Fenerbahçe koçu Zeljko Obradovic, yarın akşam Olympiakos’a karşı oynanacak 2017 EuroLeague Final Four final mücadelesi öncesi oyuncusu Ekpe Udoh, rakip koç Ioannis Sfairopoulos ve oyuncu Giorgios Printezis’le beraber çıktığı basın toplantısında soruları yanıtladı.
Koç Obradovic’e Final Four finaline bir kez daha İstanbul’da çıkmak konusunda nasıl hissettiği sorusuna bütün sezon duyduğumuza benzer bir yanıt verdi:
“Bu noktada olmaktan tabii ki çok mutluyuz. Özellikle oyuncularım için mutluyum çünkü çok çalıştılar. Son dönemde sağlıklı da kalmamızla çok iyi çalıştık ve bunu sahada sonuna kadar gösterdik. İkinci olarak İstanbul’da Final Four’da olduğumuz, taraftarlarımızın önünde olacağımız için çok mutluyuz.”
“Ama her zaman söyledim: Önemli olan her yerde basketboldan zevk almak, her yerde Final Four’u hedeflemek ve bundan keyif almaktır.”
Bir basın mensubunun iki koça rakipleriyle ilgili yönelttiği ortak soruda Olympiakos koçu Sfairopoulos’un Fenerbahçe’ye karşı işlerinin zor olduğunu, çünkü Avrupa’nın en iyi koçuna sahip ve şu an en iyi formundaki Fenerbahçe’nin karşısına çıktıklarını söylemesinin ardından Sırp koç sözü aldı.
Panathinaikos’la Olympiakos’un karşısına birçok kez çıkmış olmasını çok önemsemediğini söyleyen Obra, rakibe karşı ilk kez böyle önemli bir maça çıktıklarını hatırlattı ve kırmızı-beyazlıların Final Four kültürüne vurgu yaptı.
“Teşekkürler Sfairopoulos. Geçmişte Olympiakos’a karşı çok oynadım. Ama artık bu tarih. Bir takımın başındaysanız, birçok rakibiniz olur. Bugün Fenerbahçe’nin koçuyum ve onlara karşı ilk kez bu kadar önemli bir maça çıkıyoruz.”
“Fenerbahçe koçu olarak onlara çok saygı duyuyorum. Çünkü Final Four’a nasıl gelinir iyi biliyorlar. Taraftarları, oyuncuları bu atmosferleri çok iyi biliyor ve yaşıyor. Basketbol nasıl oynanır bunu hazmetmiş bir takım.”
Sfairopoulos’un “sürpriz takım” oldukları, Fenerbahçe’nin ise favori olduğu tespitine ise usta antrenörden itiraz geldi
“Sfairopoulos’un en iyi durumumuzda olduğu tespitine katılıyorum. Ama onlar bence sürpriz takım ya da biz favori değiliz. Final maçlarında sürpriz ya da favori olmaz. Olympiakos’un da bizim kadar şansı var.”
Kendisine Spanoulis’i iyi tanıdığı ve yıldız oyuncuyu nasıl durdurmayı planladığı sorulduğunda ise Obradovic yıldız ismin adını bile ağzına almadan Olympiakos’a odaklı olduklarını vurguladı:
“Llull bize karşı 28 sayı attı, biz kazandık. Hiçbir zaman bir oyuncuyu durdurmak yetmez. Bizim amacımız takımı durdurmak, maçı kazanmak. Yarı final maçına bakarsanız, Olympiakos’un kenardan gelen oyuncularının verdiği kritik katkıyı görürsünüz. Önemli olan bir oyuncuyu durdurmak ya da ona odaklanmak değil, rakibi bir takım olarak durdurmaktır.”
Peki Final Four profesörüne göre yarınki maçta en çok dikkat edilmesi gereken şey nedir?
“Bu tür maçlarda önemli olmayan hiçbir şey yoktur. Ama bence özellikle konsantrasyon yarın büyük rol oynayacak. 40 dakika boyunca en üst seviyede konsantrasyon göstermek ve oyunun içinde olmak en önemli faktör olacak. Çok mutluyum çünkü oyuncularım da bunun farkında.”
Fenerbahçe’nin ilk şampiyonluğu için tecrübeli bir rakibin karşısına çıktığı hatırlatıldığında ise Sırp antrenör Olympiakos’tan çok kendilerinin durumuna odaklı olduklarına vurgu yaptı.
