By Buğra Uzar / info@eurohoops.net
Anadolu Efes, geçtiğimiz sezonlardaki dev bütçelerle kurulmuş yıldızlarla dolu kadrolarıyla beklenen başarıları bir türlü elde edemedikten sonra, bu sezon daha mütevazi bir bütçeyle adeta hayata döndü. Tabii ki bunda yapılan doğru tercihlerin etkisi çok büyük.
Baskonia‘yla rüya bir sezon geçirip Final Four oynama başarısı gösteren Velimir Perasovic‘i takımın başına getiren Efes, sezona biraz yavaş başlasa da şu anda EuroLeague’in en formda takımlarından birisi ve sezonun en kritik bölümü yaklaşırken tüm rakipleri için korkutucu bir hal aldılar. Bunda hiç şüphesiz Hırvat koçun payı çok büyük. Perasovic, takıma yaptığı dokunuşlarla Anadolu Efes‘i birbiriyle oynamaktan keyif alan gerçek bir takım haline getirdi ve bu alınan keyif, oyuncuların her birinin gözlerinden anlaşılabiliyor. Sonuçta takım olmanın basketbol için ne kadar hayati bir önem taşıdığı aşikar. Anadolu Efes‘teki güzel kimya ve arkadaşlık ortamı, sahaya da çok pozitif olarak yansıyor ve lacivert beyazlılar her geçen gün performansını yükseltmeyi sürdürüyor. Ayrıca Perasovic’in benimsediği savunma kaynaklı yüksek tempoyu esas alan oyun sistemi de oyuncuları tarafından son dönemde neredeyse kusursuz bir şekilde sahaya yansıtılıyor ve bu da izleyenlere keyif veriyor.
Perasovic’in dokunuşlarını oyuncuların bireysel performanslarından da görmek mümkün. Başta Derrick Brown olmak üzere geçtiğimiz sezon da Efes formayı giyen oyuncuların performanslarında gözle görülür bir artış var. Jayson Granger son haftalarda ligin en formda oyuncularından birisi, keza Thomas Heurtel de kariyerinin en olgun sezonunu geçiriyor dersek yanılmış olmayız. Bu üç oyuncu da bu sezon birçok kez takımlarını sırtlarına alarak galibiyete taşıdılar. Playofflarda bireysel yeteneklerin de ne kadar önemli olduğunu varsayarsak böyle üç tehlikeli oyuncunun iyi birer form grafiğine sahip olmaları, Efes’i her zamankinden daha da tehlikeli bir takım haline getiriyor.
Ancak Perasovic’in savunmayı temel alıp alınan ribauntlarla da açık saha fırsatlarını kovaladığı sistemindeki en önemli oyunculardan birisi hiç şüphesiz Bryant Dunston. Amerikalı pivot, EuroLeague’e adım attığından beri ligin en iyi savunmacılarından oldu. Öyle ki 2 kez Yılın Savunmacısı ödülünü alarak bu başarısını somutlaştırmıştı. Efes’teki ilk yılında nispeten daha durgun bir performans sergileyen Dunston, Perasovic’in gelişiyle de savunmanın merkezi haline geldi. Avrupa’daki hemen hemen her pivotunun arkasında duracak bir isim olan Dunston, şu ana kadar hem kaleci çok başarılı hem de hücumda özellikle ikili oyunlarla oldukça fantastik bir bitirici konumuna geldi. Yaptığı patlayıcı smaçlarla takımını ve taraftarları ateşlemesi de cabası.
Perasovic’in sistemi için çok önemli olan bir diğer oyuncu da Tyler Honeycutt. Efes’e bu sezon katılan Honeycutt, sezonun şimdiye kadarki kısmında oyunun her iki yanında da sahaya olağanüstü bir enerji ortaya koydu. Bir potada ribaunt kovalayan Honeycutt’ı bir anda kendi sahasında blok yaparken ve hemen ardından da karşı potada pozisyonu smaçla tamamlarken görebilirsiniz. Bunları yaptığı sırada izleyenler onu takip ederken yorulsa bile o, aynı istek ve arzuyla sahada kaldığı her dakikayı değerlendirmeye devam ediyor. Öyle ki Honeycutt’un bu abartı enerjisi, Efes’in çoğu zaman oyunun temposunu arttırmasına ve bu sayede rakiplerine üstünlük kurmasını sağladı. Yüksek atletik yetenekleri sayesinde pozisyonuna göre üst düzey bir ribauntçu olan Honeycutt, işin savunma kısmında da birçok farklı pozisyonu savunarak Velimir Perasovic’in elini rahatlatabiliyor. İşin hücum kısmında da kendisine basit ve sınırlı setler çizilen bir oyuncudan ziyade daha aktif bir oyuncuya dönüştü. Bilhassa alınan hücum ribauntları,Anadolu Efes’in skor hanesine artı olarak defalarca kez döndü. Kısacası Honeycutt, Perasovic’in sisteminde Khimki’de olduğundan çok daha değerli bir parçaya dönüştü.
