Real Madrid: Sergio’yu Özlerken

09/Eki/17 18:13 Ekim 9, 2017

Semih Tuna

09/Eki/17 18:13

Eurohoops.net

Sergio Llull yok ama kazanmayı bilen Luka Doncic var. Eurohoops Fırın’da bugün son zamanlar en başarılısı ancak az kazananı Real Madrid var!

By Mustafa Kocatürk /info@eurohoops.net

EuroLeague bu hafta içi Avrupa basketbolunun merkezine geri dönüyor. EuroLeague’i EuroLeague yapan takımlardan biri de uzun zamandır hem keyifli basketboluyla hem de yıldızlarıyla Real Madrid. Yazı dizimizde bugün sırada Real Madrid var.

Geçtiğimiz sezon normal sezonun en dominant takımı olarak sezonu bitiren ve play-off’ta ev sahibi avantajını kaybetmesine rağmen zorlanmadan Final Four’a kalan Real Madrid, kafasını önce Fenerbahçe‘nin savunmasına sonra Luka Doncic’in yaş bariyerine çarptı ve oldukça iyi giden sezonları Sinan Erdem’in parkesine gömülmüş oldu.

Yaz aylarında da Real Madrid adına yaşanabilecek en kötü şey yaşandı. Sergio Llull kariyer bitirebilecek bir sakatlık yaşadı. Ligin belki de en iyi oyuncusunu kaybeden Real Madrid için bir teselli de yine yaz aylarında geldi. Sergio Llull’ün sakatlığı sonrasında Real’in ana kumandasına geçecek olan iki oyuncu Randolph ve Doncic, EuroBasket 2017’den zaferle ayrıldılar. Özellikle hayatında ilk kez kazanmayı tadan ve bunu yaparken de turnuva ilk beşine seçilen Doncic’in yaşayabileceği mental gelişim Real Madrid’in sezonu adına çok şey ifade ediyor.

Transfer

Real Madrid’de ise transfer dönemi çok hızlı geçti sayılmaz. Ancak takım yönetimi Llull’ün sakatlığından önce takımın en büyük eksiği çok doğru bir teşhisle kapatmayı başarmıştı. Geçen sezon yan yana oynadığı zaman EuroLeague’in en etkili hücum performanslarından birini ortaya koyan Doncic-Llull ikilisinin sürelerini bölmek istemeyen Pablo Laso’nun en büyük problemi ikisi birden kenardayken topu kime emanet edeceğiydi. O sorun için Brose Bamberg‘de özellikle Alman Ligi Finalleri’ni çok iyi geçiren Fabien Causeur’ü alan Real Madrid, nokta atışı yapmış gibi duruyordu.

İki sezondur Murcia ve Arjantin Milli Takımı’nda istikrarlı şekilde iyi oynayan Facundo Campazzo’yu da nihayet takımına katan Real Madrid’in kısa bölgesinde hem nitelik hem nicelik olarak bir sorunu yok gibi duruyordu. Ancak Llull’ün sakatlığı dengeleri bozdu ve takımı Chasson Randle hamlesini yapmaya itti. Şu an Chasson Randle’dan ne çıkar bilmek güç ancak Llull’ün sakatlığı sürecinde bir şeyler çıksa iyi olur.

Takımın uzun rotasyonuna yaptığı ekleme ise geçtiğimiz sezonu Kızılyıldız forması altında gayet olumlu geçiren Ognjen Kuzmic oldu. Kuzmic, Kızılyıldız’da boyuyla potayı iyi kapatabilen ve yine boyuyla ribaundları domine edebilen bir oyuncu görüntüsü verdi. Ancak Kuzmic’in Kızılyıldız’ın oyun temposunun çok çok daha yükseğinde oynayan bir takıma gireceğini atlamamak gerekiyor. Tempo arttığı zaman Kuzmic’in olması gereken çabukluk ve kapatması gereken bölge artacak ve bu da bence verimine doğrudan eksi olarak yazacaktır.

