Turkish Airlines EuroLeague playoff’larında üçüncü maçlara giderken kim üç Türk takımının da ev sahibi avantajını eline alacağını tahmin edebilirdi ki?
Muhtemelen çok az insan.
Fenerbahçe, Türk takımlarının kazanma alışkanlığının hiç olmadığı OAKA’da üstelik çok da moralli şekilde seriye gelen Panathinaikos’a konuk olacaktı. Her pozisyonda en az iki farklı özellikte kaliteli oyuncuya sahip Panathinaikos, kağıt üzerinde Fenerbahçe’ye ters bir takım gibi gözüküyordu.
Ancak Zeljko Obradovic sihirli parmaklarını bir kez daha parke üzerinde gezdirdi ve Xavi Pascual’in kalbini playoff’larda bir kez daha kırdı. Bogdan Bogdanovic’in bilincini kaybetmiş gibi oynaması da elbette buna yardımcıydı ama Obradovic’in bu seride tecrübesini konuşturduğu asıl mevzu belki de saha içi kararlarından çok takımını psikolojik olarak seriye hazırlama şekliydi. Zoc, daha birinci maçın başında “bu oyunu taraftarlar değil siz oynayacaksınız” dediğinde belki de seri bitmişti bile. Yine de kazanılması gereken bir maç daha var ve kimse Obradovic’in suratına bakıp “bu iş bitti” diyecek cesarete sahip değil!