By Utkan Şahin & Buğra Uzar / info@eurohoops.net
2017 yılı acısıyla tatlısıyla geride kalmak üzere… Biz de 2017’nin bitimine artık sayılı saatler kala geride bıraktığımız koca bir yıla bakış atalım izledik. Tabii ki bu bakışı atarken bildiğimiz yerden yani Türk basketbolunun penceresinden bakacağız…
2017 yılı Türk basketbolu açısından unutulmaz anılar barındırıyor. Tarihimizde ilk kez yaşadığımız başarıları tattık, genç oyuncularımızın adeta gözlerimizin önünde birer yıldıza dönüşüne şahit olduk, hem kulüplerimizin hem de yerli oyuncularımızın adlarından söz ettirmelerini izledik ve hatta Avrupa basketbolunun hem kulüpler hem de milli takımlar bazında zirvesini yakından yaşadık. Dolayısıyla yılın son gününde sizleri 2017 yılındaki önemli basketbol olaylarında bir gezintiye çıkartalım istedik. EuroLeague’e damga vuran 10 olayı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. NBA’e damga vuran 10 olayı ise buraya tıklayarak okuyabilirsiniz
2017 yılında Türk basketboluna damga vuran 10 olaya geçmeden önce tüm Eurohoops ailesi olarak siz değerli okuyucularımızın yeni yıllarını en içten dileklerimizle kutluyoruz. Geride bıraktığımız yıl boyunca basketbol heyecanını siz değerli okuyucularımıza en yakından, en objektif, en doğru ve en güzel şekilde yansıtabilmek için elimizden geleni yaptık. 2018 yılı için de her zaman daha iyisini yapacağımızın sözünü sizlere şimdiden veriyoruz. Tekrar tekrar yeni yılınızı kutluyoruz ve Eurohoops’u takip etmeyi devam edin!
Şimdi de Türk basketboluna 2017 yılında damga vuran 10 olaya geçelim!
10 – Basketbol Gençler Ligi Projesi
Türkiye basketbolunda uzun zamandır tartışılan genç oyuncular nasıl oynayacak sorusuna sonunda bir Federasyon farklı bir cevap bulabildi. Bu sorun çok uzun yıllar boyunca yabancı-yerli oyuncu tartışmasının kısırlığı üzerinden ilerledi. Hidayet Türkoğlu ve dönemi, Gençler Ligi Projesini yaratarak alternatif bir yol gösterdi.
Bu yeni proje, eksiksiz değil. Geliştirilmesi gereken bir çok yönü var. Fakat hem bir alternatif, hem de Federasyon’un bu projeyi geliştirme çabaları gelecek için ümit veriyor.
Bu proje, Türkiye basketbolu için bir çalışma. Sonuçlarının olumlu yada olumsuz olmasını bugünden görmeye çalışmak anlamsız olur. Adı üstünde bir proje. Sabırla bekleyip, tüm bileşenleriyle projenin gelişimine yardımcı olmalıyız. Kim bilir gelecekte bir gün 2017’yi bu projenin başladığı yıl olarak hatırlarız.
9- Abdi İpekçi Spor Salonu’nun Vedası
Yüzlerce yıldızın sahne aldığı, binlerce maçın oynandığı ve milyonlarca farklı anıya tanıklık eden heybetli bir yapı… Uzun yılllar Türk basketbolunun kalbinin attığı Abdi İpekçi Spor Salonu… İşte bu görkemli yapı 2017 yılıyla birlikte miladını doldurdu ve basketbolseverlere veda etti.
Türkiye Basketbol Federasyonu’nun kararıyla yıkılacak olan Abdi İpekçi’nin yerine geniş bir basketbol tesisi ve basketbol kampı inşa edilecek. Ancak tabii ki her veda gibi bu da oldukça üzücü. 2001’de Türkiye Milli Takımında 12 Dev Adam efsanesi doğarken Avrupa şampiyonasında ikinci olurken bizlere Abdi İpekçi ev sahipliği yapmıştı. Galatasaray 2016 yılında Avrupa’da o güne kadarki en büyük başarımız olan EuroCup şampiyonluğunu yaşarken Abdi İpekçi’deki inanılmaz atmosferin etkisi azımsanamayacak derecede fazlaydı. Beşiktaş uzun yılların ardından ligde şampiyonluğa ulaşıp tarihinin ilk EuroLeague galibiyetini alırken, Anadolu Efes Avrupa devlerini bir bir dize getirirken Fenerbahçe kupaları müzesine götürürken hep Abdi İpekçi’nin çatısının altındaydılar… Tabii ki Abdi İpekçi Spor Salonu’ndaki anılar ve başarılar saymakla bitmez.
