Velimir Perasovic: “Herkesi Her Yerde Yenebilecek Bir Takımız”

by Buğra Uzar / info@eurohoops.net

Başarılı koç hem sezonun şimdiye kadarki kısmını yorumlarken, hem playoff serisine değindi hem de lacivert beyazlılarla olan hedeflerini anlattı.

İşte Hırvat koçl yaptığımız keyifli röportaj:

-Anadolu Efes sezona biraz yavaş başlasa da daha sonra ritmini buldu ve EuroLeague’de normal sezonun son kısmının en formda olarak göze çarptı. Peki size göre bu yükselişin sırrı nedir?

Bence sezonu çok zorlu bir fikstürle başladık. Deplasmanda Baskonia ve Olympiacos gibi iki zorlu takıma karşı oynadık ve daha sonra evimizde de CSKA Moskova’yla mücadele ettik. Bu üç maçı kaybettiğimizde herkes bunu kötü bir başlangıç olarak gördü. Ama sezon çok uzun bir maraton ve bu yılki formatta normal sezonda 30 maç yaptık. Daha sonrasında da görebildiğimiz üzere her şey birkaç hafta içinde değişebiliyor. Bu noktadan sonra performansımızı arttırdık. Senin de dediğin gibi son haftalardaki formumuz çok iyiydi. Deplasmanda Kızılyıldız ve Zalgiris’i mağlup ederek bizim için çok kritik galibiyetler aldık. Bu galibiyetler de bizim sıralamada yükselmemizi ve playofflara kalmamızı sağladı. Bence bu yıl EuroLeague herkes için çok zorluydu. İlk sıradaki takımlar bile birçok mağlubiyet aldılar. Son haftaya kadar kimse playoff sıralamasından emin değildi. Bu yüzden playofflara kalma başarısı gösteren herkes büyük bir şey başarmış demektir.

-Peki EuroLeague’in yeni formatını beğendiniz mi?

Evet, ben beğendim. Herkes açısından çok iyi olduğunu düşünüyorum ama oyuncular açısından eskiye göre daha zorlu. Her takım sakatlık problemleri yaşadı. Şu anda ne yazık ki biz de bu tarz problemler yaşıyoruz. Ama bu normal. Sonuçta her hafta uzun yolculuklar yapıp üst düzey maçlar oynarsanız sakatlıklar olabilir. Yeni sistemde belki tek sıkıntılı nokta bu olabilir. Ama yine de takımlar buna da uyum sağlayacaktır, daha geniş kadrolar kurabilirler. Biz büyük bir kadroya sahip olmanın sıkıntısını zaman zaman Türkiye Ligi’nde yaşıyoruz çünkü Türkiye’de başka, Avrupa’da başka oyuncularla oynuyoruz. İspanyol takımlarının böyle bir sıkıntısı yok çünkü her turnuvada aynı kadroyla mücadele edebiliyorlar. Burada yaşadığımız sıkıntı olarak bunu gösterebiliriz.

-Anadolu Efes’in takım kimyası çok üst düzey olarak gözüküyor. Biz de dışarıdan bunu gözlemleyebiliyoruz ve oyuncularla konuştuğumuzda onlar da aynı şeye dikkat çekiyorlar. Takım kimyasının bu kadar yüksek olmasını nasıl sağladınız?

Maçlarınızı kazandığınızda ve başarılı olduğunuzda herkes iyidir. Maçları kaybetmeye başladığınızda karamsarlık daha da artıyor. Ama şansımıza sezon içerisinde uzun süren krizler yaşamadık. Aslında son EuroLeague maçımızı ve son iki Türkiye Ligi maçımızı kaybettik. Bizim için sıkıntılı bir an olarak bunu gösterebiliriz. Özellikle playofflar öncesinde bunu düzeltmemiz lazım. Ama yine de ben her iki turnuvada da çok iyi bir pozisyonda olduğumuzu düşünüyorum ve elimizden gelenin en iyisini yapmak için savaşmaya devam edeceğiz.

-EuroLeague playofflarında Olympiacos ile oynayacaksınız. Bu seri hakkında neler demek istersiniz?

