Basketbolla Hayata Tutunmak: Zanis Peiners

27/Haz/18 14:50 Haziran 27, 2018

Utkan Sahin

27/Haz/18 14:50

Eurohoops.net

Darüşşafaka’nın yeni transferi Zanis Peiners, sadece yetenekleri değil, bu oyuna olan büyük tutkusuyla da dikkat çekiyor.

By Daniels Süha Özkaya / info@eurohoops.net

Basketbol sadece saha içinde kazanmanın ön plana çıktığı bir spor olarak değil, içinde barındırdığı karakterlerin de hayata tutunmasını sağlamasıyla pek çok önemli hikâyeye kaynaklık etmiştir. Basketbolla hayata tutunma hikâyelerinden biri de Darüşşafaka Basketbol’un yeni transferi Zanis Peiners’e ait.

Ukraynalı bir anne ve Rus bir babanın oğlu olarak Letonya’da dünyaya gelen Peiners, Letonya vatandaşlığını 15 yaşında basketbolun da yardımıyla kazandı. U-16 milli takımına davet edilmesi Peiners’e vatandaşlık yolunu açarken, genç basketbolcu böylelikle basketbol sayesinde hayatındaki ilk önemli kazanımı elde etti.

Ancak ilk kez milli formayı giydiği kamp süreci 16 yaşındaki Peiners için pek iyi geçmedi ve kalbindeki sıkıntılarından dolayı milli takıma veda etmek zorunda kaldı. Bu gelişme, Peiners için başlayacak olan zorlu bir sürecin habercisi gibiydi. Tüm alt yaş milli takımlarında görev yapma şansı yakalayan Peiners, sağlık sorunları sebebiyle bu şansların önemli bir bölümünü değerlendiremedi. Yine de sahip olduğu saf yetenek ve potansiyeli ona 19 yaşında Letonya’nın en büyük takımlarından biri olan VEF Riga’nın kapılarını açtı.

VEF Riga’da hem deneyimsizliği hem de sıklaşan sağlık sorunları sebebiyle istediği gibi bir sezon geçiremeyen Peiners için doktorlar artık basketbol oynamasının onun için tehlike teşkil ettiğini ve basketbolu bırakmasının daha doğru olacağını belirtti. Henüz 20 yaşında olan Peiners için çok zor bir karar verme zamanı gelip çatmıştı ve Peiners eğitimin de bu noktada onun hayatı için en az basketbol kadar kritik olduğunun farkındaydı. Letonya Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler eğitimine başlayan Peiners, 1.ligde mücadele eden okul takımında görev alması için okuldan bir teklif aldı. Ancak takım yönetimi sağlık sorunları konusunda tüm sorumluluğun ona ait olduğunu belirten bir kâğıt imzalamasını istedi, Peiners doktorların basketbol oynamamalısın telkinlerine rağmen tüm sorumluluğu üstlenerek 3 yıllık Letonya Üniversitesi macerasına başladı. Peiners’in liderliğinde yarı profesyonellerden oluşan bu takım Letonya Ligi’nde playofflara kalmayı başarırken hikâyenin baş aktörü olan Peiners ise 21.1 sayı ortalaması yakalayarak ligin sayı kralı olmayı başardı.

2013-2014 sezonu için ilk yurt dışı deneyimi için Ukrayna ekibi Mykolaiv’in yolunu tutan Peiners, etkileyici atletizmi, dış şutlardaki başarısıyla Ukrayna Ligi’nin en iyi guardlarından biri olarak dikkat çekti ve sezonu 16.1 sayı ortalamasıyla Ukrayna Ligi’nin en iyi ikinci skoreri olarak tamamladı. Ne var ki Ukrayna’daki siyasi karmaşa en çok Peiners’in bulunduğu Mykolaiv kentini etkilemiş ve takım tam potansiyelini bu sebeple sahaya yansıtamamıştı. Peiners için yeni bir yolculuğa başlama zamanı gelmiş ve 2014-2015 sezonu için Letonya Ligi’nin köklü ekiplerinden Ventspils ile sözleşme imzalamıştı. Şutör guard olarak tanınan Peiners, Ventspils’te geçirdiği 2 sezonda oyun kurucu olarak oynamaya başlamış bu sayede oyununa derinlik kazandırırken Avrupa kupaları deneyimini de hanesine ekliyordu. Ventspils’te geçen 2 sezonun en önemli katkısı ise Peiners’in bu süreçte sağlık sorunlarından tamamen kurtulması ve Letonya milli takımının stabil bir üyesi haline gelmesi oldu.

