Nicolo Melli: “Her Akşam Sahaya Her Şeyimizi Koyacağız”

2019-03-16T14:39:30+00:00 2019-03-16T15:10:44+00:00.

Bugra Uzar

16/Mar/19 14:39

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun İtalyan yıldızı Nicolo Melli, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

by Buğra Uzar / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun İtalyan yıldızı Nicolo Melli, bu sezon da takımının başarısında önemli pay sahibi olan oyunculardan birisi. Sarı lacivertlilerde ikinci yılını geçiren Melli, her geçen gün daha da iyi oynuyor ve takdiri hak ediyor.

İtalyan yıldız, Fenerbahçe‘nin Barcelona ile oynadığı maçtan bir gün önce Eurohoops’a özel bir röportaj verdi ve birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. İşte Melli’yle koç Obradovic‘ten sarı lacivertlilerin başarısının sırlarına, İtalya milli takımıyla olan hedeflerinden NBA’e kadar birçok konuyu da barındıran keyifli röportajımız:

-Öncelikle İstanbul’da yaşam nasıl gidiyor? Buraya alışabildin mi?

Evet buraya uyum sağladım. Bence gayet hızlı uyum sağladım. Daha önce rakip olarak buraya geldiğimde İstanbul’u çok beğenmemiştim ama o zamanlar şehri gezmek için çok da vaktim olmamıştı. Buraya geldiğimde otele gidiyorduk ve çok trafik oluyordu. Daha sonra salona gidiyorduk ve yine trafik oluyordu. Sonra da otele dönüyorduk. Bu yüzden rakip olduğum dönem çok beğenmemiştim. Ama burada yaşamaya başladığımdan bu yana şehri çok sevdim. Basketbol oyuncusu olarak bizler şanslıyız çünkü özel bir yaşam sürüyoruz. Bu yüzden şehrin en güzel yerlerini keşfedebiliyoruz ve genelde de en yoğun olmayan dönemlerde bunu yapabiliyoruz. Dediğim gibi, İstanbul’u çok sevdim ve burada olmaktan mutluyum.

-Fenerbahçe milyonlarca taraftarı olan bir kulüp. Eminim ki gittiğin her yerde seni tanıyorlardır. Onlarla dışarıda yaşadığın komik bir hikayeyi bizimle paylaşır mısın?

Aslında birkaç gün önce bir olay yaşadım. Bir adam vardı ve sanırım Fenerbahçe taraftarı değildi. En azından ben böyle düşünüyorum çünkü bence başka bir açıklama yok (Gülüyor). Bana kim olduğumu sordu. Yanındaki biri de “Melli” dedi. Ancak şöyle bir problem var. “Melli” ve “Melih” birbirlerine çok benziyor.O da benim “Melih Mahmutoğlu” olduğumu düşündü. Ve bütün akşam restoranda bana “Kaptan” dedi. Yanımda kız arkadaşım ve bir arkadaşım daha vardı. Bana “Kaptan” dedi ve Türkçe konuşmaya başladı. Ben de “İngilizce bilmiyorum” dedim. Sonra bana güldü çünkü Türk olup nasıl Türkçe konuşamadığımı anlayamadı. Ama yine de tüm akşam bana “Kaptan” demeye devam etti. Tüm akşam beni Melih Mahmutoğlu zannetti.

-Sanıyorum Fenerbahçe’de de işler senin için oldukça yolunda gidiyor. Hem ligde hem EuroLeague’de birinci sıradasınız. Sence bu başarının arkasındaki en önemli sır ne?

Şu an her iki ligde de ilk sırada olduğumuz doğru. Ancak son virajda bir kez daha gayret göstermeliyiz. Bu sıraları korumak kolay olmayacak ama bence çok çalıştık ve buradayız. Şimdi bu sıraları elimizde tutmak için daha da çok çalışmalıyız. Bunun sırrı ise dediğim gibi çalışmak. Her gün kendimizi geliştirmek için salondayız. Tabii ki koç bize bu konuda çok yardımcı oluyor. Bence bu sonuçların arkasındaki en büyük şey bu.

