By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net
Bahar ayları kendini takvimde, güneş de gökyüzünde kendini göstermeye başladı. Doğa uyanıyor… Ancak yılın bu zamanları basketbol severler için bambaşka bir anlam da ifade ediyor: Play-off zamanı!
Önümüzdeki hafta hem Avrupa’da hem NBA’de play-off heyecanı başlayacak ve basketbol severler koltuklarını kurulup istedikleri maçı izlemenin keyfine varacak. Ancak seçim yapmak kolay olmayacak çünkü nefesleri kesecek onu aşkın eşleşme ekranlarda yerini alacak.
Playoff formatında genelde en çekişmeli, sürprize en açık ve en keyifli geçmesi beklenen seriler dördüncü ve beşinci sıralardaki takımlar arasında oynanan serilerdir. Bu durum EuroLeague playofflarında da değişmeyeceğe benziyor çünkü Avrupa’nın en köklü kulüplerinden ikisi Belgrad’da yer alabilmek için çarpışacak. Hem Panathinaikos hem de Real Madrid uzun yıllardır Avrupa basketbolunun en başarılı takımları arasında yer alıyorlar ve birçok şampiyonluğa imza attılar. Ancak bu sezon sadece biri Final Four’da olacak.
Zeljko Obradovic yönetiminde Avrupa’yı kasıp kavuran ve şampiyonluklara ambargo koyan Panathinaikos, ateşli taraftarıyla OAKA’yı her takım için cehenneme çevirebilecek bir güçte. Bu sezonun başlarında sıkıntılar yaşasalar da sezonun sonunu çok iyi getirdiler ve playofflarda saha avantajını ele geçirdiler. Her ne kadar geçtiğimiz sezon saha avantajına sahip olmalarına rağmen Fenerbahçe‘ye süpürülseler de Yeşillerin tarihinde ev sahibi avantajı demek Final Four hatta çoğu zaman da şampiyonluk demek.
2- Luka Doncic vs Nick Calathes
Real Madrid içinse bu sezonun açık ara en şanssız takımı desek yanılmış olmayız. Sezon başlamadan Sergio Llull’ü, sezon içerisinde de Ognjen Kuzmic, Gustavo Ayon ve Anthony Randolph’u uzun süreli sakatlıklara kurban verdiler. Peki buna rağmen Real Madrid nasıl bu sıralara çıkabildi diye düşünüyorsanız bunun cevabı çok basit: Luka Doncic!
Avrupa basketbolunun en genç ve en parlak yıldızı rüya gibi bir sezon geçirmeye devam ediyor. 16. 9 sayı, 4.8 ribaunt, 4.6 asist, 1.2 top çalma ve tam 22.7 PIR (EuroLeague lideri)… Tabi bir de işin istatistiklere yansımayan kısmı var. Kritik anlarda sorumluluk almaktan çekinmemesi, her daim liderliğe hazır olması ve en baskılı savunmaları bile eşsiz yaratıcılığıyla aşması bunlardan sadece bazıları.. He, bir de unutmadan bu çocuk henüz daha 19 yaşında… Akıl alır gibi değil!
Panathinaikos‘un komutanı da bu sezon kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi diyebiliriz. Gerçek bir lider gibi oynadı, hem kendi sayı üretti hem de arkadaşlarına pozisyonlar hazırladı ve Panathinaikos‘un başarısındaki en büyük pay sahibi olan isim oldu. Nick Calathes sezonu 14.2 sayı, 8.1 asist (EuroLeague lideri), 3.9 ribaunt, 1.8 top çalma (EuroLeague lideri) ve 18.4 PIR ortalamalarıyla tamamladı.