By Mustafa Kocatürk /info@eurohoops.net
EuroLeague bu hafta içi hayatımıza geri dönüyor. EuroLeague ve geri dönüş demişken bu sezon EuroLeague’e geri dönen üç Avrupa elitinden biri, Khimki Moskova var şimdi sırada.
Khimki Moskova adına geçen sezon aslında hiç iyi bir sezon sayılmazdı. Bozuk kadro yapısı ve takımın tek yıldızı Shved’in neredeyse istediği maçlara çıkması onları hem EuroCup’ta hem de VTB’de istedikleri yere götürmedi. Zenit karşısında da yarı finalde 2-0 geriye düştüler ve artık ilk mağlubiyetleri sezonun bitmesi anlamına geliyordu.
Ancak o andan itibaren işler değişti. Kazanma tecrübesi olmayan Zenit’e karşı sahneye çıkan Alexey Shved adeta Zenit’in sezonunu elinden çaldı ve ilk önce seriyi 5. maça, 5. maçta da EuroLeague’i Moskova’ya taşıdı. Zenit içinse bir sezon daha hüsranla bitmiş oldu.
Transfer
Khimki yönetimi ise bu kadronun EuroLeague’i tamamen hak etmediğini biliyor olacak ki, sezon hedefine ulaşan takımı neredeyse tamamen temizledi. Koçun oyuncusuna ortaya yepyeni bir Khimki çıktı.
Shved’in etrafına uygun bir yapı kuran Khimki, bu yapıyı kurarken önce temeli sağlam atmak istedi ve Shved’in etrafına EuroLeague’de kendini kanıtlamış savunmacıları dizdi.
Geçtiğimiz sezon Zenit forması altında gösterdiği performans ile sezon ortasında bile EuroLeague takımlarından milyon dolar değerinde kontrat teklifleri alan Stefan Markovic, bu transferlerin en önemlisi. Pick&roll’u artık gözü kapalı oynayan ve işin savunma tarafında da geçilmesi zor bir oyuncu olan Stefan Markovic, Shved’le ikili oluşturmak için oldukça doğru bir seçenek.
Takımın kadrosuna kattığı bir diğer iyi savunmacı da Charles Jenkins. Geçtiğimiz sezon ligin en iyi savunma takımı olan Kızılyıldız’da Branko Lazic’le birlikte rakip kısaların korkulu rüyası olan Jenkins, bu performansının ödülü olan kontratı Moskova’nın Sarıları’ndan aldı.
Takım bu ön alan eklemelerini de forvetlere yaptığı takviyelerle anlamlı hale getirdi. Geçtiğimiz sezon Türkiye’de oynayan iki forvet oyuncusu Anthony Gill ve Tyler Honeycutt da önümüzdeki sezon Khimki’de olacak. Hareketli, savunmada agresif, atletizmiyle fark yaratan ve ribuand konusunda beklenenden çok daha iyi olan bu iki oyuncu, kanatları kapatarak Khimki’nin hücumlarını savunmada rahat ettirecek isimler.
Khimki’nin son transfer operasyonu ise hücumda Shved’i rahatlatmak için yapıldı ve takımın 2./3. skor elleri katıldı. 2. skor eli için seçtikleri isim James Anderson’dı. Geçtiğimiz sezon Wanamaker-Wilbekin-Clyburn üçlüsüne kıyasla eline çok az top kalan bunun yüzünde Darüşşafaka‘da varlığıyla yokluğu bir olan James Anderson, aslında hem kendini ispatlamış bir yetenek hem de kariyerinde bir çıkış arıyor. Takıma kendini verdiği sürece Anderson’ın başarısız olması çok imkan dahilinde değil.
