By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Basketbolda maçın hikayesinin yazıldığı bölüm genellikle maçın son beş dakikasıdır.
Son beş dakikaya iki takım başa baş girdiği zaman, ilk 35 dakika unutulur ve 5 dakikalık yeni bir maç başlar. O beş dakikalık maçta, yaptığınız her şey artık iki katı daha değerlidir. Büyük oyuncular ve takımlarda, işte o beş dakikada belli olur.
Turkish Airlines Euroleague’de her zaman olduğu bu sezon da inanılmaz maç sonları izliyoruz. Takımların ve oyuncuların kaderini belirleyen maç sonları!
Harekete geçen Eurohoops Fırın, EuroLeague’de oynanan bütün maçları inceledi ve sizler için kritik anları en iyi oynayan oyuncuları ve takımları buldu!
Geçen sezonun lideri yine iş başında!
Yıllardır CSKA Moskova’nın başarılı performansında başrolü oynayan Nanda De Colo, clutch time’da en yüksek sayı ortalaması tutturan oyuncu oldu.
Son bölümlerde gösterdiği performansla Rus ekibini birçok kez galibiyete taşıyan Fransız yıldız, clutch time’da 3.2 sayı ortalaması tutturarak zirvede yer aldı. Aslında buna çok şaşırmamak lazım geçen haftalarda İstanbul’da attığı son saniyede gördüğümüz gibi De Colo, son saniyelerde güvenilir bir şekilde topu emanet edebileceğiniz bir isim. Penetre edebiliyor, kolay fauller alabiliyor ve şut atabiliyor. Son topu kullanacak bir isimden daha fazlasını isteyemezsiniz. De Colo ise bunu %64.2 gibi oldukça yüksek bir yüzdeyle yapıyor. Gerçekten korkutucu.
Maccabi‘yle yıllar sonra EuroLeague’e geri dönen Pierre Jackson ise bu konuda başarılı performans sergileyen bir başka yıldız oldu. Jackson, yetenekleriyle birebirde kendine çok fazla opsiyon yaratabiliyor. Çok hızlı bir ilk adamı var ve clutch time’da %66.6 ile üçlük sokuyor. Evet, şut tercihlerini tartışabiliriz ama böyle bir yetenek varsa son topu o kullanır. Kritik Panathinaikos maçında son bölümde oynamayınca neler olduğunu gördük.
Amerikalı oyuncu, clutch time’da tam sayı 40 atarak en çok sayı atan oyuncu oldu. Fakat De Colo’dan daha fazla clutch time oynadığı için listede 2. sırada yer aldı.
Normalde 19 yaşındaki bir oyuncunun bu listeye girmesi, dünyanın en büyük sürprizlerinden biri olurdu ama Doncic normal bir oyuncu değil, kesinlikle değil. Spanoulis’in dediği gibi onun gibisini 50 yılda bir görüyoruz.
Llull’un sakatlığı sonrası Madrid’de tek yaratıcı oyuncu olarak kalan Doncic, şartlar onun için zorlaşsa da clutch time’da 2.8 sayı ortalama tutturmayı başardı ve Jackson ile birlikte ikinci sıraya paylaştı. Onu asıl özel yapan şey ise bu bölümde faul çizgisine bu kadar çok gitmeyi başarması. Clutch time’da Wanamaker ve Feldeine’den sonra faul çizgisinden en çok sayı üreten oyuncu oldu. Geçen hafta Sırbistan’da maçı getiren üçlüğü atan Doncic, üç sayı çizgisinin arkasından ise %41.6 ile oynuyor.
Sırada yine şaşırmayacağınız üç isim var; Georgios Printezis, Vassilis Spanoulis ve Nikos Pappas
Yıllardır EuroLeague son top denilince akla gelen ilk isim Spanoulis, bu sene de benzer performansı sergiliyor. Cluth-time’da maç başına 2.5 sayı üretiyor. Geçmişe göre tek farkı ise bu sene biraz formsuz olması. Özellikle üç sayı çizgisinin arkasından (2-14 isabet) isabet bulmakta zorlanıyor ama sonuçta onun ismi “Kill Bill” Her an sokmaya başlayabilir.
Meşhur CSKA-Olympiakos finalini hatırlıyorsunuzdur. O gün en kritik anda eli titremeyen Printezis, bu sezon da pek elini titretmiyor. Clutch time’da %72.2 gibi oldukça yüksek bir yüzdeyle isabet buldu. Üstelik pek çok maçta yanında Spanoulis yoktu. Bu performansıyla da 2.5 sayılık bir ortalama tutturmayı başardı.
