By Semih Tuna & Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Normal bir basketbol maçında son topları oynamak kolay değil. Yarım kilo olan topun ağırlığı, o anları oynamayı bilmiyorsanız üç dört katına kadar çıkıyor. Kaldıracak gücü kollarınızda bulamıyorsunuz. Bir kısım için ise bu durumun tam tersi geçerli. Onlar için son toplarda sanki çember genişliyor, top da yumuşacık hale geliyor.
Fakat söz konusu Final Four olduğu zaman en iyi olan oyuncu için bile her şey çok zordur. Oyuncu, sadece rakibiyle değil, kendiyle de mücadele eder. Ancak bir gerçek var ki, önümüzdeki Final Four’da böylesine bir an gelmesi çok olası…
Daha önceki örneklerde bazıları başarılı oldu, bazıları ise olamadı. Peki bu Final Four’da dört takım arasında o şutu atması için kime güvenirsiniz? Eurohoops Fırın, sizler için bu soruyu cevaplıyor!
Son topta 2 sayı geridesiniz ve maçı kazanmaya oynayacaksınız…
Luka Doncic’in iki yılda bu kadar büyük bir fenomen haline gelmesinin birçok nedeni var.
İlk olarak o kadar genç yaşta, oyunu bu kadar değiştirebilen bir oyuncuyu hiç izlememiştik. Resmen yaşıyla bizle dalga geçti. 18 yaşının enerjisine sahip ama 30 yaşındaki basketbolcu olgunluyla oynayan bir basketbol dehası! Üstelik bu sezon, EuroLeague’de bile tek başına bir takıma liderlik yapabileceğini gösterdi. Binbir sakatlıkla uğraşan Madrid’i taşımayı başardı.
Bütün bunların yanında aynı zamanda kritik anları oynamayı da çok seven bir oyuncu. Ondan çok daha büyük isimler, toptan kaçarken o kariyeri boyunca o şutu atmaktan asla çekinmedi. Geçen sezon önünde Sergio Llull varken bile o şutu attı. Ne kadar zor olursa olsun.
Doncic, EuroLeague’de bu sezon crunch time’da %40 ile üçlük attı ve birçok rakibini kırdı. Bu yüzden Final Four’da iki top gerideyseniz topu ona kullandırmak çok mantıklı.
Son topta 1 sayı geridesiniz ve herhangi bir şekilde iki sayılık isabet bulmak istiyorsunuz…
EuroLeague’in sayı kralı Alexey Shved. Bu konuda bir tartışma yok ama sayı bulma konusunda en rahat adam kesinlikle Nando De Colo.
Onun çoğu zaman nasıl bu kadar sayı attığını anlayamıyorsunuz bile. Çok etkisiz bir maç geçirdiğini düşünüyorsunuz ama istatistik kağıdına baktığınız 20 sayıyla karşı karşıya kalıyorsunuz çünkü çok doğal bir skorer. Çok doğal bir skorer olması da ona son top kullanmak için de öne çıkartıyor.
Eğer bir sayı gerideyseniz ve yeterli süreniz varsa genellikle tepede en iyi birebircinize topu verir ve alan açarsanız. Nando De Colo ise tüm ligde bu konuda en başarılı isim. Çünkü tepede birebir oynayan ismin birden çok olasılığa sahip olmasını beklersiniz. Potaya gidebilmesi, kendi şutunu yaratabilmesi ve asist yapabilmesi gibi. De Colo da bütün bunların hepsini elit bir şekilde yapıyor.
Bu sezon clutch time’da 3.2 sayı ortalamasıyla lider olan De Colo, Ülker Arena’da da bu yeteneğini kanıtlamıştı.
Son topta 1 sayı geridesiniz ve kısa oyuncunuzun potaya gidebileceği bir set çizdiniz…
Sergio Llull zorlu bir sakatlıkta yeni döndü ama hala ona fazlasıyla güvenebilirsiniz.
EuroLeague’de kritik anları oynamayı en çok seven oyuncuların başında gelen İspanyol yıldız, bu aşamaya tırnaklarını kazıyarak geldi. İçindeki korkunç kazanma açlığı, son anlarda performansının artmasının en önemli sebebi.
Son senelerde hepsi birbirinden farklı şekillerde olmak üzere 5 maçı son saniyede takımına getirdi.
Onu özel kılan şeyler; Avrupa’nın belki de en hızlı ilk adımına sahip olması ve potaya giderken teması alsa bile dengesini kaybetmemesi. En iri savunmacı bile onu yolundan alıkoyamıyor, vitesi düşürmesini kimse sağlayamıyor. Kolektif bir savunma yapmazsanız, o bir şekilde yolunu bulur. Bu sezon Brose Baskets, 5 saniye kala bunu en acı şekilde tadan takım oldu.
Son topta 1 sayı geridesiniz, ikili oyunda oyun kurucunuzun takımdakilere üretim yapmasını istiyorsunuz…
Sadece Final Four’a kalan oyuncular arasında değil, tüm ligde bu işi Kostas Sloukas kadar iyi yapan bir isim yok.
Yunan guard, Brad Wanamaker ile birlikte sezon boyunca son topu kullanma konusunda çok eleştirildi ama Sloukas için takım arkadaşına yaratmak kendinin atmasından çok daha kolay ve başarılı.
Çok iyi bir ikili oyun organizatörü olan Sloukas, tepede yapılanan perdeleme sonrası oyunun her tarafını görebildiği için rakip savunmayı dağıtmayı başarabiliyor.
İstatistikler de bunu gösteriyor. Sloukas, öncelikli olarak ikili oyun sonrası Vesely‘e topu indirmeye çalışıyor ve bu ikili bu yıl birbirine en çok asist yapan ikililer arasında yer alıyor. Rakip savunmalar kapandığı zaman ise Sloukas bu sefer Datome veya Nunnally ile topu buluşturuyor. Fenerbahçe‘nin iki şutörünün attığı üçlüklere baktığımız zaman ise %22.8’in Sloukas’tan geldiğini görüyoruz.
Bütün bunlar yetmediyse, sizler için bir istatistiğim daha var. Bu sezon clutch time’da 11 asist yapan Sloukas, tüm ligde bu anlarda en çok asist yapan oyuncu konumunda yer alıyor.
Son topta bir oyuncuya serbestlik tanıdınız, varyasyonlar sınırsız. Güveneceğiniz isim…
Son topta bir oyuncuya serbestlik tanıyacaksanız, bir sihirbaza ihtiyacınız var demektir.
Ve EuroLeague’de bu sezon bunu Sergio Rodriguez’den daha iyi kimse yapamaz. Ona ne kadar sert savunma yaparsanız yapın, sizi şaşırtabilir. El üstünden üçlüğü de atabilir. Kimsenin görmediği bir boşluğa da görebilir.
Üstelik bu topları kullanmayı da çok seviyor. Bu sezon crunch time’da maç başına 2.4 sayı üretti ve bunu %72.2 şut yüzdesiyle yaptı.