Vesely’siz Fenerbahçe: Dün, Bugün, Yarın

01/Şub/19 12:11 Şubat 1, 2019

Utkan Sahin

01/Şub/19 12:11

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko, dün kötü bir haber aldı ve en büyük yıldızını sakatlığa kaybetti. Peki şimdi ne olacak?

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko için dün gece sezonun ritmini değiştiren bir olay oldu.

Sezona inanılmaz başladıktan sonra EuroLeague’de liderliğe yükselen Fenerbahçe Beko, 2. yarıdaki kolay fikstürler birlikte biraz olsun seviyesini aşağıya çekmişti. Açıkçası son iki sezonda sarı-lacivertli ekibin, playoff dışındaki takımlara sadece 3 maç kaybettiğini düşünürsek bu çok da mantıksız bir plan değildi.

Fakat açık konuşmak gerekirse, hem izleyenler hem de yorumlayanlar için Fenerbahçe’nin basketbolu artık bir tekrara binmişti. Takımın en önemli yıldızı Jan Vesely‘in 5-6 hafta arası takımdan uzak kalacağı açıklanması bu düzeni biraz bozdu.

Bunu Fenerbahçe, Bayern Münih’e kaybettiği için söylemiyorum. Aksine iki takımın galibiyete olan ihtiyacını düşünürsek dün Fenerbahçe, Vesely olsa da kaybedebilirdi. Üstelik Vesely’in beş yıllık Fenerbahçe kariyerine baktığımız zaman Fenerbahçe Beko’nun 8-3’lük bir derecesi olduğunu görüyoruz.

Fenerbahçe’nin 5 yılda Vesely olmadan oynadığı maçlar;

2015-2016

Cedevita Zagreb-Fenerbahçe Beko: 89-59
Fenerbahçe Beko-Anadolu Efes: 90-86
Unicaja Malaga-Fenerbahçe Beko: 71-67
Fenerbahçe BekoReal Madrid: 75-69
Fenerbahçe BekoReal Madrid: 100-78
Real Madrid-Fenerbahçe Beko: 63-75

2016-2017

ZalgirisFenerbahçe Beko: 67-76

2017-2018

Valencia Basket-Fenerbahçe Beko: 67-80
Khimki Moskova-Fenerbahçe Beko: 64-73

2018-2019

Olympiakos-Fenerbahçe Beko: 72-73
Bayern Münih-Fenerbahçe Beko: 90-86

İstatistik açısından bakarsak Fenerbahçe, Vesely’siz dağılan bir takım değil. Beş yılda takımın çevresinde hep bir değişiklik olsa da bu sezon bile Fenerbahçe, Vesely’siz Olympiakos deplasmanından çıkabildi. Bu yüzden yenilgiyi Vesely’in yokluğuna kaç maç kazanabileceğini yorumlamaktan daha çok şimdi Fenerbahçe’nin bu yokluğa nasıl cevap verebileceğini okumak daha önemli.

“Daha önce de Vesely‘siz oynadık ve bu problem değil. Sorun buysa bu iyi değil. Böyle düşünmeye başlarsanız doğru yolda değilsinizdir.”

Bu açıdan maç sonrasında Zeljko Obradovic‘in açıklaması önemliydi. Obradovic oyuncularının Vesely’i bahane etmeden bir an önce yeni duruma adapte olmasını istediğini gösterdi. Peki, Bayern maçında bu adaptasyona dair neler gördük?

Pivot Pozisyonundaki Melli

Şu anki durumu incelemeden önce sizi üç yıl önceye götürmek istiyorum.

2015-2016 sezonunda Fenerbahçe Beko, hemen hemen benzer bir durumu yaşadı. Üstelik o zaman Vesely‘in sakatlığı Fenerbahçe adına daha zor bir dönemde gelmişti.

O sezon da MVP ödülünün adaylarından biri olacak kadar iyi bir performans gösteren Vesely, playoff’un hemen öncesinde sakatlanmış ve Fenerbahçe, bu yüzden playoff serisine sadece tek bir pivotla çıkmak zorunda kalmıştı.

