EuroLeague’de Bu Sezonun En İyi 10 Bireysel Maç Performansı!

25/Haz/18 10:10 Temmuz 9, 2018

Utkan Sahin

25/Haz/18 10:10

Eurohoops.net

EuroLeague’de muhteşem bir sezon geride kaldı. Peki bireysel performans olarak asla unutmayacağımız 10 performans hangisi? Eurohoops Fırın, sizler için cevapladı.

By Eurohoops team/ info@eurohoops.net

EuroLeague’de sezonun sona ermesinin üstünden 1 aydan fazla süre geçti ama hala unutamadığımız pek çok bireysel performans var.

Luka Doncic ile Nick Calathes’in triple-double ile yaptıkları flört, Pierre Jackson gibi guardların yaşadığı skor patlamaları ve playoff ile Final Four yolunda ortaya konulan unutulmaz performanslar!

EuroLeague’i özlediğinizi fark eden Eurohoops Fırın, hemen kolları sıvarken sizler için geride kalan sezonda izlediğimiz en iyi 10 bireysel performansı bir araya getirdi. Çiğdemlerinizi hazırladıysanız, başlayalım!

Nemanja Nedovic (Unicaja Malaga)

Rakip / Hafta: Fenerbahçe Doğuş / 30. hafta
Performans: 31 sayı, 8 asist, 4 ribaund ve 36 EFF

30. haftada oynanan Fenerbahçe DoğuşUnicaja Malaga maçı, bir formalite maçıydı. İki takım içinde maçın bir önemi yoktu ama maçın formalite olması oldukça çekişmeli geçmediği anlamına gelmedi.

Malaga, ilk üç çeyreği önde götürse de son çeyrek Sloukas ile geri dönen Fenerbahçe, maçı uzatmaya götürmeyi başardı ama Nedovic, uzatmada sahneye çıkarak Malaga’nın EuroLeague sezonunu galibiyetle tamamlamasını sağladı.

Malaga’yı tüm sezon taşıyan Nedovic, EuroLeague’de son maçında en iyi performansını sahaya koyarken bir nevi sezonun özetini yaptı. Üstüne bir de 36 verimlilik, 31 sayıyla kariyer rekorlarını da kırmayı başardı.

Toney Douglas (Anadolu Efes)

Rakip / Hafta: Fenerbahçe Doğuş / 19. hafta
Performans: 29 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 36 EFF

Sezon ortasında Anadolu Efes‘e katılan transfer olarak çok fazla şey vaat eden bir isimdi.

NBA’de sakatlıklar sonrasında tutunmak da zorlansa da sahanın her iki tarafınında da yapabildikleriyle burada yıldız bir oyuncu olabilirdi fakat yeteneklerini bu maç dışında pek sergilemedi.

Sinan Erdem’de oynanan maçta Fenerbahçe, son çeyreğe kadar maçı rahat götürse de Douglas, son çeyrekte maçı bambaşka bir hale getirdi. Amerikalı guard, Efes‘in son çeyrekte attığı 27 sayının 21’ini atarken adeta tek başına Fenerbahçe’ye kafa tuttu ama maçtan galibiyetle ayrılan taraf sarı-lacivertli takım oldu.

Son çeyrekte 21 sayı atarak EuroLeague’de sezon rekorunu kıran Douglas, bu performansıyla Efes‘i heyecanlandırsa da bir daha böylesine bir performans sergilemedi ama yaptıklarıyla akılda kaldı.

Jan Vesely (Fenerbahçe Doğuş)

Rakip / Hafta: CSKA Moskova / 8. hafta
Performans: 31 sayı, 5 ribaund, 30 EFF

EuroLeague’de 8. hafta şampiyonluğun iki adayı Fenerbahçe Doğuş ile CSKA Moskova, Rusya’da karşı karşıya gelirken maça Jan Vesely damgasını vurdu.

CSKA’ın uzunlarını adeta denize döken Jan Vesely, atletizmiyle her iki pota altında da çılgın bir performans gösterirken karşısına çıkan her ismi perişan etti. 15 dakikada 17 sayı atan Vesely, maçın devamında da Fenerbahçe‘nin önde kalması için her şeyi yaptı ve 31 sayıyla kariyer rekorunu kıracak bir performans sergiledi.

Fenerbahçe, Melli‘nin tipiyle Rusya’da kazansa da Vesely’in performansı unutulmazların arasına girdi.

Sergio Rodriguez (CSKA Moskova)

Rakip / Hafta: Khimki Moskova / Playoff 2. maçı
Performans: 26 sayı, 10 asist, 4 ribaund, 36 EFF

Sıradaki performansımız ise playoff’ta geldi.