3. skor eli ise James Anderson’dan daha şüpheli bir oyuncu. 2012 NBA Draft’ının beşinci sırası Thomas Robinson. NBA’de tam 5 sezon büyük katkılar vermeden şans bulacak kadar yeteneğe sahip bir oyuncu. Öyle ki bu yaz takıma uzun lazım olduğu zaman şampiyonluk adaylarından biri olan Boston Celtics‘in de aklına ilk gelen isim Robinson olmuştu ve hemen deneme antrenmanlarına çağırmışlardı. EuroLeague’de yapabileceği şeyler için şimdiden konuşmak çokça kehanet olur ancak,atletizmi ve kendisini 5. sıradan seçtiren hücum meziyetleri onu burada çok çok değerli bir uzun yapabilir.
Genel Görünüm
Bu kadar yeni parçadan oluşan bir takımın sahada neler yapabileceğini söylemek zor ancak bu takımın neler yapacağını, yeni koçunun felsefesiyle anlatabiliriz. Koç Bartzokas, kariyerinde bir kere EuroLeague şampiyonluğu yaşasa da kariyerinin en iyi sezonunu o kupayı alırken geçirmedi. Koçluk kariyerinde rüştünü ispat ettiği nokta Kuban’ı Final Four’a taşıdığı 2015-2016 sezonuydu.
Yine böyle birden fazla skor eli bulunan kadroyu doğru atletlerle besleyen Bartzokas, şimdi o kadrodan iyisini kurmayı başarmış olabilir. O takımdaki prensipleri olan ribaund sonrası geçiş hücumunu bu sezon Khimki kadrosunda birden çok oyuncu başarıyla oynayabilir ve bu da bu sezon Khimki adına heyecanlanmamızı sağlayan noktalardan biri.
Takıma genel olarak baktığımızda savunmada Markovic-Jenkins-Honeycutt-Gill’le agresif olmaya çalışan ve rakibi kötü hücuma zorladıktan sonra üç kulvardan da karşı potaya atak eden bir takım gözünüzün önüne geliyor. Yarı sahada Shved-Anderson ikilisine sahip olan Khimki, bunun yanına da Markovic gibi bir oyun liderine sahip.
Khimki’nin geniş ve elit rotasyona ile başarı arasındaki tek engel belki de takımın Ruslarının vereceği katkılar. Vyaltsev-Viktorov-Zubkov-Zaytsev ve Sokolov rotasyonu bir hayli zayıf gözüküyor. Bu oyunculardan birilerinin illa işin içinde olduğu dakikalar olacak ancak Khimki o dakikalarda sahada 4 kişi kalmamalı. Eğer bunu başaracak rotasyon ayarlamaları yapılırsa Khimki adına kağıt üzerinde gözüken çok bir sorun bulunmuyor.
Öne Çıkması Beklenen Oyuncu
Eğer elinde EuroBasket’in sayı kralı varsa bu sorunun cevabı da odur. Avrupa basketbolunun süper yıldızlarından biri olan Alexey Shved, geçtiğimiz sezon takımını nasıl EuroLeague’e taşıdıysa bu sezon da EuroLeague’de takımını başarıya götürmeye çalışacak.
Shved’i aslında uzun uzun anlatmaya lüzum yok. Skorun her türlüsünü atabiliyor, gençliğindeki kadar kullanmasa da çok iyi bir atlet ve vücudu da basketbol oynamaya çok müsait. İyi gününde olduğu zaman Avrupa’da onun kadar izlenmesi eğlenceli oyuncu fazla kalmadı. Belki Luka Doncic, bir de Alexey Shved işte..
Düzeltmesi gereken sorunlar da gençliğinden beri hep aynı. Top kullanmada yeşil ışığı aldığı zaman kimseye eyvallahı yok. Uygun olmayan şutları da potaya kaldırabiliyor. Top eline çok yapıştığı zamanlar ise biraz da uzun kollarının etkisiyle top kaybı sorunlarını dizginleyemiyor.
Ancak ne olursa olsun Alexey Shved, önümüzdeki sezon EuroLeague’in MVP’liği için en büyük adaylardan biri. Eğer takımını Final Four’a taşırsa büyük ihtimal bu ödülün de sahibi olacaktır ve bunu da başarabilir.