By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Şu aralar TOFAŞ Gelişim’de koçluk yapan Serkan Erdoğan, Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli skorerlerden biri.
Euroleague kariyerine Ülker’de başladıktan sonra pek alışık olmadığımız bir şekilde kariyerini Avrupa’da devam ettirme kararı alan Serkan Erdoğan, 2005 yazında Baskonia’ya gitti. Baskonia’da iki sezon geçiren başarılı basketbolcu, İspanyol ekibiyle üç kupa kazanırken, iki kere de Euroleague’de Final Four oynama başarısı gösterdi.
Serkan Erdoğan’ın Baskonia ile iki sezon arka arkaya Final Four’a kalması çok özel bir başarı ancak özellikle 2005-2006 sezonunda yaptıkları çok daha özeldi.
2005-2006 sezonunda Obradovic’in Panathinaikos’u ile eşleşen Baskonia, formda bir sezon geçirse de seri öncesi favori olan taraf, ev sahibi avantajını elinde bulunduran Panathinaikos’tu. Serinin ilk iki maçını da takımlar evlerinde kazandıktan sonra seri üçüncü maça, OAKA’ya gidince herkes Panathinaikos’un turu atlayacağı taraf olduğunu düşündü ancak Serkan Erdoğan buna izin vermedi. Serinin üçüncü maçında 20 bin seyircinin önünde 25 dakika sahada kalan Serkan Erdoğan, 4-6 üçlük isabetiyle 24 sayı atarken, takımının en skoreri olarak Baskonia’yi Final Four’a taşıdı.
O gün 20 bin Yunan taraftarı susturan Serkan Erdoğan ile o maçı günü ve bu sene oynanacak playofflar hakkında konuştuğumuz zaman ise bize o günün çok ilginç yanlarını anlatıyor.
Maç sonrası bir Yunan gazetecinin, kendisine gelip “Siz Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu musunuz?” diye sorduğunu söyleyen Serkan Erdoğan, “Benim için çok farklı bir gündü. Daha sabah kalktığımda bunu hissetmiştim. O sabah şut antrenmanı sırasında bütün takım ortaya 100 dolar koydu ve orta sahadan şut yarışı yaptık. Yarışmayı kazanarak tam 1000 dolar kazanmıştım. Gerçekten benim için rüya gibi bir gündü. Kendimi çok iyi hissediyorum. Zaten formdaydım. Kral kupasını kazanmıştık ama kenardan gelen bir oyuncunun oyuna 24 sayı gibi bir katkı vermesi çok önemlidir. Maçtan sonra bir Yunan gazeteci gelip, “Siz Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu musunuz?” diye sormuştu. Yunanlılar o zamana kadar gerçekten böyle düşünüyormuş. Bende çok şaşırmıştım” dedi.
Playoff’ın döneminin nasıl geçtiğini sorduğumuz Serkan Erdoğan, “Normal sezonda mücadele ettikten sonra Final Four için son durak playoff’lar oluyor. Bundan dolayı da stres katsayısı artıyor. Stresle birlikte zorluk seviyesi de artıyor. Bu doğal bir şey. Burada önemli olan takımın ana oyuncularının motive kalması. Bir de burada istediğiniz kadar oyuncularınızın playoff tecrübesi olsun, önemli olan kulüp gelenekleri.. Fenerbahçe, son yıllarda yaptıklarıyla bu konu aştı. Efes ise yıllar önce Final Four oynama başarısı gösterse de son yıllarda hep burada tıkandı. Onlarda eşiği bir kere aşabilirse ben devamını geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kendi dönemlerine göre Türk takımlarının, işlerinin daha zor olduğunu söyleyen Serkan Erdoğan, “Bizim dönemimizde playoff sistemi üç maç üzerindendi. Bizden sonra bu sayı beşe çıktı. Bir de bu sezon değişen formatla birlikte çok zor bir normal sezon geçti. Bunun yanında yerel ligimizin kalitesi çok arttı. Lig artık çok daha zor. Benim Ülker’de oynarken, ligdeki normal sezon bizim için hazırlık maçı gibiydi. Daha çok dinleniyorduk. Şimdi ise ligdeki her takım, size yenebilecek durumda. Bunun zorluğu takımlarımızı da etkiliyor” dedi.
Üç takımımızın serilerindeki şanslarını değerlendiren Serkan Erdoğan, “Üç takımımız da playoff yapmayı başardı. Ben Fenerbahçe’yi seride şanslı görüyorum. Tabii zor bir rakiple oynayacaklar ama Fenerbahçe, son iki sezonda Final Four yaparak, sırtındaki maymunu attı. Bu yüzden Fenerbahçe’in yine Final Four oynayacağını düşünüyorum. Daçka tarihinde ilk kez oynayacak. Real Madrid, güçlü bir takım. Yıllarca üst üstte playofflara kaldı. Ama ben Daçka’nın oyun planının Madrid’e ters gelebileceğini düşünüyorum. Efes ise bu sezon çok daha iyi. Final Four’u çok istediğini gösteriyor. Bu yüzden Efes için seri boyunca streste önemli bir savaş olacak. Daçka tarihinde ilk kez burada mücadele edecek. Efes daha önce iki kere Final Four yaptı ama yeni Euroleague’de yıllardır Final Four’un kapısından dönüyor. O yüzden stresli olacaklardır. Efes üstündeki stresi atabilirse yıllardı kapısından döndüğü Final Four’a kavuşabilir” dedi.
Serkan Erdoğan, oynaması en zor deplasman hangisi sorumuza ise herkese göre farklı bir cevap veriyor; “Üçü de zor deplasmanlar ama ben Türk takımları için Madrid’in daha zorlu olduğunu düşünüyorum. Yunan taraftarları, Türk taraftarları gibi. O yüzden Türkiye’de oynanan maçlar sebebiyle oyuncular o atmosfere alışkın olacaktır. İspanyol taraftarı, daha çok hakemi etkilemeye oynar. Oyunu çok iyi bildikleri için hakem üzerinde baskı kurarlar. Yunan taraftarı ise daha duygusal. Hakemi etkilemekten daha çok marş söylerler.“