-Fenerbahçe Beko takımın çekirdeğini uzun süredir bir arada tutuyor. Sence bu durum sahada sizlere bir avantaj sağlıyor mu?

Aslında ben de birkaç gün önce bunu düşünüyordum. Antrenmanda aklıma bu geldi. Çünkü zorlu bir dönemden geçiyorduk. Birkaç sakatımız vardı ve hepsi de aynı pozisyonlardaydı. Çok şükür ki çok ciddi bir durum yok. Bu yüzden zor bir durumdaydık ama bir şekilde üstesinden geldik. Koç antrenmanda uzun süredir oynamadığımız bir set oyununu oynamamızı istedi. Ve hepimiz birbirini gözünden anladı. Birbirimize nereye gitmemiz gerektiğini söyledik. 2-3 sözle bu seti uzun süredir oynamadığımızdan dolayı unuttuğumuz gerçeğinin üstesinden geldik. Koç da bizim seti hatırlamadığımızı anlamadı (Gülüyor). Güzeldi. Bu tabii ki sadece basit bir örnek. Çekirdeği tutmak bizim için önemliydi ve şu anda bulunduğumuz pozisyonda olmamızda ciddi bir etkendi.

-Sezon içerisinde bazı sakatlık problemleri yaşadınız. Ancak buna rağmen çok önemli maçları kazanmayı başardınız. Bu maçlarda da savunmanız çok ön plandaydı. Sence çekirdeği bir arada tutmanız da bu konuda önemli bir etken oldu mu?

Kesinlikle savunma bizim oyunumuzun çok önemli bir parçası. Biz güçlü ve fiziksel oynayabilen bir takımız. Bunu da sonuçlardan görüyorsunuz. Ne zaman iyi savunma yapmazsak o zaman sorun yaşıyoruz. İyi olmak için koşmamız lazım ve koşabilmemiz için de iyi savunma yapmamız lazım. Ne zaman bunu yapmayı başarırsak önemli galibiyetlere ve hedeflere de ulaşabiliyoruz. Bu yüzden bizim oyunumuzun en önemli noktalarından birisi diyebiliriz.

Zeljko Obradovic‘le ikinci yılındasın. Onunla çalışmak nasıl gidiyor?

Herkes bu soruyu merak ediyor ve biz de hep aynı yanıtları veriyoruz (Gülüyor). Bence en önemli nokta herkes onun hakkında aynı şeyleri söylüyor. Bence onun en iyi özelliklerinden birisi her zaman aynı olması. Ondan ne beklemeniz gerektiğini biliyorsunuz. Sizinle sürekli dürüst ve açık bir şekilde konuşuyor. Bence bu çok önemli. Bir sezonda oynayacak 90 maçınız varsa onun ne düşündüğünü, nasıl biri olduğunu, neye inandığını ve sizden ne istediğini bilmek sizi çok rahatlatıyor.

-Bazen koçun çok sinirlendiğini ve renginin değiştiğini görüyoruz. Senin “Sinirlenmiş Mor Obradovic” ile ilk deneyimin nasıldı?

Daha önce kızarıp moraran, beni aşağılayan ama bana hiçbir şey vermeyen koçlarım olmuştu. Ama bu da oyunun bir parçası. Bizim koçumuz kızardığında, ki bu bir gerçek kızarıyor (Gülüyor), size bir şeyler veriyor. Bağırma ve kızarma kısmını bir kenara koyarsak size neler yapmanız gerektiğini söylüyor. Neyi yanlış yaptığımızı gösteriyor. Önemli olan nokta da bu. O an sizden ne istediğini anlamalısınız. Tabii ki biraz baskı oluyor ama bizler profesyonel basketbolcularız. Binlerce insanın önünde oynuyoruz. Biraz da baskıyı yönetebilmeliyiz.

-Sahada oynayan bir oyuncu hata yaptığında ya da yanlış bir şut attığında koçun benchte dönüp aynı pozisyonda oynayan oyuncuya bir şeyler söylediğini de görüyoruz.