Efes’in bu başarısında sezon içerisinde yaptıkları doğru ayarlamaların da payı büyük. Sezon başında takıma katılan ancak bekleneni veremeyen Bryce Cotton ve Alen Omic’in yerine Brandon Paul ve Alex Kirk gibi iki doğru tercih yapmak, bu uzun ve yorucu sezonda Anadolu Efes’in rotasyonunu fazlasıyla rahatlattı. Özellikle Paul, Efes’in nispeten zorlandığı sete set hücumda kendini şutunu yaratarak takımının derin bir nefes almasını sağladı. Granger ve Heurtel’le birlikte oynayabilmesi de Efes’in rotasyonunun daha da genişlemesini ve takım için kritik rollere sahip bu iki oyuncunun maçların belirlendiği kritik dakikalara diri kalabilmelerini sağlıyor. Alex Kirk de çember savunuculuğu ve ikili oyunlardaki etkinliği sayesinde Dunston’ın yıpranmamasını sağlıyor. Sezon içerisinde takıma katılan bir başka oyuncu olan Can Maxim Mutaf da Anadolu Efes için bir başka koz olarak dikkat çekiyor. Daha çok Türkiye Ligi’nde forma şansı bulsa da yine de sahaya her girdiği dakikada elinden geleni yapıyor ve şut tehdidi sayesinde sahayı açarak Heurtel, Brown ve Granger gibi isimlerin daha rahat bire birler oynamalarını sağlıyor.
Lacivert beyazlılardan bahsederken Cedi Osman ve Doğuş Balbay‘dan bahsetmemek olmaz. Enerjik ikili sahada oldukları her an büyük bir gayretle işlerini yapıyor ve her fırsatta Efes’in tempoyu arttırmasını sağlıyorlar. Doğuş’un savunmadaki baskısı guardları yıpratırken bu sezon attığı sürpriz üçlükler de birçok takımın canını yaktı. Türk basketbolunun en potansiyelli yıldızlarından birisi olan Cedi Osman da oyununu geliştirmeye devam ediyor ve özellikle hücum kısmında başkalarına bağlı olmadan kendi şutunu yaratmaya başlaması onun gelecek kariyeri ve bu sezonki Anadolu Efes için büyük bir artı. Ayrıca saha görüşü de pozisyonuna göre oldukça iyi olan Cedi, ribaundu aldıktan sonra takımının çok hızlı bir hücuma çıkmasını sağlayabiliyor. Hatırlayın… İlk ribaundu aldıktan sonra fişek gibi sahayı geçip korkusuzca potaya drive eden ve turnikeyi bırakan Cedi portresini kaç kez gördük? Anadolu Efes’e bu sezon katılan DeShaun Thomas da özellikle dış şut tehdidiyle takımına işin hücum kısmında şu ana kadar ciddi katkı verdi. Aynı zamanda kısa beşli sistemde 4 numara oynayabilmesi de Perasovic’in kadrosunun alabileceği şekil sayısını arttırıyor.
Anadolu Efes, sezon başında kadroda büyük değişikliklere gitmese de yeni bir koçun getirdiği yeni bir felsefeye uyum sağlamak için bir alışma süreci yaşadı. EuroLeague’in bu formatında her takımın her takımı yenebildiğini düşünürsek onlar da hesapta olmayan mağlubiyetler aldılar. Ancak sezon ilerledikçe herkes rolünü gitgide daha iyi kavradı. Perasovic belli noktalarda oyuncularına çok keskin görevler verse de onlara mümkün olduğunca serbestlik de tanıyan bir koç. Bu da Efes’in mevcut kadrosundaki oyuncuları için oldukça uygun bir yaklaşımdı. Nitekim lacivert beyazlılar bunun meyvelerini de toplamaya başladı. Anadolu Efes’in kadrosundaki birçok isimle konuştuğumuzda hepsinin altını çizdiği önemli iki nokta var: “Takım içinde müthiş bir kimya var” ve “Birlikte oynamaktan keyif alıyoruz”. Bu iki hayati nokta da Efes’in son dönemdeki başarısının en temel sebebi. Bu noktada Perasovic’i alkışlamak gerekiyor.
Az önce de belirttiğim gibi EuroLeague’in bu sistemi takımlardan her maç %100’lerini vermelerini istiyor ve Efes de böylesine zorlu ve yoğun bir takvimdeki son 9 maçında 8 galibiyete ulaşıp sezonun son kısmında vites arttırmayı başardı. Üstelik yendikleri takımlar arasında Olympiacos, Baskonia ve Fenerbahçe gibi Final Four adayı üç takımın ve Belgrad’ta korkunç bir form grafiğine sahip Crvena Zvezda da var. Yani Anadolu Efes geçtiğimiz senelerde ihtiyacını duyduğu bir başka özelliği de bu sezon tekrar geri kazanmışa benziyor: Büyük maçları oynayabilme yetisi. Playoffların yaklaştığı bu dönemde Anadolu Efes’in böyle bir konuda güven depolaması onlar adına çok önemli bir başka artı. Son hafta oynanacak Real Madrid deplasmanı da Perasovic’in Efes’inin playofflar öncesi kendini gösterebileceği bir başka önemli sınav olacak.
Son dönemde muhteşem bir form grafiği yakalayan Anadolu Efes, bu sayede sadece playoffları garantilemekle kalmadı, aynı zamanda ev sahibi avantajı için de iddialarını hala sürdürüyor. Ev sahibi avantajına sahip olmasalar dahi yukarıda yer alan hiçbir takım onlarla oynamak istemeyecektir çünkü kendine inanan ve her takımı zorlayabilecek bir Anadolu Efes ellerini ovuşturarak onları bekliyor olacak.