by Mustafa Kocatürk / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de playofflara artık yalnızca günler kaldı ve Eurohoops Fırın da playoff öncesi incelemelerine devam ediyor.
Her takımın büyük yıldızları, önemli oyuncuları, rolünü yerine getiren görev oyuncuları var. Ancak bir de kimi zaman beklenmedik, takımı adına güzel sürprizler yapan isimler çıkıyor ki o isimler playoff gibi her dakikanın, her anın önemli olduğu sahnelerde çok daha büyük önem kazanıyor.
O isimlerden bazıları playoff aşamasında takımlarının kaderlerini tayin edecekler! Huzurlarınızda 2017-2018 EuroLeague sezonu playoff serilerinde X-Factor olabilecek 8 oyuncu…
CSKA – Nikita Kurbanov
CSKA Moskova, Dimitris Itoudis döneminde EuroLeague’de başarı konusunda kesin bir istikrar kazanmış değil. Ne kadar Berlin zaferi gelse de…
Ancak bir oyun ezberleri var ve EuroLeague’de Olympiacos’la beraber bir oyun ezberini uygulama konusunda en istikrarlı takımlar. Bu da onlar hakkında tahminlerimizin daha makul olmasını sağlıyor.
CSKA’nın son üç sezondaki oyununa baktığımız zaman, x-factor görevini en fazla alan oyuncu Nikita Kurbanov. Kanat rotasyonunun iki pozisyonunu da oynayabilen Kurbanov, 2, 3 ve 4 numara savunabiliyor ve bu da onun takıma kattığı en büyük özellik.
Oyunun hücum kısmında da fena bir şutör olmayan Kurbanov, post-up oyunuyla da rakibine sıkıntı yaratabiliyor. Rakip takımın bench’inde Kurbanov varken skordaki küçük farklar çok anlam ifade etmiyor.
Fenerbahçe’nin Obradovic dönemindeki play-off’ları kısa bir “x-factor”ler tarihidir. Her kazanılan Final Four biletinde x-factor’lerin büyük katkısını görmek mümkün.
Obradovic döneminin ilk Final Four’una giden yolu ilk maçta Luka Zoric, ikinci ve üçüncü maçta da Kenan Sipahi – Semih Erden ikilisi açmıştı. İkinci Final Four’da yolu Pero Antic’in psikolojik liderliği ve nihayetinde şampiyonluğa giden yolu da Nikola Kalinic’in hiç kaçırmayacakmış gibi attığı ceza şutları açmıştı.
Onun için Fenerbahçe’de bir x-factor’ün seriye damgasını vuracağını beklemek, kötü bir bahis olmayacak. Ancak kim olur? Ben burada yetenek ve disiplinin birleşimi olan Marko Guduric’e bahsimi oynuyorum.
Sezon boyu belli bir istikrarı yakalayan, oyunun iki tarafında da iyi işler yapan ve Obradovic’in isteklerine göre oynayan Guduric, Obradovic’in en güveneceği rol oyuncusu olacaktır. Onun içerideki bir Baskonia maçına 20’ye yakın sayıyla damga vurmasını beklemek hayalcilik değil.
Olympiacos – Ioannis Papapetrou
Olympiacos da CSKA gibi bize oyununu ezberleten bir takım. Onlarda da tahmin yapmak daha konforlu ancak takımın ilerleyen yaş haddi x-factor meselesinde bizi zorlayacak.
Onun için Olympiacos’un oyununa eğilmek gerekiyor. Tepe pick&roll’u üzerine kurulmuş sistemleri en çok bir kanat bitiricisine ihtiyaç duyuyor. Sezon boyunca Strelnieks’in rolü bu olduğu için onu da sürpriz olarak göremeyiz.
O zaman listeye baktığımız zaman karşımıza çıkan en mantıklı isim Papapetrou. Özellikle yıllardır içinde bulunduğu oyuncu grubundan bir şeyler kaparak büyük maç oynama konusunda ciddi tecrübelenen Papapetrou, bunu normal sezonda da gösterdi.
CSKA karşısında Olympiacos’un sezonun en değerli galibiyetlerinden birini aldığı maçta son çeyreğin neredeyse tamamında 5 numara oynayan Papapetrou, çok yönlülüğüyle de takımın tahmin edilemez isimlerinden biri. Bu da Olympiacos gibi her şeyin belirli olduğu sistemlerde büyük bir artı.
Panathinaikos – Nikos Pappas
Panathinaikos’un elindeki kadronun EuroLeague’de ev sahibi avantajını eline alması büyük bir koç başarısı. Tabii ki oyuncuların emeğini göz ardı etmemek lazım ancak Pascual’in de elindeki her yetenek kırıntısından faydalandığını da söylemek gerekiyor.
Ancak play-off’ta daha fazlası gerekiyor. Takımın skor konusunda istikrarlı tek eli KC Rivers’ken Panathinaikos hücumu, Real Madrid savunması karşısında açık hedef olacaktır.
Onun için Panathinaikos’un play-off’taki x-factor adayı çok açık. Nikos Pappas. EuroLeague’de sezonun hemen başındaki iki büyük OAKA maçını kazandıran Pappas, bu sefer 10 günde 3 tane kazandırmaya çalışacak.
Fenerbahçe ve Real Madrid’e attırdığı maç kazandıran basketler hala hatırımızda. Basketlerden sonra yaptıkları da… PAO, eğer Real’i elemek istiyor Pappas’ın skorerliğine ve onun OAKA’yla birleşen deliliğine ihtiyaç duyuyor.
Real Madrid – Trey Thompkins
Bu sezon Real Madrid adına kesinlikle kolay geçmedi. Önce yaz aylarında Sergio Llull sakatlığı sonrasında Randolph – Ayon – Kuzmic’le beraber tüm uzun rotasyonunun iflası…
Bu anlarda koç Pablo Laso’nun güvenebileceği fazla oyuncusu yoktu ancak elindeki cephanelik de bitmiş değildi. Geçtiğimiz sezon play-off’larında Darüşşafaka serisinin kahramanlarından Trey Thompkins yine göreve hazırdı.
Planlarda neredeyse olmamasına rağmen 23 maçta oynayıp 9.4 sayı – 5.1 ribaund ortalamalar tutturan Thompkins, play-off’taki herhangi bir kriz anında Laso’nun en güvendiği askerlerden biri olacak. Hem de daha önce defalarca test edilmiş bir asker.
İki pota altındaki ribuand etkinliği, potaya yakın oyunu ve üçlük çizgisinin bir adım içinden başlayan şut tehdidiyle Thompkins, birçok EuroLeague takımının rotasyonunda birinci adam olabilirdi. Ancak onun kariyerinde de Real Madrid’i x-factor’ü olmak varmış…