Sayı attığımızda koç nadiren yanımıza geliyor. Ancak hata yaptığımızda hatayı yapan pozisyondaki oyuncuyla aynı pozisyondaki oyuncunun yanına gelip “Gördün mü bak ne yaptı?” diyor. Tamam bu kadar sakin söylemiyor tabii ki (Gülüyor). Ama yine de demek istediği şey bu. Bu da onun bizi her zaman oyuna konsantre tutma yöntemlerinden birisi. Sahaya çıktığımızda ne yapmamız gerektiğini bize göstermeye çalışıyor.

-Takım arkadaşın Gigi Datome de dahil birçok insan koç Obradovic’in NBA’de çok başarılı bir başantrenör olabileceğini düşünüyor. Sen bu yorumlara katılıyor musun?

Koçun çok akıllı birisi olduğunu biliyorum. Bana göre oraya da gitse günün sonunda nasıl başarılı olabileceğini bulacaktır. Sonuçta onun için başarı en önemli şeylerden birisi. Bence NBA’de de başarılı olacak bir yol bulurdu. Ancak ben tabii ki NBA’in nasıl bir atmosfer olduğunu bilemiyorum. Onun burada başarılı olmak için farklı metodları var ancak bunlar NBA oyuncularına ne kadar uyardı bilemiyorum. Belki de orada olsaydı farklı bir Obradovic olacaktı. Muhtemelen yine başarılı olurdu. Jan, Gigi orada oynadı ve bu konuda konuşurken benden daha bilgililer. Ben dediğim gibi NBA ortamını bilemiyorum. Bence koç kendini oraya ve oradaki basketbola adapte edebilecek bir yol bulurdu.

-Doğum gününde Obradovic’i dans ederken gördük. Sen onun dans hareketlerini beğendin mi?

Bence yeteneği var (Gülüyor). Doğum gününün tadını çıkarttı. Saha içinde ve dışında çok farklı oluyor. Saha dışında eğlenceli. Ancak en önemli olan şey saha içinde her zaman görevine hazır. Bizim de odaklanmamızı sağlıyor.

-Hem EuroLeague’de hem de Türkiye Liginde sezonun en önemli kısmı başlamak üzere. Umarız Fenerbahçe Beko da Baskonia‘daki Final Four’da olacak. Sen bireysel olarak şu ana kadarki performansını nasıl değerlendiriyorsun? Obradovic’in sisteminde kendini artık daha da rahat hissediyor musun?

(Üç kez masaya vuruyor). Açıkçası ben geçen sene de bu sistemde rahat hissediyordum. Umuyorum ki benden ne istediğini anlayabildim. Ama aynı zamanda daha iyisini de yapabileceğimi biliyorum. Geçtiğimiz sezon da böyleydi. Ben her zaman kariyerimde bunu söylüyorum. Önemli olan şey şu anda iki tarafta da birinci sıradayız. Benim için de en önemli olan şey bu. Umarım takıma daha çok katkı verebilirim. Eğer takım başarılı olursa ben de başarılı olurum. Takım başarılı olamazsa benim bir şeyler kazanmam da zor olur. Şu anda iki ligde de birinci sıradayız. Türkiye Kupasını kazandık. Şu anda istediğimiz yerdeyiz.

-Bu sezon senin için de oldukça yoğun geçiyor. Hem EuroLeague’de hem de yerel ligde zorlu mücadeleler yapıyorsunuz. Sen bu yoğun fikstürde vücudunu nasıl zinde tutuyorsun?

Ben elimden geldiğince vücuduma dikkat ediyorum. Ancak bazen dinlenmek de çok önemli oluyor. Benim bir rutinim var ve elimden geldiğince buna uymaya çalışıyorum. Bence bu açıdan çok iyi bir takımız. Çok profesyonel oyunculara sahibiz ve hepsi vücutlarına oldukça dikkat ediyorlar. Herkes her gün sahada yer alabilmek için ellerinden ne geliyorsa yapıyor. Kendimizi fit ve hazır tutuyoruz.

-Avrupa’da herkes Fenerbahçe’nin ne kadar başarılı olduğunu konuşuyor. Hatta birçok kişi Fenerbahçe’nin NBA takımlarıyla yarışabileceğini dahi söylüyor. ABD’de yıllarca koçluk yapmış Rick Pitino da bu yorumları yapanlardan bir tanesi. Sen bu yorumlara katılıyor musun?

