By Eurohoops team /info@eurohoops.net
Fenerbahçe Doğuş‘un Sırp çalıştırıcısı Zeljko Obradovic, blic’e verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Habere, “Fenerbahçe koçu ve ülkemizin en büyük spor elçilerinden biri olan Zeljko Obradovic” şeklinde anılan Sırp çalıştırıcı; dokuz Avrupa şampiyonluğu, Belgrad’da onuncu şampiyonluğunu kazanma ihtimali, Sırbistan özlemi, Türkiye’deki hayatı, Partizan, Kızılyıldız, milli takımlar ve futbol üzerine birçok farklı konuda soruyu cevapladı.
Bu yaz enerjisini yeniden doldurduğunu belirten Sırp çalıştırıcı, artık hedefe odaklanarak 10. Euroleague şampiyonluğunu amaçlamanın zamanı geldiğini söylerken, “Bu tutku içimde hep var, bundan kaçamam. Zaten kaçmam da. Ben geldiğimden beri Fenerbahçe’nin hedefleri hep çok açık ve unvanımızı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bunları söylemek kolay, zorlu bir sezon bizi bekliyor, hedeflerimiz yüksek. Bu hedeflerden kaçmıyorum tabii ki. Fakat önümüzde alınacak uzun bir yol var. Önce bakalım hazırlıklarımız nasıl olacak. Mesela Fenerbahçe’ye geldiğim ilk sezon Avrupa Şampiyonası yüzünden ilk resmi maçtan yalnızca dört gün önce bütün oyuncularım gelebildi. O zamana kadar çocuklarla antrenman yaptık, hiçbirini tanımıyordum bile. İlk 12 maçın sonunda bile durum böyleydi. Bu kez umarım en azından 5’e 5 maç yapacak kadar oyuncumuz olur,” şeklinde konuştu.
Çok fazla sayıda kupa kazanmasına rağmen ilk günkü tutkusunun devam ettiği hatırlatılan ve bu enerjiyi nereden bulduğu sorulan tecrübeli koç, “Her sezon kendime bir hedef koyuyorum ve bu hedef gerçekleştiğinde mutlu oluyorsunuz tabii ki. Özellikle de oyuncularınız için mutlu oluyorsunuz çünkü ne kadar çalıştıklarını biliyorsunuz. Bu yüzden de bütün oyuncularınız ilk antrenman gününde birlikte olsun istiyorsunuz. Oyuncuların yalnızca basketbolu düşünmesi gerekiyor. Daha sonra ben de onlara nasıl oynamamız gerektiğini gösteriyorum. Bu benim için büyük bir zevk. Fakat benim için başka bir zevk daha var. Elinizden geleni yaptığınızı biliyorsanız en iyisi olmak zorunda değilsiniz. Ben geldiğimde Fenerbahçe’nin ortalama seyirci sayısı 2.000 civarındaydı, şimdi ortalama seyirci sayımız 10.000; bunu bilmek güzel. İlk basın toplantısında salonun evim olacağını ve orayı her maç dolu görmek istediğimi söylemiştim. 7.000 kombine sattık, daha fazlasını da satardık fakat yönetim genç taraftarların bilet alabilmesi için daha fazla satmak istemiyor. Önemli olan da bu. Asıl zafer bu, çünkü insanlar iyi basketbolu tanıdı,” ifadelerini kullandı.
Her sezon hangi aşamalardan geçtikleri sorulan Obradovic, kendisine fazla vakit ayıramadığını ve değişen Euroleague formatıyla birlikte haftada iki maç oynadıklarını hatırlattı. “Her şeyin berbat gittiği zamanlar oluyor fakat işler hep ortada. Ne kadar kötü gözükürseniz gözükün aslında o kadar kötü değilsiniz, iyi gözüktüğünde de o kadar iyi değilsiniz. Bunları günlük düzende halletmeniz gerekiyor. Daha iyi ya da daha tecrübeli oyunculara bir şey söylediğiniz zaman hemen anlıyorlar. Fakat genç oyunculara bazen 50 kez söyleseniz de fayda etmiyor. O zaman da ben geriliyorum. Açıkçası bu durum artık eskisi kadar yaşanmıyor,” diyen Zeljko Obradovic, Aziz Yıldırım ile ilgili de övgü dolu ifadeler kullandı.
