimlilik puanı.
Maç | Sayı | Ribaunt | Asist | Verimlilik |
Yarıfinal | 27 | 6 | 2 | 31 |
Final | 21 | 4 | 3 | 34 |
Moskova 2005 – Sarunas Jasikevicius (Maccabi Tel Aviv)
Litvanyalı sihirbaz! Sarunas Jasikevicius, 2005 Moskova’da oynanan ve Maccabi’yi back to back şampiyonluğuna ulaştıran oyuncuydu. Yarı finalde Panathinaikos’a karşı oyun kurucu yeteneklerini sergilerken, finalde istekli Baskonia’ya karşı en iyi oyununu saklamıştı.
Hiçbir rakibi onu dizginleyemedi. Jasikevicius, hem kendisine skor üretti, hem de asistleriyle takım arkadaşlarının parlamasına imkan sundu. Maccabi’nin efsane pivotu Nikola Vujcic maç sonu onun hakkında: “O, Avrupa’daki en büyük lider” dedi.
Maç | Sayı | Asist | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 13 | 8 | 6 | 15 |
Final | 22 | 5 | 3 | 26 |
Prag 2006 – Thodoris Papaloukas (CSKA Moskova)
Eğer 2006 Final Four’unda CSKA Moskova, harika tasarlanmış bir bilgisayar olsaydı Papaloukas kesinlikle bunun işlemcisi olurdu. Eğer bir orkestra olsaydı Papaloukas orkestra şefi olarak elinde batonu sallar ve müziğin muhteşem bir ahenkle akmasını sağlardı. Her zaman olduğu gibi Teo, benchten gelip takımının hücumdaki aynası oldu.
Barcelona karşısındaki yarı finalde CSKA Moskova skor bulmakta zorluk çekerken çok değerli sayılar üretti. Finaldeki Maccabi Tel Aviv maçında ise penetreleri, asistleri ve cross passlarıyla Maccabi savunmasını darmadağın edip son şampiyona büyük zarar verdi. Onun bu katkısıyla CSKA Moskova, 35 yıl aradan sonra ilk Euroleague şampiyonluğunu kazandı.
Maç | Sayı | Asist | Ribaunt | Verimlilik |
Yarıfinal | 19 | 2 | 3 | 23 |
Final | 18 | 7 | 3 | 28 |
Atina 2007 – Dimitris Diamantidis (Panathinaikos)
Yarı finaldeki Baskonia maçında Panathinaikos savunmasının merkezi oldu. Fakat finaldeki CSKA Moskova karşılaşmasında ise neredeyse her yerdeydi. Oyununu yalnızca istatistik kağıdına bakıp açıklamak zor olur.
Bologna’daki zaferden 5 yıl sonra Panathinaikos, Dimitris Diamantidis’in all around liderliğiyle birlikte tekrar Avrupa’nın zirvesine döndü. Üçüncü çeyrekte skor 50-51 ilen 60-54’e getiren ve bu sekansta oyunun her iki tarafına da imzasını atan Yunan oyun kurucu için o gün, muhtemelen hayatının en muhteşem doğum günüydü.
Maç | Sayı | Asist | Ribaunt | Verimlilik |
Yarıfinal | 3 | 4 | 6 | 2 |
Final | 15 | 3 | 3 | 22 |
Madrid 2008 – Trajan Langdon (CSKA Moscow)
Alaskalı suikastçi 2008 Final Four’unda CSKA Moskova’yı toplamda altında, son 3 yılda ise ikinci kez Euroleague şampiyonluğuna taşıyan isimdi. Final maçında Maccabi Tel Aviv’e karşı star oyunuyla günün adamı oldu.
Sadece tek şut kaçırarak 21 sayı (2/2 iki sayılık, 4/5 üçlük) atmakla kalmadı, ayrıca 7 ribaunt aldı. 33 verimlilik puanıyla 2004’te Anthony Parker’ın 34’ünden sonra en iyi ikinci performansı gösterdi.
Maç | Sayı | Ribaunt | Top Çalma | Verimlilik |
Yarıfinal | 9 | 3 | 1 | 11 |
Final | 21 | 7 | 2 | 33 |
Berlin 2009 – Vassilis Spanoulis (Panathinaikos)
Henüz ilk Final Four’u olmasına karşın Vassilis Spanoulis ateşe atlamaktan korkmadı. Olympiakos’a karşı oynadığı yarı final maçında maça muhteşem başladı. Yalnızca gösterişli hücum yetenekleri sunmakla kalmayıp liderliğini de gösterdi ve Yeşilleri güçlü rakibi karşısında galibiyete taşıyıp Euroleague Final Four’una çıkardı.
CSKA Moskova maçında da mücadeleye aynı şekilde girip ilk 13 sayının 7’sini bulan Spanoulis ardından biraz yavaşlatılsa da namluda kalan tek bir mermisi daha vardı ve bunu da 3 dakika kala skoru 68-60’a getiren basketlerle yaptı.