Takımın en büyük kaybı ise geçtiğimiz sezon aldığı sürelerde iyi verim veren ve Ayon’un sertlik eksiğini biraz olsa da kapatabilen Othello Hunter. İyi bir blokçu ve iyi bir pick&roll uzunu olan Othello Hunter’ın yerine gelen Kuzmic’e göre en büyük artısı ise kuşkusuz çabukluğu.

Genel Görünüm

Real Madrid, kadro olarak üç sezon önceki kadrosunun çok gerisinde. Luka Doncic’e rağmen bu böyle. Artık Llull-Rodriguez gibi bir sihirli tandemleri yok. Artık Rudy Fernandez’in sağlıklı günlerindeki gibi Avrupa’nın en spektaküler forveti de yok. Artık ellerinde Final Four’a gelene kadar her kritik noktada iş çözerek takımı rahatlatan Felipe Reyes de yok.Yok da yok.

Ama EuroLeague de artık 3 sene öncesinin EuroLeague’i değil. Artık Teodosic yok, eski Spanoulis yok, Panathinaikos yok, Blattli Maccabi yok, güçlü bir Barcelona yok. Bu da bu Real Madrid kadrosuna bakarak olumlu bir şeyler konuşabilmemizin başlıca sebebi.

Peki bu Real Madrid kadrosunun sorunları neler? Öncelikli sorun şu ki; Real Madrid sezonda Llull’ün üzerine inşa edilmiş sistemi Llull yokken oynayacak ya da sezonun en kritik yerinde Llull’ün döneceğini bile bile onu kurgunun dışında bırakarak yola çıkacak. Bu iki tarafında da önemli eksiler yazabilecek zor bir koç seçimi. İkinci önemli eksik de bu takımın forvet rotasyonunun artık EuroLeague değil EuroCup’ı bile zor kazanacak seviyede olması.Maciulis-Rudy-Taylor-Reyes. Bunlar Real Madrid gibi bir takımın tahammül edemeyeceği seviyeye kadar düştüler. Ancak rotasyonda kendilerine toplam öyle ya da böyle 30 dakika bulacaklar. Yaz boyunca buraya bir ameliyat yapılmalıydı ancak yapılamadı.

Ancak bölümün başında belirttiğim gibi toplam yetenek olarak 2 aylık Llull-Randolph – Doncic üçlüsü bile bu takımı adaylar arasında tutmaya yetiyor ve yetecektir. Ancak, Pablo Laso bu takımı ilk 4 içinde tutmak istiyorsa ortaya özel koçluk performanslarından birini koymak zorunda.

Öne Çıkması Beklenen Oyuncu

Lord. Seçilmiş kişi. Kurtarıcımız ve göz bebeğimiz. Mükemmel Luka Doncic. O sadece Real Madrid’in değil, bu sezon EuroLeague’in en öne çıkması beklenen oyuncusu ve EuroLeague’i izlemek isteyenler için bir numaralı sebep.

Önümüzdeki sene draft’ta iki başka büyük süper yıldız adayı Marvin Bagley Jr. ve Michael Porter Jr. ile adeta yarışacak olan Luka Doncic, müthiş geçirdiği EuroBasket’in ardından şu an iki rakibinin de önünde gözüküyor. Ancak bu rüzgarı arkasından estirmeye devam etmek için ya EuroLeague MVP’si olmalı ya da takımını EuroLeague’de zafere taşımalı. Peki bunu yapabilir mi? Evet.

Peki bunu bu takımın içinde yapabilir mi? Evet. Luka Doncic’e ait sizi en çok heyecanlandıran nokta da neredeyse her soruya olumlu cevap çıkaracak kadar yetenekli olması. Eee artık kazanmanın tadına da vardı, hem de Avrupa Şampiyonası’nda Letonya-İspanya-Sırbistan yolundan sağ çıkarak.

Önümüzdeki sezon tamamıyla “Luka Doncic Sezonu” olarak hatırlanabilir ve EuroLeague’de bunu vaat eden tek oyuncu o.