By Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Yıllardır Atlantik’in diğer ucunda süre gelen geyiktir: Play-off dışında kalan yıldızları play-off’a nasıl alabiliriz? Bunun akla gelen ilk yolu da onları play-off takımlarına dağıtmaktır.
Peki nasıl? Draft’la! Biz de bu fikri EuroLeague’e uyarladık ve EuroLeague’de play-off için kalan son sekiz takımın, play-off dışındaki sekiz takımdan ihtiyaçlarını nasıl gidereceğini düşündük.
Khimki Moskova – Adam Waczynski
Khimki Moskova’nın oyun yapısı artık herkesin ezberinde: Ver Shved’e! Aylardan Nisan olmuşken de bu oyun stilini baştan aşağı değiştirmek çok zor. Onun için Khimki’ye bu oyun yapısını keskinleştirecek isimler lazım.
Bu isim nasıl biri olmalı? Topu elinde bulundurmayı sevmemeli. Buna rağmen etkili bir hücum silahı olmalı ve savunmada da takımın işlerine yardımcı olmalı. Aradığımız adam klasik bir 3&D.
Son sekiz takıma baktığımız zaman da 3&D olarak gözümüze doğrudan bir isim çarpıyor. O da Malaga’nın Leh şutörü Adam Waczynski. %49.3 üçlük isabet oranını bir set şutörü olarak yakalayan Waczynski, play-off dışı kalan takımların en çok üçlük isabet bulan oyuncusu durumunda.
Waczynski, topu eline fazla alamadığı için iki senedir verimsiz oynayan James Anderson’ın yerine tam oturacaktır. Hem de Shved’siz dakikalarda Markovic ya da Jenkins’le birlikte savunmada baskıyı arttırıp Khimki’nin bir savunma silahı haline dönüşecektir.
İlk sıradan seçim yaparken takıma daha parlak bir yıldız ekleyebilirdik. Ancak daha büyük yıldız sadece Shved’in yanında koşu yapacaktı. Ligin en keskin şutörlerinden birini kadrosuna katmak Khimki’nin sezonunu bile dönüştürebilir.
Baskonia – Nikos Zisis
Lige 4’te 0’la başladıktan sonra Mart ayındaki müthiş seriyle bitime bir hafta kala play-off’lara kalmayı garantileyen Baskonia, şu an EuroLeague’in en istim üzerinde takımı. Eğer 12 günde bu momentumlarını kaybetmezlerse Fenerbahçe karşısına da bu rüzgarla çıkacaklar.
Ancak bu onların kusursuz bir takım olduğu anlamına gelmiyor. Baskonia, sezonun ilk beş haftasında çuvalladıysa, koç Martinez göreve geldikten sonra 2.15’lik dev Voigtmann’ı ikinci kısa olarak kullanmaya başladıysa bunun bir sebebi var.
O sebep de takımın Granger dışındaki ellerinin karar vericilik konusunda güvenilmez olması. Normal sezonda bunu bazı rötuşlarla toparlayabiliyorsunuz ancak play-off’ta ve özellikle karşınızda Obradovic varken daha güvenilir ellere sahip olmak fena olmaz.
Bu konuda EuroLeague’in son sekizinde fazla seçenek yok. Göze Thomas Heurtel seçeneği hoş gelse de onun Fenerbahçe’ye karşı iyi bir çizgisi olmadığını artık herkes biliyor. Rochestie gittiği takımın yapısında özel bir yer isteyen oyuncu.
Onun için Baskonia’ya ikinci sıradan Nikos Zisis’i yazıyorum. Daha önce sezon ortası transfer olup takımları Final Four’a taşımışlığı var. Hem de bunu İstanbul’da yaptı. Takımın bench’inden gelip takımı kriz anlarından çıkarmak için biçilmiş kaftan.