Maç | Sayı | Asist | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 18 | 2 | 4 | 11 |
Final | 13 | – | 1 | 33 |
Paris 2010 – Juan Carlos Navarro (Barcelona)
2010’da Barcelona ve Olympiakos arasında oynanan final maçının sonlarında taraftar “MVP – MVP” diye bağırmaya başladığında içlerinde tahminlerinin doğru olup olmadığına dair çok ufak bir şüphe vardı. Ama şampiyonun ve Final Four’un en değerli oyuncusunun kim olacağını biliyorlardı.
Juan Carlos Navarro bulduğu üçlükler ve bıraktığı “göz yaşı” damlalarıyla şovunu ortaya koydu. Geleceğin top Euroleague skoreri maç boyunca müthiş bir özgüven ile oynadı ve kariyerinde en çok hatırlanacak anılardan birini ortaya koyup Barcelona’yı kupaya taşıdı.
Maç | Sayı | Asist | Ribaunt | Verimlilik |
Yarıfinal | 10 | 3 | 1 | 7 |
Final | 21 | 3 | 5 | 23 |
Barcelona 2011 – Dimitris Diamantidis (Panathinaikos)
Final Four’dan önce de “3D” olağan üstü bir sezon geçirmiş; All-Euroleague takımına seçilmiş, ligin en iyi savunmacı ödülüne sahip olmuş ve sezonun en değerli oyuncusu olmuştu. Yine de iki Final Four maçında da oyun kurucu kliniği veren ve takımının Panathinaikos kaptanı için bunlar yeterli değildi.
Dimitris Diamantidis, 2 maçta 9’ar asist yaparak Final Four’da yapılmış en yüksek asist sayısına ulaştı. Tamamlayıcısı Mike Batiste ile birlikte Euroleague tarihinde görülmüş en ölümcül pick and roll’lerin yaratıcısı olan Diamantidis, hem Siena hem de Maccabi’ye büyük zarar verdi. En kritik asisti ise finalde bitime 1 dakika kala skoru 71-74’e getiren pasıydı. 2011 Final Four MVP’si bir sonraki hücum topu çalarak maçın bittiğini ilan etti ve Panathinaikos zafere ulaştı.
Maç | Sayı | Asist | Ribaunt | Verimlilik |
Yarıfinal | 8 | 9 | 4 | 22 |
Final | 16 | 9 | 5 | 24 |
İstanbul 2012 – Vassilis Spanoulis (Olympiakos)
Euroleague Final Four tarihinde en büyük geri dönüşü gerçekleştiren Yunan Lider, ikinci kez MVP olup Olympiakos’un tarihindeki ikinci kupaya uzanmasını sağladı. Yarı Finaldeki Barcelona maçında Kırmızıların en skorer ve en pasör oyuncusu olan Spanoulis, maçın son dakikalarında çok kritik bir üçlük atıp Joey Dorsey’e galibiyeti getiren pası vermişti.
Final maçında CSKA Moskova’ya karşı muhteşem bir geri dönüşle sağlayan ve bitime saniyeler kala skoru 60-61’e getiren Olympiakos’ta Spanoulis son hücumda Alexey Shved’i kolaylıkla geçip Andrei Kirilenko’nun yardım savunmasına gelmesini sağladı ve muhtemelen Euroleague tarihinin en hatırlanacak basketinde asisti Printezis’e yaptı.
Maç | Sayı | Asist | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 21 | 6 | 6 | 15 |
Final | 15 | 2 | 6 | 9 |
Londra 2013 – Vassilis Spanoulis (Olympiakos)
Şampiyonluğu tekrarlamak isteyen Vassilis Spanoulis, yarı finalde CSKA Moskova maçında o kadar etkileyici oynayamadı fakat finaldeki Real Madrid karşılaşmasının ikinci yarısında öyle bir performans sergiledi ki, back to back şampiyonluğun kazanıldığı senede bu performans yıllarca konuşulacak bir maç haline geldi.
Spanoulis Madridlilere karşı ürettiği 22 sayının tamamını ikinci yarıda kaydetti. Üçüncü çeyreğe üst üste üçlüklerle giren Yunan oyuncu, takımına harika bir ritm yakalattı ve Real Madrid’in savunmasınını değiştirmesine neden olup işleri Olympiakos adına daha kolay hale getirdi. Pastanın üzerine çileği ise son çeyrekte çok uzaklardan gönderdiği üçlükle koydu.
Bu MVP ödülüyle birlikte Spanoulis, Euroleague Final Four’unda 3 kez MVP seçilen Toni Kukoc ile birlikte ikinci oyuncu oldu. Kazandığı Final Fourların hepsinde ise MVP olan tek oyuncu.