Obradovic’in NBA’de koçluk yapması konusunda da söylediğim gibi, ben NBA’i çok iyi bilmiyorum. Ben mütevazi olmayı ve bu yoruma pek katılmadığımı söylemeyi tercih ederim. NBA bence EuroLeague’le aynı spor değil. Farklı kuralları, farklı alanları, farklı sahaları var. Maç süreleri bile farklı. Onlar 48 dakika oynuyor biz ise 40 dakika oynuyoruz. Dediğim gibi çok farklı. NBA’de o kadar başarılı olur muyuz bilemiyorum ama bizim için önemli olan EuroLeague’de başarılı olmak. Biz EuroLeague’in en iyi takımı olalım benim için bu yeter de artar.

-Peki o zaman şöyle sorayım. Bu tip iyi yorumlar senin nasıl hissetmeni sağlıyor?

Dürüst olmak gerekirse ben bu tarz yorumları almayı seviyorum. Ben insanların bizi ve beni övmesini seviyorum. Ama bunlar çok da umrumda değil. Bu umrumda değil kısmını kötü anlamda söylemiyorum kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Tabii ki herkesin kendine has bir fikri var. Bazı insanlar, taraftarlar ve sizin de söylediğiniz üzere Rick Pitino böyle düşünüyor olabilir ama aynı zamanda yüzlerce insan da aksini düşünüyordur. En önemli şey bizim sahada gösterdiğimiz şey ve kazanıyor olmamız. Olabildiğince çok maç kazanmak istiyoruz. Günün sonunda şampiyonluk kupasını kazanabilirsek en önemli şey de bu olacak.

-Henüz play-off’larda rakibinizi bilmiyorsunuz ancak play-off’larda şu ana kadar gösterdiğiniz performansa göre neleri değiştirmeli ya da geliştirmelisiniz?

Daha da tutkulu oynamalıyız. Tutkumuzun ve konsantrasyonumuzun düşmesine izin vermemeliyiz. Normal sezonun kalan maçlarında elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Daha sonra play-off’larda da yine çok sıkı çalışacağız. Play-off’larda ve Final Four’larda yer almış çok oyuncumuz var. Onlar neler yapmaları gerektiklerinin farkındalar.

-Basketbol da son yıllarda bir değişim sürecinde. Tempo daha çok artıyor ve senin gibi şut atabilip topu yere vuran uzunlar daha da değerleniyor. Sen bu değişimin seni daha da rahatlattığını düşünüyor musun?

Benim açımdan bakacak olursak aslında bazen karşınızda sizden daha uzun biri olması bir avantaj oluyor çünkü daha yavaş kalıyor. Ama ben bir takım açısından değerimin artmasının basketboldaki değişimden değil kendi performansımdan dolayı olmasını isterim.

-Sezonun sona ermesinin ardından İtalya Milli Takımıyla Dünya Kupası’nda yer alabilirsin. Bu konuda heyecanlı mısın? İtalya Milli Takımının turnuvadaki şansını nasıl görüyorsun?

Öncelikle kura çekimini beklemeli ve rakiplerimizi görmeliyiz. Daha sonra neler olacağını göreceğiz. Milli takım programına bakacağız ve yazın nasıl organize edildiğini göreceğiz. Ben heyecanlıyım. Uzun süredir İtalya’da bir şampiyonluk bekliyorum. Güzel olacak. Çin’de olmasından dolayı daha da güzel olacağını düşünüyorum. Neler olacağını göreceğiz. Koçların nasıl bir tercih yapacağını göreceğiz. Aynı zamanda sakatlıklara ve kimin milli takımda yer almayı isteyip kimin istemeyeceğine de bağlı. Kısacası çok değişken var. Tabii ki geçtiğimiz yıllarda ne kadar iyi ve güçlü olduğumuz hakkında biraz çok konuşmuş olabiliriz. Bu yüzden şimdi sadece salona girmeli, elimizden geleni yapmalı ve turnuvada da bunu göstermeliyiz.

-Yani sana milli takımdan bir davet gelirse orada yer almak istiyorsun değil mi? 

