by Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net
Tecrübeli koç şunları söyledi:
“Maça mükemmel başladık. Topu iyi dolaştırdık, savunmada özellikle içeride çok iyiydik. Maçtan önce ribauntları almamız ve Poirier ve Shenglia başta olmak üzere pota altından kolay sayılar vermedik. Hücumda topu çok iyi dolaştırdık ve ilk çeyrek mükemmeldik. Daha sonra oyuncularımız yoruldu ancak ikinci çeyrekte benchten iyi katkı alamadık. Belki de aynı zamanda çok oyuncu değiştirdik ve ilk beş oyuncularımızın tamamı çeyreğin ilk iki dakikası bittiğinde dışarıdaydı. İkinci beş ritim bulamadı ve maça geri dönme şansı verdik. Soyunma odasına 2 sayı geride girdik. İkinci yarıya ilk beşimizle başladık ve özellikle Doğuş harika oynadı, çok iyi mücadele etti. Tam bir kaptan gibi oynadı. Bazı toplar çalarak hızlı hücumlara çıktık. Bu sayede daha rahat oynadık Simon, Micic, Beabuois ve Motum da devreye girdi. Sonuç olarak 96 sayı üretti. Bir EuroLeague maçı için bu harika. 20 top çaldık, 24 asist yaptık. Bizim için çok önemli bir maçtı ve mükemmel basketbol oynadık.
Takım birlikte oynamaktan, herkes birbiri için oynamaktan keyif alıyor. Bu tarz takımları kamuoyu ve taraftarlar çok severler. Müthiş bir bütünleşme görüyorum. Daha önce de söylediğim gibi Anadolu Efes ruhu bu takımla geri döndü. Tabii ki bunda taraftarımızın payı büyük. Her geçen gün artarak büyüyerek devam ediyoruz. Bu coşku, bu ruh bizi EuroLeague de çok yukarılara götürebilir. Ancak tabii ki ayaklarımız yere basmalı. Real Madrid maçında da umarım bu salon full olacak.
Öncelikle şunu söylemeliyim biz ouncularımızın Türk millii takımında oynamasından gurur duyuyoruz. EuroLeague’de bunu sağlayan tek takım biziz. Baskonia, Real Madrid, Gran Canaria ve Barcelona’dan milli takımlarda hiç EuroLeague yoktu. Biz Anadolu Efes olarak her zaman için ülke basketbolunun en iyisini istiyoruz. Bu konuda da TBF ile uyum içerisindeyiz. 3 oyuncumuzu gönderdik. Daha sonra beni aradılar ve Melih’in sakatlandığını söyleyip Buğrahan’ı yollar mısınız dediler. Ben de “Hemen” dedim. Hatta Buğrahan’ın çok iyi durumda olduğunu da söyledim. Hemen o akşam biletini alıp gönderdik. Oyuncular bu takımın sistemini biliyorlar. Buraya dahil olup maçı oynarlar diye düşünmüştük ve öyle de oldu. Şimdi hemen tekrar milli takıma dahil olacaklar. Oyuncularımızla gurur duyuyoruz. TBF ile de çok iyi bir ilişki içindeyiz. Milli takımımızın Dünya Şampiyonasına katılmalarına bir maç kaldı. Onları da tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.
Her maça kazanmak için çıkıyoruz. Baskonia‘dan çok çekiniyorduk. Direkt rakiplerimizden bir tanesi onlardı. Buraya belki 3 galibiyetle geldiler ancak EuroLeague’in favorilerine karşı son anlarda kaybettiler. Pota altında müthiş direnç ortaya koyduk. Tabii ki her maç ayrı değerlendirmeliyiz. EuroLeague şampiyonu ünvanıyla Madrid buraya gelecek. Taraftarımızın bu desteğiyle Real Madrid maçını da kazanmak için mücadele edeceğiz. 11. haftaya girerken son EuroLeague şampiyonuyla aynı puanla maç oynayacak olmak bizim için çok ciddi bir adım. Ancak biz bununla yetinmeyeceğiz. Her geçen hafta daha yukarıları hedefleyeceğiz.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!