2017 Yılında Türk Basketboluna Damga Vurmuş 10 Olay

31/Ara/17 09:39 Ocak 1, 2018

Bugra Uzar

31/Ara/17 09:39

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, 2017 yılında Türk basketbolunun en önemli 10 olayını yazdı.

By Utkan Şahin & Buğra Uzar / info@eurohoops.net

2017 yılı acısıyla tatlısıyla geride kalmak üzere… Biz de 2017’nin bitimine artık sayılı saatler kala geride bıraktığımız koca bir yıla bakış atalım izledik. Tabii ki bu bakışı atarken bildiğimiz yerden yani Türk basketbolunun penceresinden bakacağız…

2017 yılı Türk basketbolu açısından unutulmaz anılar barındırıyor. Tarihimizde ilk kez yaşadığımız başarıları tattık, genç oyuncularımızın adeta gözlerimizin önünde birer yıldıza dönüşüne şahit olduk, hem kulüplerimizin hem de yerli oyuncularımızın adlarından söz ettirmelerini izledik ve hatta Avrupa basketbolunun hem kulüpler hem de milli takımlar bazında zirvesini yakından yaşadık. Dolayısıyla yılın son gününde sizleri 2017 yılındaki önemli basketbol olaylarında bir gezintiye çıkartalım istedik. EuroLeague’e damga vuran 10 olayı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. NBA’e damga vuran 10 olayı ise buraya tıklayarak okuyabilirsiniz

2017 yılında Türk basketboluna damga vuran 10 olaya geçmeden önce tüm Eurohoops ailesi olarak siz değerli okuyucularımızın yeni yıllarını en içten dileklerimizle kutluyoruz. Geride bıraktığımız yıl boyunca basketbol heyecanını siz değerli okuyucularımıza en yakından, en objektif, en doğru ve en güzel şekilde yansıtabilmek için elimizden geleni yaptık. 2018 yılı için de her zaman daha iyisini yapacağımızın sözünü sizlere şimdiden veriyoruz. Tekrar tekrar yeni yılınızı kutluyoruz ve Eurohoops’u takip etmeyi devam edin!

Şimdi de Türk basketboluna 2017 yılında damga vuran 10 olaya geçelim!


10 – Basketbol Gençler Ligi Projesi

Türkiye basketbolunda uzun zamandır tartışılan genç oyuncular nasıl oynayacak sorusuna sonunda bir Federasyon farklı bir cevap bulabildi. Bu sorun çok uzun yıllar boyunca yabancı-yerli oyuncu tartışmasının kısırlığı üzerinden ilerledi. Hidayet Türkoğlu ve dönemi, Gençler Ligi Projesini yaratarak alternatif bir yol gösterdi.

Bu yeni proje, eksiksiz değil. Geliştirilmesi gereken bir çok yönü var. Fakat hem bir alternatif, hem de Federasyon’un bu projeyi geliştirme çabaları gelecek için ümit veriyor.

Bu proje, Türkiye basketbolu için bir çalışma. Sonuçlarının olumlu yada olumsuz olmasını bugünden görmeye çalışmak anlamsız olur. Adı üstünde bir proje. Sabırla bekleyip, tüm bileşenleriyle projenin gelişimine yardımcı olmalıyız. Kim bilir gelecekte bir gün 2017’yi bu projenin başladığı yıl olarak hatırlarız.

9- Abdi İpekçi Spor Salonu’nun Vedası

Yüzlerce yıldızın sahne aldığı, binlerce maçın oynandığı ve milyonlarca farklı anıya tanıklık eden heybetli bir yapı… Uzun yılllar Türk basketbolunun kalbinin attığı Abdi İpekçi Spor Salonu… İşte bu görkemli yapı 2017 yılıyla birlikte miladını doldurdu ve basketbolseverlere veda etti.