Evet, beni çağırırlarsa orada olmak istiyorum.

-Peki Türkiye Milli Takımının maçlarını izleme fırsatın oldu mu?

Hayır. Ben İtalya Milli Takımının maçlarını bile izleme fırsatı bulamadım. Bu yeni ve aynı anda iki maç oynatan muhteşem fikstürden dolayı (Gülüyor). Bu yüzden Türkiye’yi izleme fırsatı bulamadım.

-Dünya Kupası’nda Amerika Birleşik Devletleri ile eşleşmek ister misin?

Bence Amerika eşleşmekten mümkün olduğunca kaçmanız gereken tek takım (Gülüyor). Tabii ki eğer onlarla eşleşirsek dünyanın en iyi takımına karşı oynamak ve onların nasıl olduğunu görmek çok büyüleyici bir deneyim olur. Ama açıkçası ben sonuçlar açısından bakacak olursak umarım ABD ile eşleşmeyiz diyorum.

-Fenerbahçe Beko daha önce NBA’e birçok oyuncu gönderdi ve birçok insan bir sonraki ismin sen olabileceğini düşünüyor. Bunlara Ettore Messina da dahil ki kendisi senin için “NBA’e hazır bir oyuncu” yorumunda buluştu. Peki sen buradaki hedeflerini tamamladığında NBA’e gitmek ister misin?

Bence NBA her basketbolcunun sahip olduğu bir hayal. Ben Fenerbahçe’ye gelmeden önce NBA’e gitme şansına sahiptim ve güzel bir teklif de almıştım. Ama bu masada nasıl teklifler olacağına da bağlı. Göreceğiz. Eğer benim hayatımdaki her şey mantıklı olursa bunu yaparım ama her şey mantıklı olmazsa sadece oraya gitmek için göreceğim. Uzak geleceğimde neler olacağını pek düşünmüyorum. Şu anda en önemli şey normal sezondaki kalan maçlarımızı en iyi şekilde oynamak ve sezonun kalanında da elimizden gelenin en iyisini yapmak. Milli takım bile şu anda uzak gelecek. Kafamda zaten düşünmem gereken çok fazla şey var şu anda. Öncelikli hedefim Haziaran’ın kadar elimden gelenin en iyisini yapmak. Sezon bittikten sonra neler yaptığımıza, nerede olduğumuza bakıp neler yapacağımızı daha rahat düşünebiliriz.

-Fenerbahçe taraftarları gittiğiniz her yerde sizi destekliyorlar. Onlar hakkında neler demek istersin? Senin onlara sezonun geri kalanı için mesajın nedir?

Mesajım şu. Sahaya bizim çıktığımız doğru ama burada ve hatta deplasmanlarda bile birçok kez yarattıkaları güzel atmosfer de bizim için gerçekten çok önemli. Desteği hissettiğinizde ekstra gayret de gösterebiliyorsunuz. Onlara söyleyeceğim tek şey yapmaya devam ettiğiniz şeyi yapmaya devam edin çünkü bizim için çok önemlisiniz. Onlara sahaya her akşam her şeyimizi koyacağımız dışında bir şeyin sözünü veremem. Antrenmanlarda da elimizden geleni yapıp maçlara en iyi şekilde hazırlanacağız. Bence takımla taraftarlar arasında çok güzel bir ilişki var. Sadece ben değil takım arkadaşlarım da bunun için minnettarız. Umarım bizi böyle desteklemeyi sürdürürler.

-Son sorum EuroLeague ödülleriyle ilgili. Bu sezonki MVP, En İyi Koç, En İyi Savunmacı ve Yükselen Yıldız ödülleri için birer adayın var mı?

MVP adayım Jan Vesely. Bu yüzden bana yemek ısmarlamalı. En İyi Koç için adayım Zeljko Obradovic. Bu yüzden o da bana yemek ısmarlamalı. En İyi Savunmacı adayım Nikola Kalinic. Bu yüzden o da bana bir yemek ısmarlamalı. Yükselen Yıldız için adayım da Tarık Biberovic. Bu yüzden artık sonunda o da bana bir şey ısmarlamalı! (Gülüyor)

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!