Olympiacos – Anadolu Efes Serisini İzlemek İçin 5 Sebep

18/Nis/17 15:08 Nisan 18, 2017

Bugra Uzar

18/Nis/17 15:08

Eurohoops.net

İki farklı tarzda takımın büyük ödül için kıyasıya mücadelesi! İşte Olympiacos’la Anadolu Efes’in playoff eşleşmesini izlemek için 5 sebep:

by Buğra Uzar /info@eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’de playofflara kalma başarısı gösteren üç temsilcimizden birisi olan Anadolu Efes, buraları oynamayı çok iyi bilen Olympiacos‘la karşılaşacak. Sezonun ikinci yarısında harika bir performans gösteren lacivert beyazlılar, önündeki bu zorlu engeli aşarak İstanbul’daki Final Four’a kalabilmek için uğraşacak. Tabii ki bu kıran kırana mücadele de basketbolseverlere oldukça keyifli bir seri vaat ediyor.

İşte sebepleri:

1- Oyunun Temposu

Serinin belki de en kilit noktası olarak oyunun temposunu gösterebiliriz çünkü iki farklı stilde takım karşı karşıya gelecek. Perasovic‘in Efes‘i, EuroLeague’in en atlet takımlarından birisi ve her fırsatta gaza basarak tempoyu yükseltmeye çalışıyorlar. Bunu başardıklarında da gerçekten çok tehlikeli bir takım haline dönüşüyorlar. Olympiacos ise daha geleneksel tarzda bir takım ve yıllardır kendilerini başarıdan başarıya koşturan yarı saha sete set hücumunda daha etkili oluyorlar. Yani Efes‘in tam tersi!

Bu yüzden sahada hangi takımın basketbolunun oynanacağı hayati önem taşıyor. Efes, Heurtel ve Granger önderliğinde her seferinde tempoyu arttırmak ve Honeycutt ve Brown gibi açık sahada ölümcül yeteneklere sahip forvetlerini kullanmak isteyecektir. Olympiacos ise mümkün olduğunca oyunun temposunu düşürerek Spanoulis ve Printezis önderliğinde bol bol ikili oyun oynamayı ve aynı zamanda Efes‘in sete set hücumdaki zaaflarını kullanmayı hedefleyecektir. Bu noktada iki takımın guardlarına da büyük sorumluluk düşüyor. Bakalım terazi hangi tarafa doğru kayacak?

2- Ribaunt Savaşı

Aslında bu nokta yukarıda yazdığım sebeple de çok bağlantılı bir konu. Oyunun temposunu ayarlama konusunda ribauntları almak çok önemli. Savunmada alınacak net ribauntlar, oyunun temposunun artmasını doğrudan sağlayabilir. Ya da rakip potada alınacak ribauntlar hem ikinci şans sayıları imkanı doğururken, aynı zamanda rakibin koşmasını da önleyebilir. Yani iki takım için de ribauntlar serinin en kritik noktalarından birisi.

Bu iki takım da bu konuda oldukça iyi. Olympiacos bu sezon Turkish Airlines EuroLeague’in normal sezonunun en çok ribaunt alan takımı. Anadolu Efes de normal sezonun en çok ribaunt alan dördüncü takımı konumunda ancak Olympiacos‘tan sadece 0.47 ribaunt gerideler. Yani ribaunt konusundaki bu mücadele oldukça çetin geçecek. Burada eğer bir takım diğerine net bir üstünlük kurarsa oyunun ve dolayısıyla da serinin genelinde çok büyük bir avantaj elde etmiş olacak.

3- Giorgos Printezis – Khem Birch vs Derrick BrownBryant Dunston

Pota altındaki bu büyük mücadele de izleyenlere büyük keyif verecek. Derrick Brown, Perasovic‘in gelişiyle adeta yeniden doğdu ve bu sezon muhteşem bir performans gösterdi. Rakibi Giorgos Printezis’i anlatmaya ise kelimeler yetmez. Avrupa basketbolunun en büyük yıldızlarından birisi olan Yunan forvet de sezonun en formda isimlerinden. İki oyuncunun da hücum repertuarı oldukça geniş ve küçücük bir anlık konsantrasyon eksikliğini bile cezalandırabilecek nitelikteler. Bu çok yetenekli iki oyuncunun eşleşmesini izlemek basketbolseverlere büyük keyif verecektir.