Playoff’ta iki Rus takımı karşı karşıya gelirken Hines’ın sakatlığı sonrası Nando De Colo’nun da ilk maçta sakatlanması bütün yükün Sergio Rodriguez’e kalmasına neden oldu.

Fakat İspanyol guard, bu yükün üstesinden kalkmayı başardı. Oldukça çekişmeli geçen maçta Khimki sürekli CSKA‘yı rahatsız etse de Rodriguez, 26 sayı, 10 asistlik performansıyla CSKA‘ın düşmesine izin vermedi ve takımını galibiyete taşıdı.

8-14 saha içiyle 26 sayı atan Rodriguez, bu performansıyla ayrıca kariyer rekorunu da kırdı.

Nando De Colo (CSKA Moskova)

Rakip / Hafta: Zalgiris Kaunas / 5. hafta
Performans: 25 sayı, 10 asist, 3 ribaund, 37 EFF

Nando De Colo, EuroLeague’in en özel hücum silahlarından biri. Çoğu zaman onu etkisiz hale getirdiğinizi düşünüyorsanız ama istatistik kağıdına bir baktığınızda Fransız guardın maça hükmettiğini görüyorsunuz.

Sessiz sedasız işini haleden De Colo’nun kariyer performansı ise bu sezon geldi. Rusya’da oynanan maçta Zalgiris Kaunas, CSKA‘yı çok zorlasa da De Colo’nun çılgın performansı Rus ekibinin ayakta kalmasını sağladı.

9-14 saha içiyle oynayan De Colo, 25 sayı atarken bunun yanında 10 asist yaptı ve 37 verimlilik puanıyla EuroLeague rekorunu kırmayı başardı.

Alexey Shved (Khimki Moskova)

Rakip / Hafta: CSKA Moskova / playoff 4. maçı
Performans: 36 sayı, 6 asist, 5 ribaund, 37 EFF

Nando De Colo, işini sessiz sedasız yapar ama Alexey Shved pek öyle değil.

Şut atma konusunda kariyeri boyunca hiçbir çekincesi olmayan Rus yetenek, bu sezon EuroLeague tarihine geçecek pek çok performansı sergiledi. Ligin sayı ve üçlük rekorlarını kıran Shved, istikrarlı bir şekilde her maç katkı vererek Alphonso Ford’un yıllardır kırılmayan rekorunu da kırıldı.

Çok şut kullanması her zaman bir eleştiri noktası olsa da bu şekilde takımını tarihinde ilk kez playoff’a taşıyan Shved, playoff’ta ise en iyi performansını ortaya koydu. Playoff serisinin son maçında alev alev yanan Shved, 8-12 üçlük isabetiyle oynarken tam 36 sayı attı ve EuroLeague tarihinde hem üçlük isabeti hem de sayı olarak playoff rekorunu kırmayı başardı.

Rus yıldız, bu performansının yanında maçın sonunda pek çok zor şutu da soktu ama meşhur son top olayı sonrası sahadan mutlu ayrılan taraf CSKA oldu. Yine de Shved’in performansı her zaman akıllarda kalacak bir olay olacak.

Anthony Randolph (Real Madrid)

Rakip / Hafta: Brose Bamberg / 30. hafta
Performans: 23 sayı, 5 ribaund, 4 asist, 5 top çalma, 38 EFF

Anthony Randolph için oldukça vasat bir sezon oldu.

Slovenya ile EuroBasket’i kazanarak gelen Anthony Randolph, sezona çok iyi başlasa da yaşadığı sakatlık yüzünden 3 aya yakın süre giyemedi. Döndükten sonra ise fiziksel olarak hiç hazır gözükmedi. Bu yüzden özellikle Final Four’da pek fazla süre alamadı ama Madrid’in şampiyonluğa giden hikayesinde kritik bir rol oynadı.

Normal sezonun son maçına çıkan Madrid’in iki şansı vardı; ya kazanıp Panathinaikos‘un rakibi olacak ya da kaybedecek ve Olympiakos’un rakibi olacaktı.

Maça felaket başlayan Madrid, ilk çeyrekte farklı geri düştü ama İspanyol ekibini ayağa kaldıran adam, Randolph oldu. Hiç şut kaçırmadan bütün istatistik kağıdını dolduran Randolph, kariyerinin en verimli maçlarından birini oynarken Madrid’in maçı kazanmasını sağladı.

Şimdiden bakıldığı zaman Olympiakos-Panathinaikos tercihinin Madrid için çok önemli olmadığını düşünebilirsiniz ama Panathinaikos serisinde yaşanılan olaylar Madrid’in şampiyonluğa gidişinde büyük etki yarattı. Bu yüzden de Randolph’un o maçta ortaya koyduğu performans çok kritikti.