By Semih Tuna/ info@eurohoops.net
Geçmiş karşılaşmaları değerlendirmeye gerek yok. O günlerden bu yana hem teknik hem de oyuncu kadrolarında değişikliğe gidildi. Türk Basketbol Tarihi’nin başarı çıtasını yükseltmek için Fenerbahçe bugün sahaya çıkıyor. İşte Fenerbahçe – Laboral Kutxa karşılaşmasının ön izlemesi:
Buraya Nasıl Geldiler?
İlk turu orta viteste oynadıktan sonra, TOP 16’da ölüm grubuna düşmenin şanssızlığı Laboral Kutxa’yı yapacaklarından alıkoymadı (9 galibiyet 5 mağlubiyet ve saha avantajı). Çünkü Bourousis ve Perasovic’in ortak yapımında ortaya günden güne, maçtan maça daha iyi bir bir takım çıktı. Tabiri caizse “çiçek” gibi. Deplasmanda aldıkları mağlubiyet sayısının fazlalığı (13 maçta 8 kez) kimseyi rehavete kaptırmasın, bu durum günümüz Avrupa basketbolunda yaratılan atmosferlerden dolayı son derece normal. Bask ekibi İspanya ve Euroleague’de Barcelona&Real Madrid’e karşı 6 maçta 6 galibiyet ile sahadan çıktı, başarısını yakın geçmesi beklenen playoff serisinde Panathinaikos’u 3-0 ile süpürerek taçlandırdı. Kurdukları kimyanın üzerine yarı dönemde transfer dahi yapılmasına gerek kalmadı, asıl transfer, Bertans’ın sakatlığını atlatıp takıma dönmesi ve geçiş hücumunda önemli bir rol oynamasıyla gerçekleşti.
Evet, Fenerbahçe de sezon boyunca hem bireysel hem de takım performansını aşamalar geçtikçe yükseltti. Ancak sezona başladıkları seviye zaten öylesine yüksekti, öylesine dominanttı ki… Laboral misali bir etkiden söz etmek anlamsız kalıyor. Sezonun, belki de son yılların en dominant takımını izledik. Normal sezonu (8-2) ve TOP 16’yı (11-3) haftalar önce lider bitirmeyi garantileyen… TOP 16’da son şampiyonu sadece yenmekle kalmayıp, lokma lokma “yiyen” bir takım haline geldiler.
İki Takımın Oyun Tarzları ve Neler Yapılması Gerektiği
Basketbolda ribaunt ve geçiş hücumu, birbirini tetikleyen iki etken. Laboral’de 1-4 numaraların hepsinin bu özgürlüğü var. İlk ribaundu sağlam çektikten sonra oyun kurucu arama devirleri birçok takım için geride kaldı. Bilhassa Bertans’ın geri dönüşüyle hızlı hücum sayılarının artması, pozisyon sayısının da artmasını doğuruyor ve İspanyollar bu şekilde rakiplerinden hem daha fazla pozisyon bulurken bunun getirdiği etmen olarak da daha fazla ribaunt alıyor.
Fenerbahçe için kritik faktör, Bask ekibinin oyununu yavaşlatmak. Geçen senede iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen takımın sertlikle anılmaması, ilk yarı final maçında ayyuka çıkmış ve Fenerbahçe kontrolü ilk çeyrekten Real Madrid’e vermişti. Fakat bu sene işler değişti. Sarı Lacivertliler tam kadro olduğu her saniye uzun beşlerle sahada kalıp rakipleriyle göğüs göğüse çarpışıyor. Uzun rotasyonundaki iki “canavarın” yanısıra Bobby Dixon ve Kostas Sloukas gibi Avrupa’nın en iyi topa baskı yapan kısalarına sahip olması, rakiplerin dışa püskürtülmesi konusunda büyük avantaj sağlıyor. Rakibi 3 sayı çizgisinin dışına atan Fenerbahçe, bu kulvarda rakiplerine %30.9 ile üç sayı imkanı tanıyor. Euroleague’in bu kategorideki en iyi takımı konumunda yer alıyor. Fenerbahçe’nin 4-5 numarada Kim Tillie&Darko Planinic’in (Diop’un pek süre alacağını sanmıyorum) sahada olduğu dakikalar haricinde herhangi bir oyuncuyu zaten riske etme şansı yok.
Savunmada Laboral, 1-4 numaralarının atletik olmasını sürekli switchler ve yardım savunmalarıyla kullanıyor. Takımın “underdog” sıfatını almasının arkasında kadronun karakterli adamlardan kurulu olması da var.
İş yarı saha hücumuna kalınca Fenerbahçe’nin çilingirleri çok daha fazla. Kostas’ın sakatlıktan dönüp takıma ekstra bir hücum portföyü katması, Bogdan’ın oyununu bambaşka bir seviyeye çıkarması, Vesely’nin geliştirdiği mid-rangelerin yanına Ekpe’nin alçak post oyunu eklenince silahlar gayet yeterli. Ayrıca Vesely ve Ekpe gibi Avrupa’nın en mobil uzunlarına sahip olmak, Fenerbahçe oyun kurucularının işlerini kolaylaştırıyor.
Baskonia’nın rakip yarı sahadaki en büyük tehditi ise yüksek posta Bourosis’i yerleştirdikten sonra sıraları backdoor cutlar ile kısaları topla buluşturması. James ve Adams gibi atletik kısaların yanına Hanga ve Blazic gibi forvetleri ekleyince bu alanda gayet güçlüler aslında. Ama Fenerbahçe şu ana kadar kısa savunmasında bir sorun yaşamadığı gibi, Euroleague’in bu sezonki en iyi 5 oyuncusu arasında yer alan Malcolm Delaney’i hem topsuz hem de toplu oyunda hayattan soğuttu.
Real Madrid, aldığı başarısız sonuçlara rağmen ligde pozisyon sayısı en yüksek takımlardandı. Laboral tarzı benimsediği çabuk hücumlara karşı gerek taktik fauller, gerekse de savunmaya hızlı geçerek doğru pozisyon alan Obradovic’in ekibi, temponun yükselmesine izin vermedi. Real Madrid 3 maçlık serinin hiçbir bölümünde oyunu dikte edemeyince verimleri düştü. Kendi oyunlarını oynamadılar.
Tek maçlı eliminasyon serisi, her türlü sonucu sürprize açık hale getiriyor. Tüm sezon seni taşıyan oyuncunun eli tutmayabilir. Basketbol böyle bir oyun. Ancak tecrübe faktörü de önemli. Geçtiğimiz sezonki yarı final maçında bunu görmüştük. Eller ayaklara dolandı ve ne olduğunu anlamadan fark açıldı. Bu kez durum öyle değil. F4’te en tecrübeli ikinci takım Fenerbahçe ve buranın nasıl oynanması gerektiğini kadroya katılan yeni oyuncularla birlikte daha iyi biliyorlar. Avantajlı taraf Fenerbahçe. Umarız Türk Basketbolu’nda bir ilki başarıp finale yükselirler.