By Buğra Uzar /buzar@eurohoops.net
Alper Yılmaz, takımın gidişatı, projeleri, hedefleri ve planları hakkında gelen sorulara samimiyetle yanıt verirken basın mensuplarının önerilerini de dinledi.
Alper Yılmaz, Anadolu Efes‘in kökenlerini terk etmediğini ve altyapıya önem verdiklerini şu sözlerle ifade etti: “Antrenör tercihimiz ‘kimle daha iyi çalışabiliriz’ ya da ‘bize en yüksek katkıyı kim verebilir’ diye düşünerek yaptığımız bir tercih. Türk antrenörlere kesinlikle sırt çevirmiş değiliz. Perasovic geçtiğimiz tecrübelerinden de ligi biliyor. Mevcut şartlarda bizi başarılı yapabileceğine inandık. Bu yüzden onunla çalışmayı tercih etmiştik. İleride bir koç değişikliğine gidersek de bunu yine isimlere bağlı olmaksızın bizi kimin başarıya taşıyacağına bakarak karar vereceğiz. Anadolu Efes‘in tek misyonu Türk oyuncu oynatmak değil aynı zamanda Türk oyuncular yetiştirmek. Piyasadaki bazı genç oyuncuların maliyetleri bizim karşılayabileceğimiz düzeyde değildi. Bugün Anadolu Efes altyapısından yetişen birçok oyuncu başka kulüplerde oynuyorlar. Anadolu Efes altyapısından yetişen Cedi Osman ve Furkan Korkmaz bugün NBA’de oynuyorlar. Onların yerlerini doldurabilecek isimler bulursak onları da tabii ki seçeriz. A Takımımızda 4 tane 1999 doğumlu genç oyuncumuz var. 7 tane Türk oyuncumuzun 5’i altyapımızdan yetişen isimler. Tabii ki gençlerimizin Cedi ve Furkan gibi olmalarını isteriz. Ancak onlar bu gelişimi gösteremeyebilirler ve başka takımlarda daha çok şans bulup kendilerini geliştirebilirler. Sonrasında da Anadolu Efes’in kapısı bu oyunculara açık. Bugün 1.ligde bizim altyapımızdan yetişmiş tam 27 oyuncu forma giyiyor. Örneğin Avrupa şampiyonu olan Fenerbahçe‘nin kaptanı bizim altyapımızdan yetişmiş bir oyuncu. Altyapıdan birçok oyuncu çıkartmak istiyoruz. Hiçbir zaman altyapıya önem vermeyen bir kulüp olmadık. Altyapılarda 6 branşın 3’ünde şampiyon olduk. Buna devam etmek istiyoruz.“
Alper Yılmaz, son dönemde tartışma konusu olan yabancı kuralının azaltılması konusunda ise herhangi bir sınırlandırılma yapılmaması taraftarı olduğunu açıkça devam etti: “EuroLeague’de başarılar için yabancı kuralı devam etmeli. Bana göre gençlerin oynamasında bu sistem negatif bir etken değil. Örneğin son dönemde TOFAŞ’ta Yiğit Arslan’ın çok başarılı bir performansı var. Fenerbahçe‘de Egehan Arna süre alıyor. Karşıyaka’nın ve Giresun’un gençleri çok iyi oynuyor. Kısacası yabancı kuralı bu durumdayken de birçok oyuncu çıkıyor. Daha önceki sistemlerde kaç Türk oyuncunun çıktığını ya da kaç Türk oyuncunun nasıl kontratlar aldığını da araştırmak zorundayız. Fenerbahçe‘nin EuroLeague şampiyonluğu, Galatasaray‘ın EuroCup şampiyonluğu, Banvit’in Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısı hep bu dönemde gerçekleşti. Bunun devam etmesi için de bence bu yabancı kuralı devam etmeli. Ama tabii ki bu devam ederken de kulüplerimiz yabancı tercihlerini daha doğru yapmak zorunda. Türk oyunculardan daha kötü yabancı oyuncular takıma katılmamalı. Cedi, Furkan, Egehan, Tolga gibi oyuncuların performansları örnek olmalı. Bugün baktığınız zaman Cedi’nin forma giyebilmesi için rekabet etmek zorunda olduğu kişi LeBron James. Bu da onun çok çalışması ve kendisini geliştirmesi gerektiği anlamına geliyor. Yabı bu yüzden de yabancı sınırlaması olmamalı. Ama genç oyuncuları korumak için genç oyuncu sınırlamaları getirebilir. Bu fikirlerimi federasyonla da paylaştığım için rahatlıkla söyleyebiliyorum. Her takımda belirli sayıda genç oyuncu bulunmasına yönelik bir kural alınabilir. Genç oyuncular oynasınlar ve bu şekilde devam etsinler. Bunun dışında 6 yabancıyı 5’e ya da daha düşük bir sayıya indirmenin taraftarı değilim.“