Türkiye Basketbol Federasyonu’nun kararıyla yıkılacak olan Abdi İpekçi’nin yerine geniş bir basketbol tesisi ve basketbol kampı inşa edilecek. Ancak tabii ki her veda gibi bu da oldukça üzücü. 2001’de Türkiye Milli Takımında 12 Dev Adam efsanesi doğarken Avrupa şampiyonasında ikinci olurken bizlere Abdi İpekçi ev sahipliği yapmıştı. Galatasaray 2016 yılında Avrupa’da o güne kadarki en büyük başarımız olan EuroCup şampiyonluğunu yaşarken Abdi İpekçi’deki inanılmaz atmosferin etkisi azımsanamayacak derecede fazlaydı. Beşiktaş uzun yılların ardından ligde şampiyonluğa ulaşıp tarihinin ilk EuroLeague galibiyetini alırken, Anadolu Efes Avrupa devlerini bir bir dize getirirken Fenerbahçe kupaları müzesine götürürken hep Abdi İpekçi’nin çatısının altındaydılar… Tabii ki Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki anılar ve başarılar saymakla bitmez.

Ancak 2017 yılı itibariyle Abdi İpekçi Destanlarına bir yenisi eklenemeyecek. Geride bıraktığımız yılla birlikte Abdi İpekçi Spor Salonu’da geride kalacak. Gönül isterdi ki Türk basketbolunun kalbi olmuş bu görkemli yapıya efsanelerin de yer aldığı bir gösteri maçıyla veda edilseydi. Bu sayede basketbolseverler de güzel bir şekilde güle güle diyebilirlerdi.

8- Türk Oyuncuların Çıkışı

Türkiye basketbolu, altın nesil olarak adlandırılan 1987 neslini pek iyi kullanamadı.

O neslin birçok yıldızı, 30 yaşlarına gelmeden EuroLeague seviyesinden uzaklaştılar ve özellikle son birkaç yıldır EuroLeague seviyesindeki Türk oyuncular da gözle görülür bir düşüş vardı. Ancak yeni altın nesilin yavaş yavaş yükselişi ve geç patlama yapan birkaç oyuncunun eklenmesiyle bu sene düşüş trendi son buldu.

Okben Ulubay, Tolga Geçim, Metin Türen, Yiğit Arslan, Berk Uğurlu, Metecan Birsen, Egemen Güven, Emircan Koşut Berkay Taşkıran gibi genç oyuncular şans buldukları zaman neler yapabileceklerini gösterirken Sinan Güler, Melih Mahmutoğlu ve Sertaç Şanlı gibi tecrübeli oyuncular ise kariyerlerinin en iyi sezonunu geçirdi. Sinan Güler, Galatasaray‘da EuroLeague’de daha önce hiçbir Türk guarddan görmediğimiz asist istatistikleri tuttururken Melih Mahmutoğlu da hem Fenerbahçe hem de milli takımda özel bir yılı geride bıraktı.

En büyük hikaye ise Sertaç Şanlı‘dan geldi. Kariyerinin ilk kısmında potansiyelini sahaya dökemeyen Sertaç, Ufuk Sarıca‘nın yanında müthiş bir gelişim gösterdi. Sertaç, üçüncü pivot olarak katıldığı takımda zamanla kendini aşarak takımın en önemli parçalarından birine gelmeyi başardı.

Yeterliliği tartışılsa da kesinlikle ve kesinlikle Türk oyuncular, bu sene gelecek için ümit vermeyi başardı.

7- İstanbul Dışındaki Takımlarının Yükselişi

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2017 yılı içerisinde Türk basketbolu sahnesinde yeni aktörlerin daha büyük roller almaya başladıklarına tanık olduk.

Türk basketbolunda genelde İstanbul takımlarının egemen olduğu bir gerçek. Pınar Karşıyaka geçmişte bu hegemonyayı kırmış olsa da son yıllarda hakimiyet iyice İstanbul takımlarına geçti. Ancak 2017 yılı bu düzenin değişmesi açısından çok kritik bir yıl olabilir. İstanbul dışındaki takımlar basketbol konusunda çok önemli atılımlar yaptılar ve 2017 bunun da meyvelerini toplamaya başladılar.

