Panathinaikos – Real Madrid Serisini İzlemek İçin 5 Sebep

11/Nis/18 10:49 Nisan 12, 2018

Bugra Uzar

11/Nis/18 10:49

Eurohoops.net

Play-off’lar yaklaşırken basketbol severler planlarını yapıyor… “Panathinaikos – Real Madrid” eşleşmesini neden izleyelim?” sorusunun cevabı da Eurohoops’tan geliyor!

By Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net

Bahar ayları kendini takvimde, güneş de gökyüzünde kendini göstermeye başladı. Doğa uyanıyor… Ancak yılın bu zamanları basketbol severler için bambaşka bir anlam da ifade ediyor: Play-off zamanı!

Önümüzdeki hafta hem Avrupa’da hem NBA’de play-off heyecanı başlayacak ve basketbol severler koltuklarını kurulup istedikleri maçı izlemenin keyfine varacak. Ancak seçim yapmak kolay olmayacak çünkü nefesleri kesecek onu aşkın eşleşme ekranlarda yerini alacak.

Bugünkü yazımızda siz basketbolseverlerle “Neden PanathinaikosReal Madrid serisini izlemeliyim?” sorusunun cevaplarını arayacağız…
Avrupa’nın Devleri Çarpışıyor

Playoff formatında genelde en çekişmeli, sürprize en açık ve en keyifli geçmesi beklenen seriler dördüncü ve beşinci sıralardaki takımlar arasında oynanan serilerdir. Bu durum EuroLeague playofflarında da değişmeyeceğe benziyor çünkü Avrupa’nın en köklü kulüplerinden ikisi Belgrad’da yer alabilmek için çarpışacak. Hem Panathinaikos hem de Real Madrid uzun yıllardır Avrupa basketbolunun en başarılı takımları arasında yer alıyorlar ve birçok şampiyonluğa imza attılar. Ancak bu sezon sadece biri Final Four’da olacak.

Zeljko Obradovic yönetiminde Avrupa’yı kasıp kavuran ve şampiyonluklara ambargo koyan Panathinaikos, ateşli taraftarıyla OAKA’yı her takım için cehenneme çevirebilecek bir güçte. Bu sezonun başlarında sıkıntılar yaşasalar da sezonun sonunu çok iyi getirdiler ve playofflarda saha avantajını ele geçirdiler. Her ne kadar geçtiğimiz sezon saha avantajına sahip olmalarına rağmen Fenerbahçe‘ye süpürülseler de Yeşillerin  tarihinde ev sahibi avantajı demek Final Four hatta çoğu zaman da şampiyonluk demek.

Real Madrid de tıpkı Panathinaikos gibi EuroLeague’deki her sezonunda zirveyi hedeflemiş ve şampiyonluklar kazanmış bir takım. Görkemli bir kadro, yıldız isimler, deneyimli coachlar ve basketbolu çok iyi bilen bir taraftar kitlesi… Real Madrid’in tarihinden hiçbir zaman eksilmeyen şeyler oldu bunlar ve bu da doğal olarak onları başarıya taşıdı. Madrid taraftarı Panathinaikos taraftarı kadar ateşli olmasa da belirttiğim gibi basketbolu çok iyi biliyorlar ve hakemi nasıl etki altına alabileceklerinin farkındalar. Pozisyonlara verdikleri reaksiyonlar çok iyi ve her takıma zorlu dakikalar yaşatabiliyorlar.
Avrupa’nın bu iki köklü kulübünün, görkemli tarihlere sahip iki camianın, iki büyük geleneğinin ve iki A lisanslı takımın karşı karşıya geleceği bu seri bizlere çok şeyler vaat ediyor!

2- Luka Doncic vs Nick Calathes

Real Madrid içinse bu sezonun açık ara en şanssız takımı desek yanılmış olmayız. Sezon başlamadan Sergio Llull’ü, sezon içerisinde de Ognjen Kuzmic, Gustavo Ayon ve Anthony Randolph’u uzun süreli sakatlıklara kurban verdiler. Peki buna rağmen Real Madrid nasıl bu sıralara çıkabildi diye düşünüyorsanız bunun cevabı çok basit: Luka Doncic!

Avrupa basketbolunun en genç ve en parlak yıldızı rüya gibi bir sezon geçirmeye devam ediyor. 16. 9 sayı, 4.8 ribaunt, 4.6 asist, 1.2 top çalma ve tam 22.7 PIR (EuroLeague lideri)… Tabi bir de işin istatistiklere yansımayan kısmı var. Kritik anlarda sorumluluk almaktan çekinmemesi, her daim liderliğe hazır olması ve en baskılı savunmaları bile eşsiz yaratıcılığıyla aşması bunlardan sadece bazıları.. He, bir de unutmadan bu çocuk henüz daha 19 yaşında… Akıl alır gibi değil!

Panathinaikos‘un komutanı da bu sezon kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi diyebiliriz. Gerçek bir lider gibi oynadı, hem kendi sayı üretti hem de arkadaşlarına pozisyonlar hazırladı ve Panathinaikos‘un başarısındaki en büyük pay sahibi olan isim oldu. Nick Calathes sezonu 14.2 sayı, 8.1 asist (EuroLeague lideri), 3.9 ribaunt, 1.8 top çalma (EuroLeague lideri) ve 18.4 PIR ortalamalarıyla tamamladı.

Bu iki fizikli ve yıldız oyun kurucunun saha içerisindeki mücadelesi oldukça keyifli olacak. Bu ikiliyi takip ederken bir an bile gözlerinizi kırpmamanız gerek çünkü bir küçük an bile onların muhteşem bir çalım atması ya da etkileyici bir asist yapması için yeterli. Bununla birlikte bu eşleşmeye heyecan katacak bir başka nokta da her ikisinin de triple double yapmaya çok yakın isimler olmaları. Öyle ki her ikisi de bu sezon birkaç kez triple double’ın kıyısından döndü. Belki de bu eşleşmeden uzun süredir görmediğimiz bir istatistik başarısı da çıkabilir.

3- Xavi Pasucal vs Pablo Laso
Bu dev eşleşmede saha içerisindeki mücadele kadar saha kenarındaki taktik savaşı da dikkat çekecek. Avrupa basketbolunun iki önemli koçu, İspanyol basketbolunun en önemli antrenörlerinden ikisi, Xavi Pascual ve Pablo Laso takımlarını Belgrad’a taşıyabilmek için tüm taktik bilgilerini kullanmak zorundalar.
Xavi Pascual ve Pablo Laso rekabeti aslında yeni değil. İki koç daha önce Pascual, Barcelona’nın başındayken de birçok kez karşı karşıya gelmişlerdi. Bu eşleşmelerde öne çıkan isimse Xavi Pascual oldu dersek yanılmayız. Pascual birçok maçta gerek maça hazırlık gerekse oyun içi müdahelelerle rakibine üstünlük sağladı.
İki koçun da bu eşleşme için ceplerinden yedek planlarını da çıkartmaları gerekecek. Çünkü iki takımın da birbirlerini çok iyi analiz edecekleri aşikar. Gerek rotasyonlarda gerekse tercihlerde farklı bir şeyler görmeyi bekliyorum. Bu hamlelerde kimin daha başarılı olacağı da serinin kaderini doğrudan etkileyecektir.