Bir diğer pota altı eşleşmesi ise “eskiyle yeniyi” karşı karşıya getiriyor. Bryant Dunston, Olympiacos‘la oldukça başarılı sezonlar geçtikten sonra geçtiğimiz yıl Efes‘e geldi. Amerikalı pivot da tıpkı Brown gibi Perasovic‘in gelişiyle birlikte performansını yükseltti ve Anadolu Efes‘in savunmasının merkezi konumunda. Hücumda da ikili oyunları patlayıcı smaçlarla bitirerek momentumunun takımına geçmesini sağlayabiliyor. Olympiacos, Dunston’ın gidişini Patric Young’la doldurmayı denese de sakatlıklardan dolayı bunu başaramadılar. Ancak bu sezonki takviyeleri olan Khem Birch ile bunda başarılı olmuş durumdalar. Halef ve selefin bu mücadelesi de çok belirleyici olacak çünkü iki oyuncu da takımlarının savunmalarının son hattı ve bu yüzden çok kritik sorumlulukları var.

4- Olympiacos‘un Tecrübesiyle Anadolu Efes‘in Heyecanı

Olympiacos son yıllarda EuroLeague’in en başarılı takımlarından birisi, Final Four’ların müdavimi. Üstelik bu başarıları elde ettikleri çekirdeği de uzun yıllardır koruyorlar. Kısacası Yunan ekibi EuroLeague’in en tecrübeli kadrosuna sahip ve nasıl kazanacaklarını, buraları nasıl oynayacaklarını ve sonuca nasıl ulaşacaklarını biliyorlar. Anadolu Efes ise Olympiacos‘a kıyasla daha tecrübesiz bir kadroya sahip ama yine de buraları oynamak için oldukça hevesli ve enerjikler. Üstelik Final Four’un İstanbul’da olması gibi ekstra bir motivasyon kaynakları var. Gerçi İstanbul’da düzenlenen Final Four denilince akla gelen takıma karşı oynayacak olmaları da bu motivasyonlarını törpüleyebilir.

5- Kısaların İstikrarı 

İki takımın da kısaları çok inişli çıkışlı bir sezon geçiriyor dersek yanılmış olmayız. Olympiacos‘un lideri Vassilis Spanoulis, bu sezon yaşadığı bolca sakatlık problemlerinin de etkisiyle kariyerinin en kötü sezonlarından birisini geçiriyor. Yunan ekibi bu noktaya kadar onun bu düşük performansını tolere ederek gelmiş olabilir ancak eğer daha fazlasını istiyorlarsa V-Span’in mutlaka silkinip kendine gelmesi şart. Spanoulis’in yanı sıra Errick Green ve Vangelis Mantzaris’in ona nasıl yardımcı olacakları da büyük soru işareti çünkü bu iki oyuncu da sezon içerisinde bir türlü istikrarı yakalayamadı. Lojeski’nin de sakatlığı sebebiyle bu oyuncuların üzerindeki yaratıcılık sorumluluğu daha da artmış durumda ve bu sorumluluğun altından ne derece kalkabilecekleri serinin kaderini belirleyecek.

Anadolu Efes de kısalarının istikrarı yakalayamamasından dolayı dönem dönem sıkıntılar yaşadı. Hem Heurtel hem de Granger, ortası olmayan performanslar gösteren oyuncular. Lacivert beyazlıların şansına ikisinin de kötü olduğu bir zaman çok uzun sürmedi ve en azından birisi yüksek performans göstererek takımlarını sürüklediler. Ancak Olympiacos‘a karşı bu iki ismin performanslarını üst seviyede tutması ve hatta yarı saha hücumlarında da ekstra çözümler üretmeleri şart. Keza Brandon Paul’ün de bu ikiliye ne kadar destek vereceği de soru işareti. Paul’ün katkı yaptığı dönemlerde Efes hücumu çok rahatlıyor ve onun dış şut tehdidi de Derrick Brown, Thomas Heurtel gibi oyuncuların bire birleri için alan açıyor. Kısacası Anadolu Efes bu seriyi geçmek istiyorsa bu üç oyuncunun belli bir standartın altına düşmemesi şarı.