Tabii ki bu takımların başında Banvit de geliyor. Bandırma ekibinin başarısına yazımızın ilerleyen döneminde değineceğiz. Banvit dışında son yılların en doğru organizasyonu olan TOFAŞ da 2017 yılında adından söz ettirdi. Geçtiğimiz sezon uzun yılların ardından playoff yapan Bursa ekibi, bu sezon lige 10’da 10’la kusursuz bir başlangıç yapıp ayrıca EuroCup’ta ülkemizi temsil etti. Lige bu sezon yükselen Sakarya Bşb. ve Eskişehir Basket de şu ana kadar muhteşem performanslar göstererek renk kattılar ve üst sıraları zorluyorlar. Bu takımların yanı sıra genç oyunculara yönelik projesiyle Yeşilgiresun Belediyespor, her ne kadar bu sezon istediğini yakalayamasa da geçtiğimiz sezon playoff yapan Gaziantep Basketbol da takdiri hak ediyor.

Bu takımların başarılı performanslarının en büyük etkisi ise Türkiye’de basketbolun yayılması adına oluyor. Bu ekipler şehir takımları oldukları için elde ettikleri başarılarla orada bulunan halkın basketbol sevgisini doğrudan ve olumlu etkiliyorlar. Dileriz 2018’le birlikte bu takımların sayısı daha da artar. Unutmadan, Türk basketbolundaki en büyük peri masalını gerçeğe çeviren Pınar Karşıyaka’nın da bir an önce eski günlerine dönmesini ve başarılarıyla adından söz ettirmesini tüm kalbimizle temenni ettiğimizi de belirtelim.

6- Beşiktaş‘ın Geri Dönüşü

Basketbolda üç kupalı sezonun ardından serbest düşüşe geçen Beşiktaş basketbolu, 2017 yılıyla birlikte tekrar hayata döndü. Ufuk Sarıca yönetimindeki siyah beyazlılar, basketbolda kaybettiği heyecanı tekrar yakalamışa benziyor.

Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin favorileri arasında yer alan siyah beyazlılar, bir diğer Türk temsilcisi Pınar Karşıyaka tarafından saf dışı bırakıldı. Ancak Basketbol Süper Ligi’nde güzel bir sürprize imza atarak finale kadar yükselmeyi başardılar. Siyah beyazlılar bu sezon yarım bıraktıkları işleri tamamlamak istiyorlar. Ufuk Sarıca gibi başarılı bir koça ve birbirinden yetenekli oyunculara sahip kadrolarıyla da koydukları hedefleri gerçekleştirmeleri içten bile değil.

Bununla birlikte Beşiktaş adına 2017 yılının önemli bir artısı da oyuncu gelişimleri. Hem yerli hem de yabancı oyuncular siyah beyazlı formayla önemli çıkışlar yaşadılar. Michael Roll ve Vladimir Stimac, Beşiktaş’la gösterdikleri harika performanslar sayesinde EuroLeague’in yolunu tutarken D.J. Strawberry, Earl Clark ve Jon Diebler da bu seviyede olduklarını sergiliyorlar. Keza yerli oyuncular için de önemli bir cazibe merkezi haline gelindi. Sertaç Şanlı, Kenan Sipahi, Erkan Veyseloğlu gibi isimler, milli takım seviyesine kadar yükseldiler ve bu da ilerisi için değerli bir referans.

Bakalım siyah beyazlılar 2017 yılında yükseğe koyduğu çıtayı 2018 yılında geçip basketbolda uzun yıllar ardından tekrar bir kupa kazanabilecek mi?

5- Ergin Ataman-Galatasaray Odeabank Hikayesinin Sonu

Her hikaye başladığı kadar güzel bitmiyor. Bazen yol içerisinde kayboluyorsunuz, bazen de yol istediğiniz gibi gelişmiyor. Ergin Ataman ile Galatasaray Odeabank birlikteliği de bu şekilde gelişti ve 2017 yılında Türk basketboluna damga vurmuş bir hikaye son buldu.