Ancak 2017 yılı itibariyle Abdi İpekçi Destanlarına bir yenisi eklenemeyecek. Geride bıraktığımız yılla birlikte Abdi İpekçi Spor Salonu’da geride kalacak. Gönül isterdi ki Türk basketbolunun kalbi olmuş bu görkemli yapıya efsanelerin de yer aldığı bir gösteri maçıyla veda edilseydi. Bu sayede basketbolseverler de güzel bir şekilde güle güle diyebilirlerdi.
8- Türk Oyuncuların Çıkışı
Türkiye basketbolu, altın nesil olarak adlandırılan 1987 neslini pek iyi kullanamadı.
O neslin birçok yıldızı, 30 yaşlarına gelmeden EuroLeague seviyesinden uzaklaştılar ve özellikle son birkaç yıldır EuroLeague seviyesindeki Türk oyuncular da gözle görülür bir düşüş vardı. Ancak yeni altın nesilin yavaş yavaş yükselişi ve geç patlama yapan birkaç oyuncunun eklenmesiyle bu sene düşüş trendi son buldu.
Okben Ulubay, Tolga Geçim, Metin Türen, Yiğit Arslan, Berk Uğurlu, Metecan Birsen, Egemen Güven, Emircan Koşut Berkay Taşkıran gibi genç oyuncular şans buldukları zaman neler yapabileceklerini gösterirken Sinan Güler, Melih Mahmutoğlu ve Sertaç Şanlı gibi tecrübeli oyuncular ise kariyerlerinin en iyi sezonunu geçirdi. Sinan Güler, Galatasaray‘da EuroLeague’de daha önce hiçbir Türk guarddan görmediğimiz asist istatistikleri tuttururken Melih Mahmutoğlu da hem Fenerbahçe hem de milli takımda özel bir yılı geride bıraktı.
En büyük hikaye ise Sertaç Şanlı‘dan geldi. Kariyerinin ilk kısmında potansiyelini sahaya dökemeyen Sertaç, Ufuk Sarıca‘nın yanında müthiş bir gelişim gösterdi. Sertaç, üçüncü pivot olarak katıldığı takımda zamanla kendini aşarak takımın en önemli parçalarından birine gelmeyi başardı.
Yeterliliği tartışılsa da kesinlikle ve kesinlikle Türk oyuncular, bu sene gelecek için ümit vermeyi başardı.
7- İstanbul Dışındaki Takımlarının Yükselişi
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2017 yılı içerisinde Türk basketbolu sahnesinde yeni aktörlerin daha büyük roller almaya başladıklarına tanık olduk.
Türk basketbolunda genelde İstanbul takımlarının egemen olduğu bir gerçek. Pınar Karşıyaka geçmişte bu hegemonyayı kırmış olsa da son yıllarda hakimiyet iyice İstanbul takımlarına geçti. Ancak 2017 yılı bu düzenin değişmesi açısından çok kritik bir yıl olabilir. İstanbul dışındaki takımlar basketbol konusunda çok önemli atılımlar yaptılar ve 2017 bunun da meyvelerini toplamaya başladılar.
Tabii ki bu takımların başında Banvit de geliyor. Bandırma ekibinin başarısına yazımızın ilerleyen döneminde değineceğiz. Banvit dışında son yılların en doğru organizasyonu olan TOFAŞ da 2017 yılında adından söz ettirdi. Geçtiğimiz sezon uzun yılların ardından playoff yapan Bursa ekibi, bu sezon lige 10’da 10’la kusursuz bir başlangıç yapıp ayrıca EuroCup’ta ülkemizi temsil etti. Lige bu sezon yükselen Sakarya Bşb. ve Eskişehir Basket de şu ana kadar muhteşem performanslar göstererek renk kattılar ve üst sıraları zorluyorlar. Bu takımların yanı sıra genç oyunculara yönelik projesiyle Yeşilgiresun Belediyespor, her ne kadar bu sezon istediğini yakalayamasa da geçtiğimiz sezon playoff yapan Gaziantep Basketbol da takdiri hak ediyor.
Bu takımların başarılı performanslarının en büyük etkisi ise Türkiye’de basketbolun yayılması adına oluyor. Bu ekipler şehir takımları oldukları için elde ettikleri başarılarla orada bulunan halkın basketbol sevgisini doğrudan ve olumlu etkiliyorlar. Dileriz 2018’le birlikte bu takımların sayısı daha da artar. Unutmadan, Türk basketbolundaki en büyük peri masalını gerçeğe çeviren Pınar Karşıyaka’nın da bir an önce eski günlerine dönmesini ve başarılarıyla adından söz ettirmesini tüm kalbimizle temenni ettiğimizi de belirtelim.