Andrew Goudelock, Olimpia Milano’lu bir oyuncu olarak verdiği ilk röportajın ikinci bölümünde NBA günlerini, Kobe Bryant’la ilişkisini ve Mini Mamba lakabının çıkışını ve Fenerbahçe günlerini anlattı…
Koç Obradovic’ten öğrendikleri ve sarı-lacivertli formayla yaşadıkları yine dilinden düşmeyen Amerikalı yıldızın sözlerinden satır başları şöyle:
“Koleji bitirdiğimde draft’ta seçilmek benim için çok büyük bir şeydi. Seçilemeyeceğimi söylüyorlardı. Ama ben çok çalıştım ama NBA’e gitmeyi başardım.”
“Kobe Bryant’la ilişkim çok iyi. En başından beri o bendeki potansiyeli gördü. İşin başında onun dışında başka kimsenin desteğini görmedim. Zaten bu sebepten bana Mini Mamba lakabını taktı.”
“Skor gücümü gördü, maçlarda ne kadar hırslı olduğumu fark etti. Antrenmanlarda beni yanına alırdı, adeta beni kanatları altına alıp pek çok şey anlattı. Bana hayatım boyunca kullanabileceğim şeyler öğretti. Anlattıkları daha çok mentaliteyle ilgiliydi.”
“Fiziksel özelliklerden ya da becerilerinden çok olayın zihinsel yönünü anlatırdı. Ondan öğrendiğim en önemli şey akıl oyunları oldu.”
“Mini Mamba lakabını beni Kobe’ye benzeten Luke Walton’la Matt Barnes ilk önce dillendirdi. Kobe de bir maçtan sonra ona benzediğimi söyleyip lakabı onaylamıştı.”
“Fenerbahçe günlerim harikaydı. Obradovic çalıştığım muhteşem koçlardan biri. Avrupa tarihinin en önemli koçlarından biri. Bana öyle çok şey öğretti ki…”
“Koçluk şekli, oyunu yönetme ve düşünme biçimi neredeyse bir bilim kadar kesin ve net. Sahadaki her anı ayrı ayrı görüyor. Yaptığın ya da rakibin yaptığı her harekete karşılık bir karşı hamle görüyor. O rakibinden her zaman 2-3 adım önde düşünüyor.”
“O sezon harikaydı, takımımız harikaydı. Kulüp tarihinde ilk kez Final Four yaptık. Benim için unutulmaz bir sezondu. Ayrıca çok şey öğrendim. Edindiğim bilgiler, öğrendiklerim ve başardıklarım açısından üç sezona bedeldi!”