2012’de takımın başına geçen başarılı koç, Sarı-kırmızılı ekiple birçok unutulmaz başarı elde etti. Daha ilk geldiği sene takımı şampiyon yaparak Galatasaray’ın yıllar süren şampiyonluk özlemine son verdi. 2013’te Galatasaray tarihinde ilk kez EuroLeague’de son sekize kalırken 2015’te daha büyük bir başarı yaşandı ve EuroCup’ı Türkiye’ye getirdi.

Ataman-Galatasaray birlikteliği her zaman kusursuz değildi, bazen büyük mutluluklar, bazen de büyük hayal kırıklıkları yaşandı.  Ancak sonuç ne olursa olsun bu ikili her zaman tam bir bütün oldu. Bu yaz yönetim kararı sonrasında bu hikaye sona erdi ve yollar ayrıldı. Hikaye başladığı gibi güzel bitmedi ama Galatasaray taraftarının gönlünde unutulmaz bir hikaye olmayı başardı.

4- Avrupa Basketbolunun Kalbi İstanbul’da Attı

2017 yılında Türk basketbolseverler oldukça şanslıydı çünkü Avrupa basketbolunun hem kulüpler hem de milli takımlar bazında zirvesi İstanbul’da yaşandı.

Önce Mayıs ayında EuroLeague Final Four’una dönelim. Yeni formatıyla nefesleri kesen Turkish Airlines EuroLeague, şampiyonun tacını giyeceği yer olarak Sinan Erdem Spor Salonu’nu seçti. CSKA Moskova, Olympiacos, Real Madrid ve ülkemizden de Fenerbahçe‘nin katıldığı Final Four, muhteşem bir atmosferde büyük bir coşkuyla geçti ve bir tarih yazıldı. Sarı lacivertlilerin şampiyon olarak Türk basketboluna en büyük başarısını yaşatışına ilerleyen bölümde değineceğiz. Ancak Olympiacos‘un bir kez daha CSKA Moskova’yı dize getirişini yakından izlemenin çok keyifli olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Eylül ayında ise EuroBasket’in grup aşamasının yanı sıra final aşaması da ülkemizde oynandı. Ülker Arena’da başlayan coşku Sinan Erdem Spor Salonu’na taşındı. Pau Gasol, Goran Dragic, Marc Gasol, Marco Belinelli, Jonas Valanciunas, Alexey Shved gibi Avrupa basketboluna damga vurmuş efsane isimlerin yanı sıra Kristaps Porzingis, Luka Doncic, Dennis Schröder, Cedi Osman gibi bayrağı daha da ileriye taşıyacak genç yıldızları yakından izleme şansını bulduk. Bu eşsiz deneyim Slovenya’nın destansı zaferiyle birlikte unutulmaz turnuvalar arasındaki yerini aldı.

Tabii ki Avrupa basketbolunun bu iki önemli olayının İstanbul’da yaşanmasının Türk halkının basketbol sevgisi üzerinde yaratacağı etki çok büyük. Türkiye’de futbolun egemen spor olduğu aşikar. Ancak son yıllarda basketbolun yaptığı atılım da dikkat çekiyor. Bu atılımın arkasındaki rüzgarı körükleyecek bu iki büyük basketbol olayı, ileride Türk basketbolunun gelişiminde temel rol oynayabilir ve bu yüzden 2017 yılı Türk basketbolu için unutulmaz bir yıl olabilir.

3- Banvit’in Muhteşem Yılı

Bu ülkede sporu, taraftar gücü, yüz yılı geçen tarihleri ve büyük maddi güçleriyle üç büyükler yönetiyor. Fakat Banvit, Karşıyaka ve TOFAŞ gibi takımlar, doğru yapılanma ve kültürle üç büyüklere meydan okuyabiliyorlar. Bunun en güzelini geçtiğimiz sezon Banvit sergiledi.

