by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
“La Giornata Tipo” Sarunas Jasikevicius’un bir gününü nasıl geçirdiğini yazdı.
Bolca mizah içeren Jasikevicius’un günlerdir yaptığı tek şeyin Fenerbahçe karşısındaki maç hazırlığı olduğunu harmanladı, abartma benzetmelere de sıkça yer verdi.
La Giornata Tipo, daha önce de Gigi Datome’nin gününü anlatmıştı.
“Sabah 7: Alarm falan çalmıyor. 9 gün, 12 saat, 44 dakikadır hiç durmadan Fenerbahçe maçına hazırlanıyor. Göz kapakları artık Danimarka’ya irtica talebinde bulunmuş.
8.05: Ofisteki internet 3 dakikalığına gidiyor, bu da çalışmayı durdurmasına neden oluyor. Onu sakin ve sessiz tutabilmek için inanılmaz önlemler alınıyor
9.45: Aşağıdaki bara hemen bir kahve almak için uğruyor. Birisi onu farkediyor ve arkadaşına haber veriyor, o arkadaşı da başka arkadaşına gösteriyor, sonra o arkadaş da diğerine haber ediyor.
9.50: Arvidas Kafe’nin dışında 16 bin Zalgiris taraftarı Sarunas’a tezahurat yapıyor.
11.45: Kafeden çıkmayı başarıyor ama taraftarlar onu bir rock yıldızıymış gibi sırtlarında taşıyorlar. Ofisine geri dönüyor.
Öğlen 1: Final Four öncesi basın toplantısı. Televizyondan yayınlanıyor. %99.8 reyting alıyor.
2.45: Pangos’tan mesaj, kas ağrısı yaşadığını ve Cuma gününe hazır olamayabileceğini söylüyor.
2.50: Sarunas cevap veriyor, eğer oynayamazsa Pangos’un yaşadığı kas acısının ona yaşatacağı acıyla karşılaştırılamayacak kadar küçük olduğunu söylüyor.
2.51: Pangos harika durumda olduğunu söylüyor.
4.00: EuroLeague muhabiri ile röportaj.
7.00: Datome‘yi Kavaliauskas ile tutmayı bir anlığına düşünüyor ancak sonra “Tıraş olmak güzeldir” diyenlerin tepkisini çekeceğini fark ediyor.
8.30: Vesely, Sloukas, Datome ve Kalinic‘i izlemeyi bitirmiş. Şimdi Melli‘ye çalışmaya, 1997’de 6 yaşındayken 4 sayı attığı Reggio Emilia maçından başlıyor.
10.15: Alan savunmasına karşı hangi hücum planıyla oynayacağına karar veremeyince yazı-tura atmaya karar veriyor. Maceo Baston bir anda geliyor ve iki eliyle parayı yere fırlatıyor. Alley-oop sanmış.
11.30: Uyuyamıyor. Obradovic‘e mesaj atmaya karar veriyor.
– J. “Napıyorsun?”
– O. “Çok büyük bir oda yapımını izliyorum”
– J. “Neden?”
– O. “Kazandığım tüm kupaları depolamam lazım.”
– J. “Hahahahahahh hepsinin sığacağından emin misin? Oda biraz küçük olabilir. Cuma günü karşılaşacağımız için mutlu musun?”
– O. “Tabii ki öyleyim”
– J. “Nasıl hissediyorsun?”
– O. “Düşünceli. Çok iyi bir takımın var.”
– J. “Çok teşekkürler. Yalnız, siz çok daha güçlüsünüz. Biz şampiyon takıma zor zamanlar yaşatmak için elimizden geleni yapacağız.”
– O. “Çok iyi oynuyorsunuz ve bir koç olarak seni çok takdir ediyorum”
– J. “10 yıl önce sen koç, ben oyuncuyken kazandığımız EuroLeague kupasını hatırlıyor musun?”
– O. “Nasıl unutayım. Titriyorum şu anda.”
– J. “Ben ağlıyorum.”
– O. “Seni seviyorum.”
– J. “Ben de seni seviyorum.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!