Olympiacos son 10 yıldır EuroLeague’in en ciddi takımlarından birisi. Kadrolarının en önemli oyuncularını uzun sürelerdir tutuyorlar. Yunan oyunculardan kurulu bir çekirdekleri var. Spanoulis, Printezis, Papanikolaou, Mantzaris, Papapetrou beşlisinden oluşan ekip aynı zamanda Yunan milli takımının da kalbini oluşturuyor. Bu oyuncularla sahada iyi performans verebilecek oyuncuları da kadrolarına kattılar. Diğer oyuncuları da çok iyi oyuncular ama onlar için Yunan oyuncular daha kritik. Onların evinde kazanmak gerçekten çok zor. Çok sert ve agresif bir basketbol oynuyorlar. Yüksek konsantrasyona sahipler. Pire’de kazanmak kolay değil. Ayrıca hiçbir zaman mücadele etmekten vazgeçmiyorlar. Maçların kritik anlarında tecrübeleri sayesinde çok iyi oynuyorlar. EuroLeague’in en zor rakiplerinden birisi ve kimse Olympiacos’a karşı oynamayı sevmez. Ama CSKA Moskova da Fenerbahçe de Real Madrid de Panathinaikos da çok zorlu rakipler. Bu noktada zaten kolay takım yok ve biz de önümüzdeki engelle baş etmek zorundayız ve bu engel de Olympiacos.

-Takımınızın performansı son dönemde yükselişte, sahada iyi basketbol oynuyorsunuz. Peki takımınızın ritmini tam zamanında bulduğunu düşünüyor musunuz?

Birkaç çok iyi maç çıkarttık. Ama özellikle EuroLeague’de üst düzey konsantrasyonla oynadığımız maçların ardından şu anda konsantrasyonumuz biraz düşmüş durumda. Aslında bu da biraz normal. Bazen büyük bir hedefi başardığınızda, ki bu bizim için playofflara kalmaktı, oyuncular ufak bir ara veriyorlar ve aktif dinlenme yapıyorlar. Benim için tüm oyuncularımın tam kapasitede olması çok önemli. Alex Kirk bir sakatlık yaşamıştı ve 2 haftalık bir aranın ardından o geri dönüyor. Şimdi Granger’ın ufak bir sakatlığı var. Ayrıca Honeycutt’ın da bir problemi var ve belki de ilk maçlarda oynayıp oynamayacağını henüz bilemediğimiz tek oyuncu o. Ama diğer oyuncularım iyi durumda ve performanslarını göreceğiz. Olympiacos’a oynamak kolay değil ve bu yüzden her oyuncumdan üst düzey katkı almam gerekiyor.

-Geçtiğimiz yıl Baskonia ile favori olmadığınız bir playoff döneminde çok başarılı bir performans göstermiştiniz ve Final Four’a kalmıştınız. Bu yılki Anadolu Efes’le geçtiğimiz yılki Baskonia arasında hızlı tempo basketbol, bazı ortak noktalar görmek mümkün. Takımınızın aklınızdaki ilk tasarladığınız noktaya gelebildiğini düşünüyor musunuz?

Evet, bunu söyleyebilirim. Başlangıçta atletik bir kadro kurmak istedik. Avrupa’nın en yetenekli takımı olmayabilir ama çok atlet bir takım. Eğer koşabilirsek ve atletik yeteneklerimizi kullanabilirsek herkes için büyük bir tehlikeyiz. Ayrıca birçok zaman atletik takımlar gibi karar alıyoruz. Çok fazla düşünmeden, kalbimizle kararlar… Bu bazı maçlarda sorun oluyor. Biz koşmayı seven bir takımız, hızlı karar alan bir takımız. Bu bazen iyi ve bazen kötü. 5’e 5 yarı saha basketbolu oynayacaksanız biz bu noktada harika bir takım değiliz. Bizim oyunun ritmini değiştirmemiz gerekiyor ve bunu yaptığımızda da herkesi yenebiliriz.

-Birçok farklı oyuncunuzdan üst düzey katkı almayı başardınız. Thomas Heurtel, ayın en değerli oyuncusu seçildi, Derrick Brown ve Jayson Granger’ın haftalık MVP ödülleri var. Bryant Dunston ve Tyler Honeycutt çok kritik katkılar veriyor. Sahip olduğunuz oyuncu grubu hakkında neler söylemek istersiniz?