Maç | Sayı | Asist | Ribaunt | Verimlilik |
Yarıfinal | 8 | 4 | 5 | 9 |
Final | 22 | 4 | 2 | 13 |
Milano 2014 – Tyrese Rice (Maccabi Tel Aviv)
Kabul edin. Bunun gerçekleşeceğini siz de tahmin etmiyordunuz. Aynı şekilde CSKA Moskova’nın yarı finalde, Real Madrid’in ise finalde tahmin etmediği gibi. 2014 yılında Milano’daki finalde Tyrese Rice, iki büyük kupa adayını saf dışı bırakıp Maccabi Tel Aviv’e kupayı kazandırdı.
Teodosic’in önünden attığı maç kazandıran turnike, finalde olacakların habercisiydi. Rice final maçında son çeyreğe yalnızca 5 sayıyla girdi. Uzatma periyodundan önce son çeyrekte 7 sayı attı. Uzatma anlarında ise 2 üçlük ve 8 faul atışıyla tam 14 sayı kaydetti!
Maç | Sayı | Ribaunt | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 13 | 5 | 7 | 19 |
Final | 26 | 4 | 10 | 27 |
Madrid 2015 – Andres Nocioni (Real Madrid)
Andres Nocioni, 2015 Final Four’unda Real Madrid’e sadece 12 sayı ve 6.5 ribauntluk bir katkı getirmedi. Geçtiğimiz Final Fourlarda “Beyazların” eksikliğini yaşadığı element oldu ve İspanyollar en sonunda şanssızlıklarını kırıp kupayı aldılar.
Kupaya uzanırken sahaya sertlik, güç ve ruh getirecek birisini ararsınız. İşte Arjantinli veteranda bunu sağladı. Enerjisi ve tutkusuyla sahanın her iki tarafında da büyük etki yarattı. Sayı, ribaunt, blok veya basit bir yardım savunması… Nocioni Real Madrid’e bunları verdi.
Maç | Sayı | Ribaunt | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 12 | 6 | 7 | 18 |
Final | 12 | 7 | 3 | 18 |
Berlin 2016 – Nando De Colo (CSKA Moskova)
O sene normal sezonun en değerli oyuncusu olan ve 2015-16 sezonundaki formuyla yılın tartışmasız en iyi oyuncusu olan Nando de Colo, bunu Final Four’da da göstermeyi başardı.
Fransız oyuncu, yarı final maçında bir başka Rus takımı Lokomotiv Kuban’a 30 attı, finalde ise Fenerbahçe‘ye karşı çok iyi bir oyun çıkarmasa da maç sonu istatistiklerinde 22 sayıyı bulmuştu bile. Yakaladığı 26 sayı ortalama, onun Berlin 2016 Final Four’unun MVP’si olmasına yetti ve arttı bile.
Maç | Sayı | Asist | Kazandığı Faul | Verimlilik |
Yarıfinal | 30 | 4 | 7 | 30 |
Final | 22 | 7 | 11 | 26 |
İstanbul 2017 – Ekpe Udoh (Fenerbahçe)
EuroLeague’de bir daha ne zaman triple-double izleriz diye düşünürken Ekpe Udoh, az kalsın Final Four’da yapacaktı.
İstanbul’da oynanan Final Four’a damga vuran Ekpe, Fenerbahçe‘nin şampiyonluğunda büyük rol oynadı. Yarı finalde Real Madrid karşısında tarihin en iyi Final Four performanslarından birini sergileyen Amerikalı yıldız, 18 sayı, 8 asist ve 12 ribaundla maça damga vurdu.
Finalde belki istatistik olarak o kadar iyi değildi ama yaptığı 5 blokla yine maça damga vurdu ve Final Four’un MVP’si oldu.
Maç | Sayı | Asist | Ribaund | Verimlilik |
Yarıfinal | 18 | 8 | 12 | 36 |
Final | 10 | 4 | 9 | 29 |
Belgrad 2018 – Luka Doncic (Real Madrid)
Geçtiğimiz sene Belgrad’daki haftasonu Luka Doncic için rüya gibiydi.
Henüz 19 yaşında, sezon boyunca sakatlıklarla mücadele eden Real Madrid‘i taşıyan genç yıldız, bütün bu zorluğun karşılığını o haftasonu aldı.
O haftasonu önce normal sezonun MVP’si seçilen Doncic, daha sonra takımını şampiyonluğa ulaştırarak Final Four’un MVP’si seçildi. Hem yarı final hem de finaldeki performansları onun standartları için belki inanılmaz değildi ama takımın bir numaralı yıldızı olarak üstüne düşeni yerine getirdi.
Hem normal sezon hem de Final Four MVP’liği için bazıları başkasının ödülü hak ettiğini söyledi ama ortada bir gerçek var. Tarih yazan bu adam, daha önce o yaşta kimselerin yapamadığını yaptı ve henüz 19 yaşında EuroLeague’in zirvesine çıktı.
Maç | Sayı | Asist | Ribaund | Verimlilik |
Yarıfinal | 16 | 2 | 7 | 18 |
Final | 15 | 4 | 3 | 17 |