“Final Four tarihindeki en iyi takımlardan üçüne karşı rakip olabileceğimizi dün de söyledim. Biz kimin kaç şampiyonluğu olduğuna bakmıyoruz.”
“Biz işimize ve kazanmaya odaklıyız. Olympiakos’un tecrübeli bir takım olduğunu, buraları bildiğini daha önce de söyledim. Ama Fenerbahçe daha çok kendine odaklı, biz kendi yapacağımız işlere bakıyoruz.”
Bir gazeteci sonraki soruda normal sezonun üçüncü ve beşinci takımı olarak finalde olduklarını hatırlattı ve iki koça artık Avrupa’da da NBA’deki gibi normal sezonu düşük viteste oynayan, bazı maçları önemsemeyen bir yaklaşım oluşup oluşmayacağını sordu.
Obradovic’in bu soruya yanıtı hem tatlı sert hem de iğneleyici oldu:
“Üçüncü ve beşinci takım olarak finale çıktık, evet. Ne yapalım, özür mü dileyelim? Bence NBA ve EuroLeague arasında bir benzetme yapmaya ya da bağlantı kurmaya gerek yok. EuroLeague basketbolunun kendine has özellikleri var.”
“Avrupa basketbolunda her maç önemlidir. Evet, bazı maçlar diğerlerinden daha önemlidir ama hepsi için mücadele veriyoruz. Zaten sezon boyu da her takımın birbiriyle oynaması ve maçlardaki rekabet ve sertlik övgü aldı.
Fenerbahçeli oyuncuların Real Madrid karşısında aldıkları kritik zaferi kutlamaması dikkatini çeken bir gazeteci için ise Obradovic takımını bu zihniyete getirmek için özel bir şey yapmadığını iddia etti:
“Oyuncularım ve soyunma odasındaki herkes yarın bir maç daha olduğunun farkındaydı. Bizim daha yapacak işimiz var. Koç Sfa’nın da dediği gibi bu iki takımın kutlamaya falan zamanı yok.”
Yunan bir gazeteci ise belki de toplantının en ilginç sorusunu yöneltti Sırp efsaneye: Olympiakos’un son dönemde temsil ettiği basketbol ekolü ve oyun tarzı Obradovic’in mimarı olduğu Panathinaikos’u kendisine hatırlatıyor muydu?
“Olympiakos’ta benim takımlarımdan, benim Panathinaikos’umdan, benim felsefemden bir şeyler görüyorum demem için çok kendini beğenmiş olmam lazım. Onlar kendi başlarına bir kadro, bir organizasyon, bir camia. Çok çalışıyorlar, buralara dört farklı koçla geldiler.”
“Bu başlı başına önemli bir şey. Benim Panathinaikos’uma benzediklerini söylemek onların çabasına, Koç Sfa ve oyuncularının yaptıkları çalışmalara haksızlık olur.”
Obradovic’in bu cevabının ardından rakip Sfairopoulos, Sırp koça elini uzatarak teşekkür etti.
Sırp antrenör toplantının bir noktasında ise soru almadan sözü aldı ve Fenerbahçe taraftarıyla Olympiakos taraftarı arasında çıkabilecek gerginlikleri önlemek bir çağrı yaptı:
“Final Four, İstanbul’da ve taraftarlarımız salonu dolduracak. Özellikle onları mutlu etmek için sahada olacağız. Ama bir şeyi vurgulamak istiyorum. Taraftarlarımıza sesleniyorum: Lütfen sadece salon içinde değil, dışında da rakip Olympiakos taraftarına karşı sportmen davranalım. Onları misafirperver bir şekilde karşılayalım ve dostane bir şekilde ağırlayalım.”
Kariyerinin ilk Final Four’unu oynadığı İstanbul’da bir kez daha son dörtte olmak nasıl bir his peki?
“Burada final oynamanın benim için çok özel bir yanı yok. Nerede final oynarsam oynayayım ben mutlu olurum. Evet, ilk şampiyonluğum burada geldi. Güzel anılarım var, dostluklar kurdum burada ama bunlar geçmiş. Ben yarına, yarınki maça odaklıyım.”
Efsane antrenöre son soru aradan geçen 25 yılda kendisinde bir koç olarak nasıl bir değişim hissettiği oldu. Obra bu soruya şakayla karışık bir yanıt vererek toplantıyı sonlandırdı.
“Sana 25 yıl önceki bazı fotoğraflarımı göstereyim nelerin değiştiğini görürsün ama basketbol mentalitesi olarak aç ve hırslıyım. Final maçlarından önce hala heyecanlanıyorum.”