Tecrübeli oyuncu, takımının EuroLeague’deki kaderini çizecek maçtan önce EuroLeague’in resmi sitesine bir röportaj verdi ve değerlendirmeler yaptı.
İşte röportajın çevirisi:
Doğuş, yoğun ve uzun bir sezonun ardından Anadolu Efes, Final Four’a kalmak için beşinci maçı oynuyor. Bu fırsat hakkında neler hissediyorsun?
“Biz her zaman adım adım gittik. İlk hedefimiz playofflara kalmaktı. Sonlara doğru çok sert takımlarla oynamamıza rağmen harika bir iş yaptık ve normal sezonun bitimine iki hafta kala playofflardaki yerimizi garantiledik. Olympiacos’la eşleştik ve ikinci hedefimiz de Final Four’a kalmak oldu. Şu ana kadar seri 2-2. Her iki takımın da önünde 40 dakika var. Tabii ki onlar ev sahibi avantajına sahip ve taraftarları yanlarında olacak ama her iki takım da maçı kazanmak için 40 dakika oynamak zorunda ve biz de Final Four’a kalmak için savaşacağız.
Birçok insan Ocak ayında sizin 9-11’lik derecenizle dokuzuncu sırada yer aldığınızı unutuyor olabilir. Efes için o noktadan sonra neler değişti?
“Bazı kritik anlarda, özel maçlarda takım olarak bir araya geldik ve önemli adımlar attık. Deplasmanda oynanan Maccabi maçıyla her şey başladı. Orada harika bir maç çıkarttık. Daha sonra Crvena Zvezda maçı bizim için inanılmazdı. Ve daha sonra Zalgiris’i de deplasmanda yendik. O maçları kazanmak bizi takım olarak çok daha iyi yaptı. Daha güçlü olduk ve mental açıdan daha sert olduk. O maçları oynadıktan sonra işler değişti. Kendimize gerçekten inandık. Bundan önce bazı kötü anlar yaşamıştık, Panathinaikos’a karşı 3 sayı öndeydik ve son 7 saniyede kaybettik. Barcelona deplasmanında yeterince sıkı oynayamadık. Ama bahsettiğim o üç-dört maç bizi daha iyi ve mental açıdan daha güçlü yaptı. Eğer beraber olursak ve bir takım olarak oynarsak özel şeyler başarabileceğimizin farkına vardık. Bizim yaptığımız da buydu. Playofflarda da böyle. Asla pes etmedik, hiç geri adım atmadık ve bu iyi hissettiriyor. 10 sayı önde olsak da geride olsak da pozitif kalmaya çalışıyoruz. Maçlar her zaman bizim istediğimiz şekilde bitmiyor ama biz pozitif kalıyoruz ve tüm sezon boyunca bir sonraki maça da hazır olmaya çalışıyoruz.”
Playoff serisine bakalım. İlk maçta Olympiacos’un istek seviyesi çok üst seviyedeydi. Bunun başlangıçtan itibaren fark yarattığını söylemek yanlış olur mu?
“Hayır, maça başlangıçları fark yarattı. Biz biraz aceleciydik, özellikle hücumda hızlı basketler bulmaya çalıştık ama olmadı. Savunmada geçiş oyunlarında ve ribauntlarda iyi iş yapmadık. Olympiacos maçın başından itibaren taraftarlarının önünde çok sıkı başladı ve gerçekten maçın sonuna kadar kontrolü ellerinde tuttular.”
Ancak ikinci maçta siz sahada daha iyi olan taraftınız. Sadece 48 saatte ne değişti?
“Bu bizim karakterimiz. Biz asla geri adım atmıyoruz. İlk maçın analizlerini yaptık, yaptığımız hatalara odaklandık. Hücumda birkaç şeyi değiştirmeye çalıştık ve savunmada da sıkı oynadık. İlk maçta yaptığımız hataların aynısını yapmak istemedik. Acele etmedik, topu paylaştık. Savunmada daha iyiydik ve birbirimize yardım ettik. İnandık. Hedefimiz Pire’de en azından bir maç almaktı. Bu yüzden ikinci maçı kazanmalıydık. Ve bunu da yaptık”.
Üçüncü maçta domine etmeyi sürdürdünüz ama onlar maçın sonlarında Vassilis Spanoulis sayesinde geri döndü. Senin sahada onu durdurmak gibi özel bir görevin var. Bu ne kadar zor?