Kendisiyle kurulan işbirliğinden ötürü gurur duyduğunu belirten tecrübeli isim, ilk günden beri başkanın desteğini hissettiğini söyledi ve imzaladığı yeni sözleşmeye değindi: “Geçtiğimiz yılın başında ben üç yıllık yeni bir sözleşme imzalamak için ısrar ettim ve imzaladık. Bana güvendiğini gösterdi ve ben güvenin gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum.”
Sırbistan’ın en büyük spor elçilerinden biri olduğu hatırlatılan Zeljko Obradovic, kendi vatandaşlarından gördüğü saygıyla ilgili bir soruya, “Burada yalnızca ben yokum. Yardımcılarım Androic ve Bata Zimonjic de var. Keza Bogdan Bogdanovic, Nikola Kalinic, Marko Guduric gibi Sırp oyuncuların yanında; benim bizden saydığım Jan Vesely ve Pero Antic de var. Ben hep kimliğimden ve bulunduğum noktadan gurur duydum. Bizi destekleyen herkese çok teşekkür ederim,” şeklinde yanıt verdi.
Memleketi Cacak’ı özleyip özlemediği de sorulan başarılı isim, hayatta her şeye aynı anda sahip olunamayacağını ve bu hayatın kendi tercihi olduğunu belirtirken ülkesinin dışındaki 24. yılını geçirmeye hazırlandığını ve tabii ki ülkesini özlediğini de sözlerine ekledi. Özlemin büyüdüğünü belirten Obradovic, “Yine de Belgrad’a gitmek için hep bir fırsat buluyorum. Atina’dayken kolaydı, İstanbul’da da öyle. Fakat sorun artık maç sayısının fazla olması. Yine de arada gidiyorum. Bu yüzden bu uzun aralarda bir plan yapmıyorum. Gidebildiğim her yere gitmeye çalışıyorum,” ifadelerini kullandı.
Türk turistlerin de Belgrad’a gidip şehirden memnun kaldıklarını ifade eden Zeljko Obradovic, sevdiği işi yaptığını ve sabahları uyanıp antrenmana gitmenin kendisine ilaç gibi geldiğini söyledi. Sırp çalıştırıcı, basketbola ara verdiği bir yılda Barselona-Belgrad arasında mekik dokuduğunu ve oğlunu İspanyolca kursuna yazdırdığını belirtirken, bir gün bu işi bıraktığında Sırbistan’da olacağını ve ne yapacağını bildiğini de sözlerine ekledi.
En iyi dostunun nerede olduğu sorulan Obradovic, gittiği her yerde iyi arkadaşlarının olduğunu fakat Sırbistan dışında Atina’nın kendisi için özel bir şehir olduğunu ve orada bulunmaktan büyük haz duyduğunu belirtti.
Sırp koç, Partizan’ın uzun yıllardır kupa kazanamıyor olmasıyla ilgili de konuştu: “Partizan’ın misyonu yıllardır genç oyuncular üzerine. Böylesi bir kulübün milli takımda oyuncu bulundurmaması korkunç. Bircevic vardı, ayrıldı. Partizan’ın genç oyuncularla çalışmaya başlaması gerekiyor. Bence Muta Nikolic de bunun farkında ve taraftarların bunu anlaması gerekiyor. Ancak bu şekilde kupalar yeniden kazanılır. Kimse eleştirilmezse sonuç iyi olmaz.”
Yakın dostu Sasa Djordjevic ve Sırp milli takımının EuroBasket’teki madalya şansı da kendisine sorulan Obradovic, “Sasa hep cesur ve içten hareket eder. Bu kez hedefin altın madalya olduğunu söyledi ve azami saygıyı hak ediyor. Şu anda en önemli şey bu. Kaliteli bir takımımız var ve takımdaki oyuncuların hepsi tutkuyla aynı doğrultuda düşünüyorlar. Sakatlık problemi yaşamayacağımızı umuyorum. Teodosic de mükemmel oynayacaktır,” şeklinde konuştu.
