Turkish Airlines EuroLeague playoff’larında üçüncü maçlara giderken kim üç Türk takımının da ev sahibi avantajını eline alacağını tahmin edebilirdi ki?
Muhtemelen çok az insan.
Fenerbahçe, Türk takımlarının kazanma alışkanlığının hiç olmadığı OAKA’da üstelik çok da moralli şekilde seriye gelen Panathinaikos‘a konuk olacaktı. Her pozisyonda en az iki farklı özellikte kaliteli oyuncuya sahip Panathinaikos, kağıt üzerinde Fenerbahçe‘ye ters bir takım gibi gözüküyordu.
Ancak Zeljko Obradovic sihirli parmaklarını bir kez daha parke üzerinde gezdirdi ve Xavi Pascual’in kalbini playoff’larda bir kez daha kırdı. Bogdan Bogdanovic’in bilincini kaybetmiş gibi oynaması da elbette buna yardımcıydı ama Obradovic‘in bu seride tecrübesini konuşturduğu asıl mevzu belki de saha içi kararlarından çok takımını psikolojik olarak seriye hazırlama şekliydi. Zoc, daha birinci maçın başında “bu oyunu taraftarlar değil siz oynayacaksınız” dediğinde belki de seri bitmişti bile. Yine de kazanılması gereken bir maç daha var ve kimse Obradovic’in suratına bakıp “bu iş bitti” diyecek cesarete sahip değil!
Perasovic ise bir başka zorlu deplasmandan, ligin en iyi savunma takımına karşı bir galibiyeti çıkarmayı başardı. İlk maçtan yapılan hataları iyi analiz eden Velimir Perasovic, ikinci maçta rotasyonunu da daha doğru kullandı.
Herhalde Pire’de başınıza gelebilecek en kötü şey olan Vassilis Spanoulis’in saçma sapan soktuğu üçlüklere rağmen Efes hep bir şekilde maçın içinde kalmayı başardı ve maç sonunda da Derrick Brown ve sonrasında Alex Kirk’le galibiyete uzandı.
Efes tarihinde ilk kez playoff’larda bir deplasman galibiyeti alırken şimdi seri İstanbul’a taşınıyor ve Efes, Olympiakos’a karşı İstanbul’da hep çok daha iyi oynuyor!