EuroLeague’in MVP’leri: Avrupalı Hegemonyası

29/Mar/18 15:56 Nisan 1, 2018

Mehmet Bahadır Akgün

29/Mar/18 15:56

Eurohoops.net

Bir turnuva, bir ödül, 13 temsil, 12 kazanan, bir ortak özellik… Eurohoops, Turkish Airlines EuroLeague’de 2004-05 sezonundan bu yana MVP ödülünün kazananlarını inceliyor!

By John Rammas/ irammas@eurohoops.net

İlk MVP ödülünün sahibi ABD’den çıktı ve kendisinin halefi oldu. Diğerleri ise Avrupalı MVP’ler oldu ve birbirlerini izlediler.

Eurohoops, Turkish Airlines EuroLeague’de MVP ödülünün kazananlarını anımsatıyor!

2004-05

ANTHONY PARKER – ABD

18 sayı | 5.3 ribaund | 3.6 asist | 2 top çalma | 0.6 blok | 1.8 top kaybı | 34:44 dakika | 24.9 PIR

Skor üretmek onun özel yeteneğiydi ancak tek yeteneği değildi. Birçok farklı yeteneği vardı ve o yeteneklerini sahada nasıl ortaya koyacağını onun kadar bilen çok az oyuncu oldu. Turnuvadaki üçüncü sezonunda Anthony Parker, o yeteneklerini kişisel zafere nasıl dönüştüreceğini de biliyordu. Sayı, top çalma ve verimlilik puanı alanlarında kariyer rekorlarını kıran Parker’ın MVP ödülünü hak eden performansı, Maccabi Tel Aviv‘in üst üste kazandığı şampiyonluklarla birlikte başına gelebilecek en güzel şeydi.

2005-06

ANTHONY PARKER – ABD

14.8 sayı | 6.9 ribaund | 3.8 asist | 1.7 top çalma | 0.2 blok | 2.4 top kaybı | 35:29 dakika | 20.5 PIR

Bir elin nesi var, iki elin sesi var… Benzer bir durum Parker için de geçerli. Onun basketbol karakterini gösteren istikrarı ve ribaund ile asist kategorilerinde kariyer rekorunu kırmasıyla ikinci MVP ödülü de ilkinden bir sezon sonra geldi. Ödülü arka arkaya kazanmayı başaran tek oyuncu olmakla kalmadı, Avrupalı olmayan tek MVP de o oldu. Tüm bunlar, onun organizasyon tarihindeki yerini çok daha özel kılıyor…

 

2006-07

THEODOROS PAPALOUKAS – YUNANİSTAN

9.8 sayı | 3.2 ribaund | 5.4 asist | 1.7 top çalma | 0.2 blok | 2.4 top kaybı | 24:22 dakika | 15.3 PIR

Rakipleri bir şeyin farkına vardıklarında o çoktan başka bir adım atmış oluyordu. Oynadığı yıllarda ve o sezonun CSKA Moskova takımında onu hep özel kılan bileşen de bu oldu. Sayı, ribaund, asist ve verimlilik puanı alanlarında kariyer rekorunu kırması, Theodoros Papaloukas’ın değerini göstermeye ve ona bunun bir kanıtı olarak sezon MVP’si ödülünü getirmeye yetiyor da artıyordu. Bu onura mazhar olan ilk Avrupalı oyuncu olmasının yanı sıra 2013 yılında ilk EuroLeague Efsanesi olan isim de kendisi oldu.

2007-08

RAMUNAS SISKAUSKAS – LİTVANYA

14 sayı | 3.2 ribaund | 1.4 asist | 1.1 top çalma | 0.4 blok | 1 top kaybı | 27:16 dakika | 16 PIR

Gerektiğinde sakin, koşullar öyle istediğinde tutkulu, her zaman faydalı ve 2008-08 sezonunun MVP’si. O dönem şampiyon olan CSKA takımı gibi Ramunas Siskauskas da başka kimseye hiçbir şey bırakmadı. Takımdaki ilk sezonunda bunları başaran Siskauskas, aynı zamanda sayı rekorunu da o sezon kırdı. Dahası, hiçbir istatistikte de altta kalmadı. Onun için de EuroLeague Efsaneleri kulübüne dahil olmak çok zamanını almadı ve 2014 yılında bu seçkin kulübün bir üyesi oldu.

2008-09

JUAN CARLOS NAVARRO – İSPANYA

14.7 sayı | 1.6 ribaund | 3.6 asist | 1.3 top çalma | 0 blok | 2 top kaybı | 27:42 dakika | 15.1 PIR

Söz konusu EuroLeague tarihinin en skorer oyuncusu olunca çok bir şey söylemeye gerek yok. Topu potaya sokmanın bir rehberi olsaydı Juan Carlos Navarro, yayım danışmanlarından biri olurdu ve o kitabın sayfalarını 2009 yılındaki istatistikleri doldururdu. Asist ve top çalma kategorilerinde rekor kıran ve skor anlamında en üretken üçüncü sezonunu geçiren Navarro, MVP ödülünün o sezon mutlak sahibiydi. 2014 yılında ise EuroLeague Efsanesi olarak adlandırılmasının zamanı gelmişti.

2009-10

MILOS TEODOSIC – SIRBİSTAN

13.4 sayı | 2.5 ribaund | 4.9 asist | 1.8 top çalma | 0.2 blok | 1.9 top kaybı | 30:10 dakika | 16.8 PIR

“Viral” kelimesi ortada dolaşmaya başlamadan önce bile onun asistleri internette viral oluyordu. Ligdeki ve Olympiakos’taki üçüncü, lider rolüyle ilk sezonunda skor da üretebildiğini kanıtladı. Top çalma alanında ise kariyer rekorunu kırdı. 2009-2010 sezonunun En Değerli Oyuncusu oldu. Ve yaşam boyu En Viral Paslar ödülü de ona gidiyor…