Yeni Euroleague sisteminin öncülerinden biri olduğu anımsatılan ve beklentilerin karşılanıp karşılanmadığı sorulan Obradovic sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İzlenme oranları, sponsorluk gelirleri ve kalite arttı. Taraftarların bu şekilde değişmesi ve gençlerin sizi böylesine takip etmesi inanılmaz. Böylece daha çok sponsor geliyor ve kulüpler de daha çok kazanıyor. Gelecekte takım sayısı 18-20’ye kadar çıkacaktır. Bunun için henüz erken fakat Partizan ve Kızılyıldız’ı ligde görmekten inanılmaz keyif duyarım. Bence bu potansiyele sahipler.”
Euroleague ve FIBA arasındaki mevcut sorunlara da değinen Obradovic, “Euroleague yönetimi FIBA ile bir uzlaşmaya varmak istiyor. Fakat karşı taraf sizi dinlemiyor ve bir fikir beyan etmiyorsa uzlaşmanız zor. Şu anda ciddi bir anlaşmazlık var. Milli takım için oynamanın büyük bir gurur olduğunu hep söylüyorum, bundan güzel bir şey yok. Ama şimdi iki sezon arasında milli takım maçları var. Yalandan eleme maçları oynamak oyuncuların başına sadece iş açıyor. FIBA sürekli cezalandırma yoluna gidiyor. Kulüplerimiz geçen yıl milli takımlar seviyesinde cezalar aldı. Euroleague’in tavrı hiç böyle olmadı. Her zaman seçim yapma şansınız vardır. Bir taraf daha iyiyse, o tarafı seçersiniz. Bence oyuncular durumun farkında değil, kimse onları düşünmüyor. Maç sayısı anormal seviyelerde. FIBA büyük bir hataya düşmüş durumda,” şeklinde konuştu.
Futbolla ilgili görüşleri de sorulan Zeljko Obradovic, kendisini futbolda en çok büyüleyen şeyin “boş alanlar” olduğunu söyledi: “Basketbolda, boş alanları kullanmak çok önemlidir ve bazen o alanı görürsünüz ama oyuncu kullanamaz. Yalnızca büyük takımlara baktığınız zaman topsuz hareketlerin ne kadar önemli olduğunu görürsünüz. Oyunlarına baktığınızda her şey açıktır. Guardiola Manchester City’ye ilk geldiğinde ne yaptı? Hart’ı kesti ve topu oyuna sokmayı bilen bir kaleci aldı. Kalecinin topu degajla göndermesinden daha kötü bir şey yok. Futbol izlemeyi çok seviyorum. Real Madrid – Barcelona maçını izledim. Bilet aradığım zaman “Burası sizin eviniz” dediler, çok mutlu oldum. Büyük maçları izlemeyi seviyorum. Şampiyonlar Ligi finalini de izlemek istiyorum ama o dönemde önemli maçlarım oluyor.”
Zeljko Obradovic, Kızılyıldız’ın değişen yapısı ve yeni başantrenörü ile birlikte Euroleague’de neler yapabileceği sorusu üzerine şöyle konuştu: “Çok sayıda oyuncu ayrıldı, ayrılan Sırp oyuncular oldu. Yabancı oyuncuların yeri hep dolar fakat yerli oyuncular her zaman daha önemlidir. Sorun da bu. Fakat geçtiğimiz sezonun başında da Kızılyıldız ciddiye alınmıyordu ve Top 8’in kapısından döndüler. Orada olmayı da hak ediyorlardı, hiç şüphesiz. Koç Alimpijevic genç ve hırslı bir koç. Büyük bir tutkusu olduğunu da gösterdi, göreceğiz neler olacağını. Bence Belgrad’a gelen hiçbir takım buradan rahat çıkamaz.”
Son olarak Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin Avrupa’nın İspanya ile birlikte en iyi ligi olduğunu söyleyen Obradovic, ligimizde kolay maçın bulunmadığını söyledi. Zeljko Obradovic, sözlerini “Geçtiğimiz yıl yalnızca iki maç kaybettik fakat bütün maçlar zorlu,” şeklinde noktaladı.
Bu çeviri Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz kopyalanması ve paylaşılması halinde yasal haklar kullanılacaktır.