Panathinaikos Calathes’in takımı olabilir ama bu sezon Yunan ekibi bu kadar maç kazandıysa kesinlikle Pappas’a çok şey borçlu. Mike James gelinceye kadar takımın en iyi bire ircisi olan Pappas, bu özelliğiyle birçok kez maç sonlarında sorumluluk aldı ve takımına maçı kazandırdı. Onunla ilgili en garip şey ise dış şut başarısı. Maç sonunda Pappas’ı savunmak istiyorsanız şuta gitmesini sağlamaya çalışırsanız. Fakat istatistiklere göre bu mantıklı olmayabilir çünkü EuroLeague kariyerinde %32.7 ortalamayla üçlük atan Pappas ise clutch time’da %62.5 ile üçlük sokuyor. Gerçekten şaşırtıcı.
EuroLeague’de 7. sırada ise büyük bir rekabet var!
EuroLeague’ın şut atma makinesi Alexey Shved, Fenerbahçe‘nin iki guardı Kostas Sloukas ile Brad Wanamaker ve Cory Higgins, 7. sıraya paylaşıyor.
Shved’den başlarsak, Rus oyuncu bu sezon bazen çok eleştirilse de yine de iyi bir liderlik performansı göstererek takımını playoff’a taşıdı. Liderlik kısmına gelirsek, clutch-time’da toplamda 38 sayı üretti ve bu alanda Jackson’ın hemen arkasında 2. sırada yer alıyor. Üstelik ikilik atışlarda da %61.5 gibi yüksek bir yüzdeyle oynuyor ama çok sevdiği üçlük atışlarda yüzdesi sadece %21.4’de kaldı.
Bu sezon Fenerbahçe son topta pek çok maç kaybetti ve her kaybedilen maçtan sonra geçen seneki Bogdanovic’in performansıyla takımın iki guardı Sloukas ve Wanamaker performansı karşılaştırıldı. Akıllarda kalan pozisyonlar taraftarların iki guardını suçlamasına neden olsa da istatistikler iki oyuncunun da “biraz” masum olduğunu söylüyor. Bu bölümde şu ana kadar Wanamaker, 33 sayı üretirken Sloukas ise ona göre bir maç daha az oynayarak 31 sayı üretti.
Biraz kelimesini bilerek kullandım çünkü Wanamaker’ın şut performansı çok parlak değil. Clutch time’da takımının kullandığı şutların, %24.4’ünü kullandı ve sadece %33.3’lük bir yüzde tutturdu. Fakat faul çizgisinden 16 sayı üreterek – bu alanda lig 2.’si oldu – sayılarını bulmayı başardı. Sloukas ise şut olarak çok daha iyi bir performans sergiledi. Clutch time’da 8-19 isabet yüzdesiyle oynayan Yunan guard, aynı zamanda Datome‘yle birlikte en çok üçlük bulan oyuncu oldu. Ayrıca aynı bölümde 8 asist yaptı ve bu istatistikte Granger (11) ile Pangos’tan (10) sonra 2. sırada yer alıyor.
Cory Higgins’in yıllar içerisinde evrildiği oyuncu, sizce de çok iyi değil mi? Gaziantep’te harika bir skor makinesi olarak tanıdığımız Amerikalı oyuncu, Itoudis’in sisteminde ise her takıma lazım bir rol oyuncusuna büründü. Üstüne üstün kritik anlarda da takımına çok kritik katkılar veriyor. Bu sezon De Colo’dan sonra takımda clutch time’da en çok sayı üreten isim olan Higgins, %53.8 saha içi yüzdesiyle başardı.
10. sırayı ise EuroLeague üç yıldız guardı paylaştı; Nick Calathes, Nemanja Nedovic ve Sergio Rodriguez
Panathinaikos’ta tüm sistemi kendisi üzerinden ilerleten Calathes, clutch time’da iş başında. Takımının clutch time’da attığı şutların %26.0’sını kullanan Calathes, bu topları %46.1’lik bir yüzdeyle kullandı. Bunun yanında aynı Pappas gibi o da üç sayı çizgisinin arkasından daha iyi bir yüzde tutturdu. Kariyerinde %27.8 ile üçlük atan Calathes, clutch time’da %36.3 ile oynadı.