Bir koç için oyuncuları hakkında dışarıya konuşmak çok kolay değil. Ama ben onlardan çok memnunum. Onlar benim felsefemi anlıyorlar ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Bir oyuncu özelinde bakacak olursanız bu uzun sezonda onların kötü ve iyi performanslarını görebilirsiniz. Ama en önemli nokta ise basketbollarını geliştirmek ve takımın başarılı olmasını istiyorlar. Bu kilit nokta. Takımsal olarak başarılı olmak için çok savaşıyorlar çünkü takım başarılı olamadıktan sonra performanslarının çok da önemli olamadığının farkındalar. Bu maçlar onlar için herkesin izlediği bir vitrin gibi ve bu yüzden ellerinden gelen en iyisini yapmak istiyorlar.

-Cedi Osman’dan da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Türk basketbolunun en büyük genç yıldızlarından birisi. Siz onun geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?

Cedi aslında sadece genç bir oyuncu değil, o takımın önemli bir parçası. Bence kesinlikle NBA’e gidecektir. Orada yakalayacağı başarı başka bir olay. Oradaki başarısı, Avrupa’ya göre çok başka bir basketbolun oynandığı lige göre oyununu nasıl adapte edebileceğine bağlı. Cedi, müthiş bir isteğe sahip, harika yetenekleri var. Bizim için çok önemli bir oyuncu. Özellikle Türkiye Ligi için çok önemli çünkü orada biraz daha fazla oynayabiliyor. Ama EuroLeague’de de bizim için çok önemli ve ona çok saygı duyup güveniyoruz.

-Yunan takımlarına karşı iyi bir dereceniz var ve geçtiğimiz yıl da playofflarda bir Yunan takımını elemeyi başarmıştınız. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz?

Elediğimiz takım Panathinaikos’tu, Olympiacos değil (Gülüyor). Geçtiğimiz yıl Panathinaikos’u playofflarda iki kez yenmeyi başardık. Üstelik onların sahasında. Yunanistan’da oynamak çok zor. Bunu biliyoruz. Ama iyi oynarsanız herkesi her yerde yenebilirsiniz. Biz büyük bir başarı elde etmek istiyoruz ve bu da Final Four’a kalmak. Olympiacos gibi güçlü bir takım karşısında işimizin kolay olmadığını biliyoruz ama elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

-Bu sezonun size göre en mutlu edici noktası ne oldu?

Playofflara kaldığımız an diyebilirim. Çünkü bu yılki EuroLeague’de sadece biz değil tüm takımların büyük beklentileri vardı. 16 takım da playofflara kalabilecek takımlardı. Her takımın kaliteli oyunucuları var. Böyle bir turnuvada 16 galibiyet almış olmak bizim için büyük bir başarı. Aslında bu çok büyük bir başarı olarak gözükmeyebilir ama üst sıradaki takımlarla aramızda çok az fark var ve bu da yaptığımız şeyin büyüklüğünü gösteriyor. Playofflara kalma yarışı bizim için çok duygusal oldu ve sonunda kalmayı başardığımızda çok mutlu oldum.

-Sezon öncesi sizinle konuştuğumda bana “Anadolu Efes’te yarım kalmış bir işim var” demiştiniz. Sezonun bu noktasında bu işleri tamamlamaya yakın olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bence bu yıl şu ana kadar çok iyi işler yaptık. Türkiye Kupası’nda finale kaldık. Ne yazık ki kupayı kazanamadık ama finallere gelmek de iyi bir başarı. Türkiye Ligi’nde de iyi bir pozisyondayız ve umarım iyi şeyler başaracağız. Henüz konuşmak için çok erken. Ama EuroLeague playofflarına kalmak bizim için büyük bir başarıydı. Playofflara kalan her takımın büyük bir iş başardığını düşündüğümü bir kez daha söylemek istiyorum. Sezonun final kısmı henüz çok uzakta ancak iyi yolda olduğumuzu söylemeliyim. Başarı elde ettiğimiz zaman ben de hedeflerimi gerçekleştirip bu işlerimi tamamlamış olacağım.

Related Post