by Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Cuma gecesi Fenerbahçe Doğuş–Zalgiris maçından ne bekliyorsak onu almayı başardık.
İçinde bolca mücadele, asla pes etmeme, önemli taktik detaylar ve hatırlanacak güzel olaylar vardı. Belki basketbol kalitesi çok yüksek değildi, hatta yıllar sonra maç akışından maçı inceleyenler Fenerbahçe‘nin maçın 39 dakika 38 saniyesinde önde olduğunu görünce maçın düşünüldüğünden kolay kazanıldığını düşünebilir ama öyle olmadı. Dün gece gerçek bir Final Four maçı izledik.
Maçın içerisindeki hikayelere yazı öncesinde çok girmeyeceğim ama burada birkaç şey söylemem gerekiyor. Öncelikle Saras-Obradovic rekabeti beklediğimizden de harikaydı. Saras ve takımı belki peri masalını devam ettiremedi ama maç içerisinde neden özel bir takım ve koç olduklarını herkese gösterdiler. Diğer tarafta ise Zeljko Obradovic, söz konusu kazanmak ise henüz kendisinden daha iyisinin olmadığını gösterdi.
Obradovic hakkında pek çok övgü yazısı okudunuz, okuduk. Fakat hiçbiri bu istatistikler kadar etkileyici olmayabilir: Obradovic, 26 yıllık koçluk kariyerinde 23 kere EuroLeague’de mücadele etti ve tam 12 kere finale kaldı. %50’den bile fazla olan bir orandan bahsediyoruz. Gerçekten bunu açıklayabilecek bir yazı olabileceğini düşünmüyorum.
EuroLeague’e katılmadığı 3 senede ise birinde Partizan’ın içinde olduğu durum sebebiyle yoktu. Diğer ikisinde ise Avrupa’nın ikinci kupası Saporta’yı kazanıyordu. Tarih böylesini bir daha yazar mı gerçekten bilmiyorum.
Maç içerisinde Dixon ve Datome‘nin hikayelerine inceleme içerisinde gireceğim, bu yüzden çok da uzatmadan maçın 5 kritik noktası karşısınızda!
1- Maça Başlangıç Planı
İki takım da maçın başlangıç planı olarak fiziksel beşleri tercih ettiler.
Zalgiris, İstanbul’daki maçta fark yaratan ve atletizmiyle Fenerbahçe kısalarına sorun yaratabilecek olan Toupane’ı sahaya sürerken Fenerbahçe kalıplı beş işini daha da abarttı. Vesely‘i dört numaraya çeken Obradovic, beşe ise Ahmet’i koydu. Bunun yanında da maç öncesi beklendiği gibi tek guardla sahaya çıkarken kanat rotasyonunu Kalinic ve Guduric ile oluşturdu.
Wanamaker‘ın da kalıplı bir guard olması sayesinde kısa rotasyonunda her oyuncu diğerini tutabildiği için Fenerbahçe, Pangos’u farklı farklı isimlerle sürekli agresif bir şekilde savundu. Kanadalı guard, sürekli karşısında kendisinden uzun birisini görürken ikili oyunlarda da Fenerbahçe’de uzunlar tepeye kadar çıktı. Saras da çift guarda dönmek için biraz bekleyince Fenerbahçe, Zalgiris‘in hücumunu dağıttı. Litvanya ekibi, Toupane’ın potaya giden hücumları dışında hiçbir şey üretemezken Fenerbahçe ilk beş dakikayı 7-1 önde geçti.
Fenerbahçe o seriyi daha da büyütebilirdi fakat Guduric‘in ikinci üretici oyuncu olarak bekleneni verememesi Fenerbahçe hücumlarının da kilitlenmesine sebep oldu.
Hal böyle olunca Fenerbahçe, devreyi sadece 6 sayı önde kapattı ama bu maç başlangıcı Zalgiris’in hücum ritminin hiç oluşmamasına neden oldu. İlk çeyrekte Zalgiris, 13 sayı buldu ama 7’si faul çizgisinden geldi. Daha da önemlisi hücumun iki kritik ismi Jankunas ve Pangos hiç devreye giremedi.
Jankunas’ın devreye girememesinin en büyük sebebi ise Vesely‘nin dört numarada oynamasıydı. Yardım savunmasını çok iyi yapan Fenerbahçe kısaları, Jankunas’ın her dışarıya devrilmesinde alanı daralttı. Hücumda da Fenerbahçe, Jankunas’ın yavaş ayaklarına hücum ederek onu yordu.
2- Kısaların Yaptığı Harika Savunma
Sezon başından beri Fenerbahçe‘de en çok eleştirilen konu kısaların savunmasıydı ama dün özellikle ilk yarıda bu konuda Fenerbahçe, sezonun en iyi performansını gösterdi.
Maça çok sert başlayan o kalıplı beş Zalgiris‘i raydan çıkarmıştı ama ikinci çeyrekte Fenerbahçe bir darbe daha vurdu. Nunnally, Sloukas ve Guduric, ilk çeyrekte olduğu gibi sürekli adamlarını değiştirirken Fenerbahçe sezon boyunca hiç görmediğimiz kadar agresif bir şekilde topa ve pas kanallarına baskı yaptı.
Buna Datome ve Melli‘nin akıllı yardım savunmaları eklenince Zalgiris, hücumları bir kez daha krize girdi ve Fenerbahçe bir anda farkı 12 sayıya kadar çıkarttı. Zalgiris’in bu sorunu çeyreğin sonunda Davies’in atletizmini kullanarak çözmeyi başardı ama Fenerbahçe, o darbeyi vurmuştu.
Fenerbahçe ikinci çeyrekte tam 7 top çaldı ve Zalgiris’in devre sonunda top kaybı sayısının 12’i görmesini sağladı.
Burada bir parantezin Datome‘ye açılması gerektiğini düşünüyorum. İtalyan oyuncu, hiçbir zaman savunma özellikleriyle bilinen bir oyuncu olmadı. Hatta meşhur 2016 finalinde onun topsuz cutlara gösteremediği reaksiyon Fenerbahçe’nin geriye düşmesinde önemli rol oynamıştı ama dün gece bunun acısını çıkardı.
Her savunmada doğru yardıma geldi, her savunmada olması gerektiği yerdeydi ve büyük bir konsantrasyon ile oynadı. Özellikle Vesely kenardayken yaptığı 2 blok da Fenerbahçe’nin çemberi koruması adına çok değerliydi.