by Semih Tuna / stuna@eurohoops.net
Avrupa basketbolunun en büyük yeteneklerinden biri olarak sivrilerek kıtanın önemli takımlarında forma giyen ve daha sonra NBA’e giden Joffrey Lauvergne, burada 4 yıl geçirdikten sonra tekrar Avrupa’ya dönme kararı aldı. Fransız oyuncu, tercihini ise Fenerbahçe‘den yana kullandı.
Eurohoops, Avrupa’da yaz döneminin en dikkat çeken transferlerinden birisi olan Lauvergne ile sarı lacivertlilerin medya gününde sohbet etme şansı buldu. İşte yıldız oyuncuyla yaptığımız keyifli ve önemli açıklamaları da içeren röportajımız:
-NBA’de uzun süre oynadıktan sonra neden tekrar Avrupa’ya dönme kararı aldın? Bu karar senin için zorlu muydu?
Hayır, zor değildi. Ben Fenerbahçe‘de oynamak istiyordum. Kontratımda daha 1 yıl vardı ancak ben menajerimle konuştum ve Fenerbahçe’den teklif almazsam en az bir yıl daha NBA’de kalacağımı ona söyledim. Eğer Fenerbahçe’den iyi bir teklif alırsam gidecektim. Sonuç olarak teklifi aldık ve bu güzel teklifi kabul ettik. Ben de Fenerbahçe’yle imzaladım. Burada oynamak istiyordum.
-Peki Fenerbahçe dışında başka takımlardan teklifler almadın mı?
Aldım tabii ki. Birkaç teklif vardı. Ancak ben sadece Fenerbahçe’nin teklifini bekliyordum ve bu teklif gelince de kabul ettim.
-NBA’de efsanevi koç Gregg Popovich’le çalışma şansı buldun. Peki bu nasıl bir duyguydu? Ondan bir oyuncu olarak neler öğrendin?
Çok güzeldi. Ondan çok şeyler öğrendim. Spurs organizasyonunda bulunmak ve başta Manu Ginobili olmak üzere bazı efsanevi oyuncularla oynamak harikaydı.
-Şimdi ise Avrupa basketbolunun efsanesi Zeljko Obradovic‘le çalışacaksın. Heyecanlı mısın? Onun hakkında neler düşünüyorsun?
Çok heyecanlıyım. Fenerbahçe için oynamayı istememin sebeplerinden bir tanesi de Obradovic‘in burada olması. Onunla bir aydır çalışıyoruz ve şu an için bundan dolayı minnettarım. Geliştiğimi düşünüyorum ve çok iyi hissediyorum. Sezonun başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum. Şu ana kadar her şey yolunda.
-Yazın milli takımının elemelerinde yer almadın. Bazı Fenerbahçe oyuncuları kendi milli takımlarında forma giydi. Bu karar yeni takımınla antrenman yapabilmek için aldığın bir karar mıydı?
Evet ama sadece bu değil. Benim için erkenden burada olmak daha iyi olacaktı çünkü buradaki birçok oyuncu uzun yıllardır burada ve birlikte oynuyorlar. Hücumdaki tüm setleri ve sahada yapmamız gereken şeyleri zaten önceden biliyorlardı. Ben de takımla birlikte geçirdiğim bir ayda her şey hakkında çok şey öğrendim. Tabii ki her şeyi tamamen öğrenebilmek için biraz daha antrenman yapmaya ve takımla birlikte maçlara çıkmama ihtiyacım var. Buradaki birçok oyuncu 3-4 yıldır burada ve bu onlar için büyük bir artı. Ben de kendimi bu duruma bir an önce adapte etmek istiyorum ve bunun için hazırım.
-Birçok kişi Fenerbahçe’nin geçtiğimiz yıl ribauntlarda yaşadığı problemi senin düzeltebileceğine inanıyor. Sen bu konu hakkında neler düşünüyorsun?
İyi bir ribauntçu olduğumu biliyorum. Ancak sadece bir oyuncunun bir takımın ribaunt problemini çözüp çözemeyeceğinden emin değilim. Bence bu daha çok takımın birlikte yapabileceği bir şey. Bu konu bu sezon biraz daha fazla odaklanmamız gereken konulardan bir tanesi olacaktır.
-EuroLeague’de son geçirdiğin sezondaki tempo şimdiki kadar yoğun değildi. Şimdi daha çok maç yapacaksın. Bunun hakkında neler düşünüyorsun?
Bence bu çok da büyük bir farklılık değil. Daha doğrusu bunun oyuncular için bir problem yaratacağını sanmıyorum. Haftada 2 kez oynayacağınızı bilerek kendinizi buna hem zihinsel hem de fiziksel olarak hazırlayacaksınız.
-Bir süredir takımla birliktesin. Hazırlık döneminde dikkatini çeken en önemli nokta ne oldu?
Bana göre en önemli nokta antrenmanlarda çok sıkı mücadele ediyoruz ve hepimiz hazırlık maçı da olsa kazanmak için oynuyoruz. Antrenmanlarda kendimizi geliştirmek için çok çaba sarf ediyoruz. Fakat bunlar beni şaşırtan şeyler değil. Böyle olmasını bekliyor ve umuyordum.
-Fenerbahçe EuroLeague’in en önemli takımlarından birisi. Üst üste Final Four’lar oynadı. Türkiye Ligi’ninse son şampiyonu. Bu da tüm takımların sizi yenmek için ekstra motive olacağı anlamına geliyor. Sence bu sizin için iyi mi?
Sonuçta biz Fenerbahçe’yiz. Herkes Avrupa’nın en iyi takımlarından birini yendiklerini söylemek isteyecektir. Ancak bizim için önemli olan şey her maça aynı konsantrasyon ve ciddiyetle hazırlanmamız. Tüm takımların bu şekilde hazırlanacağını düşünerek biz de kendimizi buna hazırlamalıyız.
-Peki gelecek için neler düşünüyorsun? NBA’e geri dönme fikri hala aklında mı?
Burada oynamaktan keyif aldığım sürece NBA’e geri dönmeyi düşünmüyorum.
-Fenerbahçe taraftarları hakkında ne düşünüyorsun? Sen geldikten sonra çok mutlu oldular.
Fenerbahçe taraftarları benim buraya gelmeyi istememdeki sebeplerden bir tanesiydi. Zeljko için oynamak istemem ve Fenerbahçe’nin her sezon şampiyonluk için oynaması da diğer sebeplerimdi. Ben yaptığım işten keyif alabilmek için Fenerbahçe taraftarlarının yarattığı tarzda bir atmosfere ihtiyaç duyuyorum. Bu benim için çok önemli bir durum. Ben atmosferi hissetmeyi ve taraftarların keyif aldıklarını görmek istiyorum. Burada olduğum için çok mutluyum. Tekrar bu hissi hissetmek istiyordum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!