Ventspils’te kazandığı Avrupa kupaları deneyimi sayesinde Avrupa takımlarının dikkatini çeken Peiners 2016-2017 sezonu için Yunanistan’ın PAOK ekibiyle anlaştı. PAOK Peiners’in, basketbol olarak dönüşüm yaşadığı ve ideal pozisyonunu bulduğu durak oldu. Guard yetenekleriyle bildiğimiz Peiners, PAOK’ta coach isteğiyle bir uzun forvete evrilmiş fark yaratmaya başlamıştı. Diğer uzunlara karşı sahip olduğu atletizm avantajı, guard günlerinden sahip olduğu içeriye drive etme alışkanlığı ve dış şutu onu hücumda durdurulması zor bir isim haline getiriyordu. Peiners bu dönüşümle ilgili olarak uzun forvet oynamanın kendisi için daha kolay olduğunu ve sahip olduğu özellikler sayesinde çok rahat faul çizgisine gelip sayı üretebildiğini belirtiyor. Bu dönüşümün savunma kısmındaki etkisine baktığımızda ise hücumdaki atletizm avantajının savunmada da diğer uzunlara karşı Peiners için avantaj sağladığını görüyoruz.

PAOK’ta bu pozisyon değişimiyle birlikte çok yönlü bir oyuncu haline gelen Peiners, hücumda bulduğu akrobatik sayılar ve smaçlarıyla savunmada ise yaptığı bloklarla seyircilere keyif veren bir isim olarak dikkat çekti ve PAOK’ta sezonu 10.3 sayı ortalamasıyla tamamladı. PAOK’taki başarılı sezon Peiners’e Eurobasket 2017 için milli takım yolunu açtı ve Letonyalı oyuncu Avrupa Şampiyonası’nı 5.1 sayı 2.3 rebound 1.9 asist istatistikleriyle tamamladı.

2017-2018 sezonu için içinde Türkiye’den de takımların olduğu pek çok takımdan teklif alan Peiners, Litvanya ekibi Lietkabelis ile sözleşme imzaladı. Lietkabelis’te tıpkı PAOK’ta olduğu gibi uzun forvet olarak görev yapan Peiners, çok yönlü oyununu Litvanya ekibinde de sürdürdü. Sezon içerisinde sergilediği performansla takımın lideri haline gelen Peiners, Eurocup yolculuğunu 12.8 sayı 5.10 rebound ve 2.6 asist istatistikleriyle tamamladı.

Oyun tarzı itibariyle hem combo guard hem de iki forvet pozisyonunda da oynayabilen Peiners, hücumda atletizmi, skor üretebilme yeteneği ile dikkat çekiyor. Savunmada ise enerjisi ve bloklarıyla fark yaratabilen Peiners’in olumsuz yönlerine baktığımızda ise hücumda bazı maçlarda yaptığı tercih hatalarını ve çok fazla top kaybı yapmasını söyleyebiliriz.

Peiners, kariyerinin başından beri birçok zorlukla denendi ve bütün bu zorluklar karşısında her zaman mücadelesini sahaya koydu. Kalbi basketbol ateşiyle atmayan bir insan doktorlar oynamazsın derken canını ortaya koyarak sahaya çıkmazdı. Bu zorluk karşısında verdiği mücadele gibi, saha içerisinde de sürekli mücadele etti. Koçu ondan guard olmasını istedi, guard olarak oynadı. Dört numara oynamasını istedi, bu sefer de dört numara oynadı. Ve bütün bunlar yaşanırken o hiç şikayet etmedi çünkü o hayata basketbolla tutunan bir hayatın baş kahramanı.

Şimdi ise Daçka‘da onu bambaşka bir macera bekliyor. Kariyeri boyunca beklediği EuroLeague fırsatı eline geçti ve bu yeni mücadelede şimdi kendini Avrupa’nın en iyi liginde kanıtlamaya çalışacak.

Bu mücadelesinde oyuncu özellikleri ve karakteri ona çok yardımcı olacak çünkü bütün bu özelliklerle koç Ahmet Çakı’nın koçluk özellikleri fazlasıyla uyuyor fakat işler yolunda gitmese bile kesin olan bir şey var. Peiners, asla vazgeçmeyecek ve sonuna kadar mücadele edecek. Basketbol onu nereye götürürse götürsün!