By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net
Bahar ayları kendini takvimde, güneş de gökyüzünde kendini göstermeye başladı. Doğa uyanıyor… Ancak yılın bu zamanları basketbol severler için bambaşka bir anlam da ifade ediyor: Play-off zamanı!
Önümüzdeki hafta hem Avrupa’da hem NBA’de play-off heyecanı başlayacak ve basketbol severler koltuklarını kurulup istedikleri maçı izlemenin keyfine varacak. Ancak seçim yapmak kolay olmayacak çünkü nefesleri kesecek onu aşkın eşleşme ekranlarda yerini alacak.
Playoff formatında genelde en çekişmeli, sürprize en açık ve en keyifli geçmesi beklenen seriler dördüncü ve beşinci sıralardaki takımlar arasında oynanan serilerdir. Bu durum EuroLeague playofflarında da değişmeyeceğe benziyor çünkü Avrupa’nın en köklü kulüplerinden ikisi Belgrad’da yer alabilmek için çarpışacak. Hem Panathinaikos hem de Real Madrid uzun yıllardır Avrupa basketbolunun en başarılı takımları arasında yer alıyorlar ve birçok şampiyonluğa imza attılar. Ancak bu sezon sadece biri Final Four’da olacak.
Zeljko Obradovic yönetiminde Avrupa’yı kasıp kavuran ve şampiyonluklara ambargo koyan Panathinaikos, ateşli taraftarıyla OAKA’yı her takım için cehenneme çevirebilecek bir güçte. Bu sezonun başlarında sıkıntılar yaşasalar da sezonun sonunu çok iyi getirdiler ve playofflarda saha avantajını ele geçirdiler. Her ne kadar geçtiğimiz sezon saha avantajına sahip olmalarına rağmen Fenerbahçe‘ye süpürülseler de Yeşillerin tarihinde ev sahibi avantajı demek Final Four hatta çoğu zaman da şampiyonluk demek.