“Çok zor. Evet, ev sahibi avantajımız vardı ve 30,35 dakika iyi oynadık. Belki daha da kolay kazanabilirdik. Ama Spanoulis sahneye çıktı. Bazı çok zor şutlar soktu, biz biraz düştük ve onlar da maça geri döndüklerinde inandılar. Maçı eşitleyecek son top şansları da vardı. Olympiacos harika bir takım. Hiçbir zaman pes etmiyorlar. Uzun süredir birbirleriyle oynuyorlar. Onların pes etmeyeceklerini biliyorduk. Bence 7-10 sayı öndeyken biraz rahatladık ama sonuçta maçı da kazandık. Daha sonra bu maç bittiği an bunu unutmak ve bir sonraki maça hazırlanmak zorundaydık.”
Takımın dördüncü maça çok kararlı başladı ama bunu sürdüremedi. Neler yaşandı?
“Taraftarlarımızın önünde kazanarak 16 yıl aradan sonra Final Four’a kalmak büyük bir şanstı. Herkes gerçekten odaklanmıştı. İkinci çeyrekte 12-13 sayı öndeydik. Ama Olympiacos çok inatçıydı ve asla pes etmediler. Yavaş ama sağlam bir şekilde geri döndüler ve farkı kapattılar. Üçüncü çeyreğe yine de 3 sayı önde girdik. Ama özellikle hücumda daha akıllı kararlar aldılar. Üç sayılık atışlarda da çok yüksek yüzdeyle oynadılar ve tüm seri boyunca bu konuda bizden iyilerdi. Yayın gerisinden zorlandık ve onlar neredeyse %50 ile oynadılar. Üüncü çeyrekte başa baştık ama son çeyrekte kritik şutları soktular, bizse kaçırdık. Ne yazık ki seri beşinci maça gitti. Evimizde şansımızı kullanamadık ama hala bir şansımız daha var.”
Anadolu Efes’in Olympiacos’la 2013’te oynadığı 5.Maçta da forma giyen ve şu anki kadroda yer alan tek oyuncu sensin. O maça dair neler hatırlıyorsun?
“Harika bir atmosfer vardı, hatırlıyorum. Taraftar onlar için harikaydı. Biz iyi oynuyorduk ve maçın başlarında öndeydik. Ama Olympiacos’un karakteri bir gerçek; asla pes etmiyorlar ve galip gelmeyi de başardılar. Şimdi tarih tekrar ediyor ama bence bu sefer işleri değiştirecek ve intikam alacak şansımız var. Tabii ki şu anda farklı bir koça sahip farklı bir takımız. O zaman onlar kazanmışlardı ama şimdi bilemezsiniz. 2013’te onların sahasında iki maç kaybetmiştik ve evimizde iki maç kazanarak 5.maça taşımıştık. Şu anda durum farklı. Her iki salonda da 1-1’iz. Bu yüzden her şey olabilir.”
Kaptan olarak görevlerinden birisi de zor zamanlarda güven aşılamak. Hava atışından önce takım arkadaşlarına neler söyleyeceksin?
“Şimdiden bir toplantı yaptık ve konuştuk. Dördüncü maçı evimizde oynayarken büyük bir avantaja sahip olduğumuzu biliyorduk ama bizim için henüz bir şey değişmedi. Final Four’a gitmek için önümüzde hala 40 dakika var. Tek fark Yunanistan’da oynuyor olmamız. Sahada her şeyimizi vereceğimiz, savunmada ve hücumda %100’ümüzle oynayacağımız 40 dakika olduğunu söyledim. Tek maç. Neler olacağını asla bilemezsiniz. 10 sayı önde olsak da geride olsak da beraber kalmak, pozitif kalmak ve maçın tadını çıkartmak istiyoruz.”
Bu playofflarda iki takım, Fenerbahçe ve Madrid deplasmanda iki kez kazanarak Final Four’a kaldı. Bu Efes’in de aynı şeyi yapabileceği konusunda iyi bir işaret mi?
“Bizim de aynı şeyi yapmamamız için bir sebep yok. Biz deplasmanda zaten bir maç kazanacaktık. Fener aynısını OAKA’da 20.000 taraftar önünde başardı. Madrid de bu hafta İstanbul’da bunu yaptı. Bu bizim de deplasmanda iki kez kazanabileceğimizin mümkün olduğu anlamına geliyor ve biz de bunu gerçekleştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.”
Anadolu Efes’in en uzun süredir formasını giyen ve kaptanı olan bir oyuncu olarak Final Four’un sizin şehrinizde olması senin için ne anlama geliyor?
“Bu kulüp için çok şey anlamına geliyor. Anadolu Efes’in son Final Four tecrübesinden bu yana 16 yıl geçti. Anadolu Efes’in buradaki taraftarlar ve basketbolseverler için olan eski ruhunu geri getirmek istiyoruz. Kulüp Final Four’a kalmak için aç ve biz de bunu gerçekleştiren ekibin bir parçası olmak ve geleceğe güçlü bir şekilde ilerlemek istiyoruz.”