İspanyolca basket portalı Basquetplus soruları sordu, Uruguay’la AmeriCup’taki Jayson Granger yanıtladı. Çiçeği burnunda Baskonia‘lı Anadolu Efes‘le geçirdiği sezonların ardından ilk parlamayı yaptığı İspanya’ya dönüyor.
Eski Estudiantes’li Türkiye’ye adapte olmanın kolay olmadığını itiraf etti ama ülkemizde olgunlaştığını ve tecrübelendiğini de belirtmeden geçmedi. Şimdi yeni ama tanıdık bir maceraya atılan Uruguaylı söze Real Madrid‘den gelen teklifle başladı:
“Evet, Llull sakatlanınca temsilcimle temasa geçtiler. Ama ben yaz boyunca benle ilgilenen Baskonia‘yı ve Koç Prigioni’yle çalışarak kendimi geliştirmeyi seçtim.
Granger ardından kendini geliştirme fırsatlarını anlatmaya yeni takım arkadaşı Huertas’la devam etti:
“Evet, en sevdiğim oyunculardan biri ve büyük bir isim. Ona hep hayrandım. Huertas ve Prigioni gibi iki figür etraftayken gözünü kulağını açık tutup onlardan çok şey öğrenmek gerek.”
Peki hiç Baskonia ve Prigioni’nin sunduğu teklif yerine NBA’den teklif gelmedi mi, orayı denemeyi ya da seçmeyi düşünmedi mi?
“NBA ve İspanya’da bana kapılar açıktı ama ben bir oyuncu olarak ACB’de kendimi geliştirmeyi seçtim.”
“Baskonia bir gelenek. Hep Avrupa’nın son sekizinde, ligde yarı final ya da finalde. Kendimi geliştirmek için bir zıplama tahtası gibi. Takımı Prigioni, Splitter, Scola dönemindeki seviyesine döndürmek önemli bir hedef.”
“Bunu düşünmek lazım. Çok çalışmamız gerek. Neredeyse sıfırdan başlıyoruz. Yeni oyuncular, yeni koç, yeni ekip… Prigioni’nin felsefesini, bize sunacaklarını merakla bekliyorum.”