EuroLeague’de Bu Sezon Bekleneni Veremeyen 5 Amerikalı

10/May/18 13:45 Mayıs 10, 2018

Bugra Uzar

10/May/18 13:45

Eurohoops.net

Her sezon bazı oyuncular kendini aşar, bazıları geri gider. Eurohoops bu sezonu hayal kırıklığıyla geçiren 5 Amerikalısını belirledi.

Βy George Orfanakis / info@eurohoops.net

Her yaz takımlar için en önemli tartışma konusu, ekibi yeni transferler takviye etmektir. Antrenör ekipleri ve yönetimler bu hedefle ince eleyip sık dokurlar.

Her biri takımı daha yüksek seviyeye çıkaracak takviyeleri arar ve Amerikalı oyuncular bu hedefle her zaman çok istenir.

Amerikan piyasasının büyüklüğü ve yetenek bolluğu EuroLeague ekipleri için Yeni Dünya’nın cazibesini her zaman canlı tutar.

Ancak bazen işler planlandığı gibi gitmiyor ve Amerika’dan gelen transferler beklenenin altında kalabilir. Bazen kimya uyuşmaması, bazen de Avrupa basketboluna uyum sağlayamama büyük yeteneklerin dahi küçük işler yapmasına sebep oluyor.

Eurohoops bu sezonki performansıyla tatmin etmeyen 5 Amerikalı oyuncuyu belirledi, bu sezonun Yeni Dünyalı hayal kırıklıklarını değerlendirdi:

Hollis Thompson (Olympiakos)

İstatistikler: 5.6 sayı, 2.7 ribaunt, 4.9 PIR

Hollis Thompson’ın Olympiakos’a gelişi taraftarları çok mutlu etmiş, 265 maç NBA tecrübesi bulunan bir ismin Olympiakos’u seçmesi umutları yükseltmişti.

Atlantik’in öte yakasından gelen bilgiler çok iyi bir şutörün Pire’ye geldiğini, özellikle üç sayı çizgisinden başarılı olacağını hem penetre hem de skor becerisinin dikkat çekeceğini söylüyordu.

Ancak gerçekler farklı oldu. Amerikalı bir türlü Ioannis Sfairopoulos’un planlarına bir türlü uymadı. Zaman da duruma ilaç olmadı. Süresi ve istatistikleri yavaş ama devamlı olarak azaldı.

Sezonun ikinci yarısındaki hiçbir maçta çift hanelere çıkamadı, %26.5’le şut attı. Öyle ki Olympiakos, Yunan Ligi playoff’unda iki yabancı oyuncuyu kadrodan çıkarması gerektiği zaman ilk onu seçti.

Phil Pressey (FC Barcelona Lassa)

İstatistikler: 4.4 sayı, 2.1 asist, 4.3 PIR

Pressey öyle herhangi bir oyuncu değil. Tam tersi gayet yetenekli bir isim ama Barcelona’da bir türlü verimli olamadı, yapabileceklerini göstereceği ritmi bir türlü bulamadı.

Amerikalı oyun kurucu G-League’de 18 sayı, 8.1 asistle oynadığı bir dönemden sonra İspanya’da hiç kendini göstermedi.

Vücut tipi, performansları ve oyun tarzı hep yanlış şekilde Shane Larkin’le kıyaslanmasına sebep oldu ve hiçbir zaman bu kıyasın altından kalkacak bir performans gösteremedi.

Sabit bir rol bulamadığı 18 maçın ardından EuroLeague’de seviyesinin çok altında istatistikler ve oyunla sezonu bitirdi.

Ricky Ledo (Anadolu Efes)

İstatistikler: 7.9 sayı, 3.7 ribaunt, 5.7 PIR

Anadolu Efes sezona büyük beklentilerle başlamıştı. Sebeplerinden biri de Ricky Ledo‘nun hücum becerileriydi ama lacivert-beyazlı ekiple oynadığı süreç boyunca savunma ve istikrar konusunda hep soru işareti oldu.

Bazı akşamlarda harika oynadı, bazen de darmadağınıktı. Efes‘in kötü gidişi Velimir Perasovic‘in de gidişi anlamına geldi ve yerine gelen Ergin Ataman, Ledo‘yu takımdan gönderdi.

Çok kötü şut yüzdeleri yarım kalan maceranın tamamlanmamasının da sebebini açıklıyor.

Cory Jefferson (AX Armani Exchange Olimpia Milan)

İstatistikler: 3.5 sayı, 1.3 ribaunt, 1.6 PIR

Cory Jefferson’ın Armani Milano‘yla işbirliği erken bitti ve iki tarafı da sıkıntıdan kurtardı. Sadece EuroLeague normal sezonunun ilk yarısında kırmızı-beyazlı formayı giyen Amerikalı 3.5 sayı, 1.3 ribaunt ortalama tutturdu.

İtalyan ekibinin hayal kırıklığı performansı onu da etkiledi, dolayısıyla takım için durumu değiştiren bir isim olduğu söylenemezdi.

Harcanan onca paranın altında kalan takım ilk 15 maçının dördünü kazanabildi. O 15 maç bittiğinde Jefferson’ın da sözleşmesi feshedildi.

27 yaşındaki forvet sonrasında G-League’e gidip toparlandı. Avrupa’da bir şans daha bulmasını merakla beklememek için bir sebep yok.

Matt Lojeski (Panathinaikos Superfoods)

İstatistikler: 5.7 sayı, 2.4 ribaunt, 4.6 PIR

Matt Lojeski’nin durumu biraz daha özel. Olympiakos’tan Panathinaikos‘a geçişi büyük olay yarattı, Yeşiller’in taraftarında büyük heyecan yarattı.

Ama son karar her zaman sahada verilir ve Lojeski orada sınıfta kaldı. Sahada olmadığı maçlar yaşandı, Olympiakos’a göre çok daha isteksiz gözüktü. Ve Yeşiller’in taraftarının beklediği ölümcül şutör ortalarda hiç gözükmedi.

Bu noktada iki faktörü hatırlatmak da lazım: Tabii ki ve bir kez daha sakatlıklar ve Panathinaikos‘un ona çok şut fırsatı tanıyamamış olması.

Her ihtimalde Yunan şampiyonu gelecek haftalarda belli olacak ve Lojeski’nin yeni cevaplar vermek için vakti olacak. Üçlük yüzdesi hala yüksek (%45.5), yani bu listede hala şansı olan tek isim konumunda.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!