Serinin başında istediğimiz şeyi elde ettik: Yunanistan’da bir galibiyet ve seri İstanbul’a iki maç için geri dönüyor. Serinin ikinci maçı ilk maçtan çok farklıydı. Oyunumuzu bir hayli geliştirdik, özellikle savunma ve ribauntlar konusunda. İkinci maçta yalnızca 10 hücum ribaundu verdik, ilk maçta ise Olympiakos 18 tane almıştı. Çok fiziksel bir oyun ortaya koyduk ve asla pes etmedik. Playoff’larda bu daha da önemli. Maçın büyük bölümünü geride oynasak da asla kaybedeceğimizi düşünmedik, bu da bize son iki dakikada maçı kazanma fırsatı verdi.
Maçı kazandığımıza çok sevindik ama hiçbir şeyin henüz bitmediğinin farkındayız, bu sadece ihtiyacımız olan galibiyetlerin ilkiydi.
Sanırım birçok kişi Kirk’ün maçı kazandıran basketine şaşırtı ama bir takımı iyi yapan şeylerden biri de tahmin edilemez olmaktır. Hepimiz onun o şutu sokabileceğini biliyorduk. O pozisyonu anlatmam gerekirse; önce bir floater ile çembere kendim topu atmayı düşünüyordum ama sonra onu boşta gördüm ve “bu onun şutu, ona vermeliyim” diye düşündüm. Top biraz çemberde naz yaptı ama sonunda girdi. Alex çalışkan bir adam ve bunu hak ediyordu.
Vassilis Spanoulis ikinci maçta üst üste üçlükler bulurken dahi odaklanmış vaziyette kalabildik. Spanoulis top-class bir oyuncu ama Olympiakos’un bir devrede o kadar fazla üçlük bulması normal değildi. O şutlara el göstermeye devam ettik ve ribauntlara dikkat ederek oyunda kaldık. Spanoulis ve Printezis harika oyuncular ve ikinci maçta çok sayı attılar ama birinci maçın aksine bu maçta diğer oyuncular bize pek zarar veremedi. Özellikle son çeyrekte maçı kontrol etmeyi başardık. Son bölümde biraz şans da yaver gitti, Printezis birkaç serbest atış kaçırdı mesela.
İlk maç, ikinci maçtan çok farklıydı. Üçüncü maç da bunlardan farklı olacaktır. Olympiakos deplasmanda zorlu bir takım ama taraftarlarımız arkamızda olacak ve umarım bizim altıncı adamımız olacaklar. İki sene önce Real Madrid‘e karşı oynadığımız playoff serisi maçında salon tıklım tıklımdı, yine aynı atmosferi bekliyorum. Şimdi bu seriyi evimizde bitirme şansımız var, elbette kolay olmayacak ama evimizde oynamanın avantajını kullanmak istiyoruz.
Ne zaman sağlam savunma yapıp ribauntlara konsantre olursak o zaman daha iyi bir kazanma şansına sahip oluyoruz, bunun da farkındayız. Çok atlet, fiziksel bir takımız ve eğer iyi savunma yaparsak bu bize geçiş hücumlarında da daha iyi imkanlar sunuyor. İlk maçta Olympiakos gibi yüksek skor atmakta zorlanan bir takıma 90 sayı imkanı verirken ikinci maçın ilk yarısında 44, ikinci yarıda ise sadece 27 sayı imkanı verdik. Doğru yol bu ve bunu hepimiz biliyoruz.
Profesyonel bir basketbol oyuncusu olarak böyle zamanlarda yaşadığınız yoğun hisleri hep yaşamak istersiniz. Olympiakos’a karşı bugün Final Four’a gitme şansımız var. Bu benim ilk EuroLeague playoff’ları deneyimim ve Final Four’a gitme fikri ekstra motivasyon sağlıyor. 27 yaşımda her maçın bambaşka dinamiklere sahip olduğunu biliyorum. Önemli olan odaklanmış vaziyette kalıp her maç en iyisini vermek.
Üç Türk takımının playoff’larda savaşması ve hepsinin deplasmanda kazanmış olması Türkiye’deki basketbol hakkında iyi bir fikir veriyor. Son yıllarda burada basketbol çok gelişti, çok fazla iyi takım var. Final Four da İstanbul’da olacak ve eminim ki herhangi bir Türk takımı için unutulmaz olacaktır. Efes‘e geldiğimde heyecan verici bir projenin parçası olacağımı biliyordum ve şimdi bunun meyvelerini topluyoruz.
Olympiakos’u iki kez daha yenmek kolay olmayacak, çok sıkı çalışmamız gerekecek ama zamanı geldi: Efes taraftarları, Abdi İpekçi’de görüşmek üzere!
Sizce Euroleague’de normal sezonun en iyi koçu kim? En iyi koç yarışmamıza katılın ve Eurohoops’tan Final Four yarı final maçları için bilet kazanma fırsatı yakalayın!