Clutch time’da sahneyi genellikle De Colo’ya bırakan Sergio Rodriguez ise çok az şut kullansa da bu listeye girmeyi başardı. Rodriguez, takımının bu bölümde attığı şutların sadece %16.9’unu kullansa da 4-8 üçlük isabetiyle oynadığı için 2.1 sayı ortalaması tutturmayı başardı.
Son olarak ise seneye muhtemelen büyük bir takımda göreceğimiz bir isim var. Tüm sezon Malaga’yı taşımaya çalışan Nedovic, bireysel olarak harika performans sergiledi. Kritik anlarda da sahne almayı seven Sırp oyuncu, takımın clutch time’da ürettiği sayıların %26.3’ünü tek başına üretti. Nedovic’in performansı etkileyici olsa da bir defosu gözüktü. Sırp oyuncu, 10-20 ile ikilik atsa da üç sayı çizginin arkasından 1-10 ile oynadı.
Çok fazla şut atarak, sayı ortalamanızı yukarı çekebilirsiniz ama bu sizin maç sonunda elinizin titremediği anlamına gelmez. Euroleague’de maç sonunda eli titremeyen oyuncular ise burada.
Milano‘da gösterdiği performansla bu sezon gözleri üstüne çeken Arturas Gudaitis, listede birinci sırayı kaptı. Pota altında doğru pozisyon almayı bilen, çok iyi bir bitirici olan Litvanyalı uzun, kritik anlarda 9-11 ikilik yüzdesiyle oynayarak elini titremediğini herkese gösterdi.
Baskonia‘nın forveti Janis Timma ise maç sonlarında adeta bir canavara dönüşüyor. Clutch time’da 7-9 gibi harika bir üçlük yüzdesiyle oynayan Timma, toplamda %80 gibi oldukça yüksek bir yüzde tutturmayı başardı. Hem de EuroLeague’de ilk kez mücadele etmesine rağmen…
Zalgiris‘in atletik oyuncusu Aaron White, clutch time’da 9-13 saha içi isabet tutturdu. Savunmaların ilgi odaklarının Pangos ve Jankunas’ın üzerinde olmasını iyi değerlendiren White, harika bir yüzde tuttururken kendi takımında da 29 sayıyla bu anlarda en çok sayı atan oyuncu oldu.
Printezis’in kritik anlarda ne kadar iyi olduğundan yazının başında bahsetmiştik. Yunan yıldız, %72.2’yle bu listede ise 4. sırada yer aldı.
Daha önce Yeşilgiresun’da izlediğimiz Gill, belki beklenenden erken EuroLeague seviyesine çıktı ama performansıyla buraları hak ettiğini gösterdi. Tüm sezon Shved’in en istikrarlı yardımcısı olan Gill, kritik anlarda da %70 gibi oldukça yüksek bir yüzde tutturmayı başardı. Aşağıdaki videoda göreceğiniz gibi, o Shved’in için harika bir tamamlayıcı çünkü arkasını çok iyi topluyor.
İlk dörtten sonra ise büyük bir yarış var. %66.6 saha içi isabet yüzdeleriyle Jan Vesely, Edgaras Ulanovas ve Pierre Jackson 5. sırayı paylaşıyor.
Fenerbahçe‘nin hücumda en büyük kozu olan Vesely, tüm ligde clutch-time’da en çok şut kullanan uzunlardan biri olmasına rağmen 8-12 gibi bir isabetle oynamayı başardı. Faul çizgisinden de 11-16’yla oynayan Vesely, clutch time’da 27 sayı üreterek pivotlar arasında 1. sırada yer aldı.
Zalgiris‘ın görev adamı Edgaras Ulanovas da clutch-time’da çok işler yapıyor. Onun birebir oynadığını çok fazla görmeyiz ama Litvanyalı oyuncu, kritik anlarda ceza şutlarını sokmakta çok başarılı. Pierre Jackson, EuroLeague’de clutch-time’da en çok sayı atan oyuncu ve bunu oldukça verimli bir şekilde yapıyor. Clutch-time’da Jackson, takımının şutlarının %25.3’ünü kullansa da bunların pek çoğunda sayıyı bulmayı başarıyor.
Geçtiğimiz hafta Olympiakos’u son saniye basketiyle yıkan James Augustine ise ligde bu alanda ismi pek bilinmese de çok iyi iş çıkartıyor. Nedovic’in kendi için yarattığı şutları yüksek bir yüzdeyle değerlendiren Augustine, şu ana kadar 11-18 isabet yüzdesi tutturdu.