Sezonun o kısmına kadar Fenerbahçe’nin oyun planının merkezinde Vesely vardı ve boşluğu dolması da zor gözüküyordu. Fakat büyük bir çıkış yakalayan Ekpe, hem playoff serisini domine etti hem de gösterdiği performansla onun görevlerini kaptı ve oyunun merkezine geçti. Udoh’un bu yükselişinin yanında Obradovic de beş kısadan tutun da Datome-Antic-Ekpe’li beşlere kadar birçok olasılığı denedi.

Günümüze döndüğümüz zaman ise bu sakatlık sonrası doğal olarak akla gelen ilk düşünce Joffrey Lauvergne’den Ekpe gibi bir çıkış göstermesi beklemek. Fakat sanırım Obradovic bizim gibi düşünmüyor.

Bu sezon gölgede kalan ve oyuna adapte olmakta zorlanan Lauvergne için bu büyük bir fırsat. Doğal olarak Vesely’in yokluğunda dakikası da görevleri de artacaktır. Fakat dünkü maçı ele alırsak koç burada başka bir şey planlıyor.

Boşluğun nasıl doldurabileceğini bulmadan önce boşluğun ne olduğunu anlamamız gerekiyor.

Jan Vesely‘in bu takımın sürükleyici oyuncusu olmanın yanında hem hücumda hem de savunmada bazı spesifik rolleri var. Hücumdan başlarsak; bitiriciliğinin yanında Vesely bir pas istasyonu!

Çek yıldız, bu sezon EuroLeague’de pivotlar arasında en çok asist yapan 2. oyuncu. Fenerbahçe içerisinde ise asistler üzerinden 125 sayı üretti ve bu takımın asist üzerinden bulduğu sayıların %14.2’sine denk geliyor. Asist olarak atılan üçlüklerin de %20’si yine ondan geliyor. Şimdi Fenerbahçe‘nin bu boşluğu doldurması gerek çünkü saha içerisinde çok fazla yaratıcı oyuncuyla oynayan bir takım değil. Bu takımı bu kadar başarılı kılan, saha içi yerleşimi içerisindeki top dolaşımı. Vesely de bu top dolaşımının ana merkezlerinden biri.

Savunmaya baktığımız zaman ise tabii ki kısanın karşısında kalabiliyor olması. Vesely, bu konuda gerçekten çok gelişti. Eskiden tamamen atletizmi sayesinde kısaların karşısında kalırken şimdi doğru açıda ve pozisyonda kalarak bunu başarıyor. Bu durum sayesinde de şu anda Fenerbahçe savunmanın merkezinde o var. – Çek yıldızın savunma ratingi 106.2 ve ligde 5. sırada –

Fenerbahçe’nin ana öncelik olarak bu iki boşluğu doldurması lazım. Fakat herkes Lauvergne’den bu boşluğu doldurmasını beklese de Fransız oyuncu buna hiç hazır değil.

Hücumdan başlarsak; Lauvergne fena bir pasör değil. Takımda asist üzerinden en çok sayı üreten 6. oyuncu o. Fakat bu durumun sadece iyi bir pasör olmakla alakası yok. Aynı zamanda pozisyonu okuyabilmeniz ve bazı alışkanlıklarınız olması gerekir. Lauvergne ise bu olgunluğa sahip değil. Şubat ayına gelmemize rağmen hala birçok seti öğrenemedi ve sürekli bu konuda takım arkadaşlarından uyarıyla hareket ediyor.

Dikkat ederseniz dün Fenerbahçe bu konuda 2. çeyrekte büyük bir problem yaşadı. Fenerbahçe hücumları bu sezon gördüğümüz set temposundan çok uzaklaştı ve kenarda Zeljko Obradovic bu duruma çok sinirlendi. Bu duruma dair en iyi örnek ise Sloukas‘ın attığı turnikeydi. Yüksek postta topu alan Lauvernge, elinden çok önce çıkartması gereken pası yapamadı ve set temposu bir anda öldü. Sloukas topsuz bir koşuyla ona imkan verdi ve Fenerbahçe sayıyı buldu ancak koç Obradovic yine de Lauvergne’e çok kızdı.

Bu durum Lauvergne’in o pası verebildiğini gösteriyor ama henüz oyunu okuma açısında o seviyede olmadığını ortaya koyuyor. Nicolo Melli ise bunun için biçilmiş kaftan. 2016-2017 sezonunda Brose’de sürekli tepeye çıkan İtalyan oyuncu, oradan Alman ekibinin hücumlarını yönetiyordu. O sezon Melli, uzun forvetler arasında en çok asist yapan 2. oyuncuydu. Yani Melli bunu yapabilmesinin yanında bu konuda oyun deneyimi ve olgunluğu var. Sadece Brose döneminde bunu tepeden topu yönlendirerek yapıyordu, şimdi ise ikili oyun sonrasında yapmaya alışması gerekiyor.