150 bin kişilik Türkiye’nin güzide bir ilçesi olan Bandırma’dan yola çıkan Banvit, yıllar içerisinde hem üst yapıda hem altta yapıda oturduğu sistem ve istikrarla müthiş bir kültür oluşturdu. Türkiye’de bu tarz şeyler, çok konuşulduğu için  anlam ifade etmez. Direkt başarıya giden kaçamak yolları tercih ederiz biz. Banvit ise bu anlamda her zaman çok farklı oldu.

Saha içerisinde her zaman bekleneni veremediler ancak oluşturdukları sistemle her zaman yukarıda var olmayı başardılar. Doğru sistem, doğru basketbol aklıyla buluştuğu zaman da böyle harika bir sezon ortaya çıktı. Filipovski önderliğinde izlemesi çok zevkli bir takım olan Banvit, Ankara’da Türkiye Kupası’nı kazanarak büyük bir özleme son verdi. Aynı Banvit, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde de yoluna devam ederken finale kadar yükselmeyi başardı.

Belki finalde kupa gelmedi ancak Banvit kesinlikle herkese doğru kulüp sisteminin eninde sonunda başarıyı getireceğini gösterdi.


2- Türk Basketbolunun Altın Çocukları NBA’de!

Cedi Osman ve Furkan Korkmaz… Anadolu Efes‘te yanyana sayısız antrenmana ve onlarca maça çıkan, beraber ay yıldızlı formayı terleten iki parlak yetenek, iki genç yıldız… Kariyerlerindeki bir sonraki adımı da birlikte atmaya karar verdiler ve 2017 yılında NBA’in yolunu tuttular.

Cedi Osman, Final Four’un kıyısından dönen Anadolu Efes‘te kritik bir rol üstlenirken Furkan Korkmaz da muhteşem bir sezonu geride bırakan Banvit’in en önemli oyuncularından birisiydi. İkisi de EuroBasket’te performanslarını bir adım daha ileriye taşıdılar ve genç yaşlarında 12 Dev Adam’ın liderleri oldular.

Turnuvanın ardından Cedi Osman süperyıldızlarla dolu Cleveland Cavaliers‘ın yolunu tutarken Furkan Korkmaz ise genç yıldızların takımı Philadelphia 76ers yolcusu oldu. Tabii ki daha önlerinde gidecek çok yol var. Ancak iki eşsiz yetenek, iki parlak genç, Türk basketbolunun en büyük umutları kısacası iki evladımız bizi dünyanın en büyük sahnesinde gururlandırmaya henüz yeni başladılar ve 2017 yılı sırf bu yüzden bile Türk basketbolseverler için unutulmaz olacak.

1- Fenerbahçe‘nin Tarihi Başarısı

Türk basketbolu bu kupa için çok bekledi. 1996’da Efes‘in Koraç Kupasıyla başlayan serüven 2012’de Beşiktaş‘ın EuroChallenge ve 2015’te Galatasaray‘ın EuroCup zaferleriyle devam etti. Son noktayı ise Fenerbahçe, Avrupa’nın en büyük kupasını kazanarak başardı.

Sabrın, planlamanın ve mücadelenin en büyük sonucu oldu bu kupa… Fenerbahçe, 2013’te Obradovic‘i getirirken hedeflendiği noktaya sabırla ve azimle tırmandı. Bu yolculukta bazen büyük acılar çekti. Kupayı küçük bir anla kaybetti ancak hiçbir şey onları pes ettirmedi.

Her şampiyonluk zordur, Fenerbahçe’nin ki de çok zordu. Sakatlıklar takımı sezon içerisinde hiç beklemediği bir noktaya itti ama dediğim gibi hiçbir şey onlara pes ettirmedi ve Fenerbahçe en ümitsiz salonlardan bile çıkmayı başardı. Final Four’da da neden en büyük olmayı hak ettiğini bütün Avrupa’ya gösteren bir basketbol oynayarak şampiyon oldu.

Her anlamıyla eşsiz, unutulmaz ve 2017 yılına damga vuran bir şampiyonluk oldu.