Savunmada da benzer bir durum var.

Fenerbahçe‘nin en büyük problemlerinden biri; kısa savunmasında çok çabuk geçilmesi. Özellikle Nikola Kalinic de sahada olmadığı zaman Fenerbahçe bu konuda çok zorlanıyor. Kalinic bu noktada bireysel savunmasından daha çok alanı kapatmayı bilmesi Fenerbahçe’nin elini rahatlatıyor. Dün ilk yarıda Kalinic sahadayken Bayern, 5-13 ikilikle 4 top kaybı yaparken Kalinic sahada değilken 7-14 saha içiyle 4 asist yaptı.

Bunun yanında Fenerbahçe’nin savunmadaki ana önceliği özellikle maç sonlarında adam değiştirmek. Yukarıda bahsettiğim gibi Vesely sahadayken Fenerbahçe bunu kusursuz bir şekilde yapabiliyor. Fakat Lauvergne’den aynısını beklemek mümkün değil. Fransız pivot, ne atletizm ne de savunma bilgisi açısından bunu karşılabiliyor. Üstelik şu aralar konsantrasyon olarak da problem yaşıyor. Normal de yapabileceği şeyleri bile kaçırıyor.

Dün Lauvergne, sahadayken Bayern’in ikilik şut performansı 17/24! O sahada değilken ise 6/12! Bu çok büyük bir fark. Bu yüzden de normal sürenin sonunda koç Obradovic onu tamamen dışarıda bıraktı ve maç sonunu Melli‘yi beş numaraya çektiği bir beşle oynadı. Melli de bu konuda iyi bir iş çıkardı. Faul çalınan pozisyonda bile doğru pozisyon aldı ve kısayla sonuna kadar kalabildi. Ayak hızıyla İtalyan oyuncu zaten yapabilir ama onun da ihtiyacı olan şey biraz daha agresiflik! Vesely‘i özel kılan şeylerden biri buydu. Dün Derrick Williams maçı kişiselleştirirken karşısına uzun rotasyonundan kimse çıkmadı. Şu anki formuyla kısa olarak Bobby bunu sahaya koyabilir ama Fenerbahçe’nin uzun rotasyondan da bu katkıyı alması lazım.

Toparlarsak; Obradovic, Vesely’in sakat olduğu bu süreyi eksikleri de olsa Melli’yle geçmeyi düşünüyor ve büyük ihtimal önümüzdeki süreçte bol bol kısa beşler izleyeceğiz. Bu Lauvergne’in tamamen devre dışı kaldığı anlamına gelmiyor. Hatta Fransız oyuncu, özellikle iç saha maçlarında hücumda özel performanslar sergileyebilir çünkü bu yeteneği var. Fakat koç Vesely’in rolü için Melli’yi düşünüyordur, bu kesin.

Bunun tabii gelecek için bazı anlamları olacaktır.

Öncelikle Vesely’i Real Madrid maçı öncesi ya da sonrasında dönecek. Fakat bu dönüşün nasıl olacağını bilmiyoruz. Kişisel görüşüm aşil sakatlığıyla diz sakatlığı arasında bir fark olduğu ve Vesely’in 2016’daki durumdan daha iyi bir şekilde döneceğine yönelik. Yine de her ihtimali düşünmek lazım.

Bunun dışında Fenerbahçe’nin bu sezon özelinde Vesely’siz her duruma alışması gerekiyor. Final Four ya da playoff’ta Çek yıldızın faul problemine girmesi durumunda bir çözüm bulması gerekiyor. Bu açıdan bu dönem Fenerbahçe’ye alışkanlıkların oturması adına ileride büyük bir avantaj olabilir.

Son olarak ise Vesely’in gelecek sezon takımdan ayrılma ihtimali… Çek yıldızın bu yaz kontratı sona erecek ve NBA’e gitme durumunda Fenerbahçe ve Obradovic, bu dönemdeki bazı performansları gelecek sezon için oldukça ciddiye alacaktır.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!