by M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague tarihinin en köklü ve başarılı takımlarından ikisi, CSKA Moskova ile Baskonia, bu bahar bir kez daha playofflarda karşı karşıya gelecekler ve Vitoria-Gasteiz’deki playoff için kozlarını paylaşacaklar.
İki takım, 2016-17 playofflarında da karşı karşıya gelmişti ancak Baskonia, o dönem İstanbul’da düzenlenecek Final Four bileti için rakibi karşısında büyük mücadeleler vermesine rağmen 3-0 ile mağlup olmaktan öteye gidememişti.
Avrupa basketbolunun en köklü takımlarından ikisinin karşı karşıya geleceği bu muhteşem eşleşme öncesi artık iki takımın da yepyeni ve başka motivasyonları var.
O dönem son şampiyon unvanını korumak isteyen CSKA Moskova, bu kez iki yıllık aradan sonra final oynamak, kupayı bir kez daha müzesine götürmek istiyor.
Baskonia’nın motivasyonu ise artık çok daha net: Evlerinde oynanacak Final Four’da yer alıp ilk şampiyonluk için önemli bir fırsat yakalamak.
Ev sahibi avantajı bir kez daha Moskova ekibinde olacak ve Rus, devi her şeye rağmen rakibi karşısında bu eşleşmeye favori olarak başlayacak. Peki biz bu eşleşmeyi -Avrupa basketbolunun zirvesinden gelen takımlardan ikisinin keyifli mücadelesi olması dışında- hangi sebeplerle takip etmeliyiz? Eurohoops Fırın, “5 Sebep” serisinde noktayı CSKA Moskova – Baskonia eşleşmesi ile koyuyor.
1. De Colo’nun değil Higgins ve Clyburn’ün CSKA‘sını izleyecek olmamız
CSKA Moskova, yıllardır Nando De Colo’nun takımydı ve Milos Teodosic’in de ayrılığı ile takıma Sergio Rodriguez katılsa da bu durum artık net temellere oturmuştu. Ancak bilhassa geçen sezonun sonu ile başlayan süreçte gelinen noktada artık CSKA Moskova’nın lideri Nando De Colo değil.
Bu sezon CSKA Moskova’yı taşıyan oyuncular iki adet Birleşik Amerikalı oyuncu oldu. Son yıllarda her zaman kıymetinin yeterince verilmediği düşünülen Cory Higgins dizginleri aldı, yanında da Darüşşafaka ile geçirdiği başarılı sezon sonrası CSKA Moskova’nın yolunu tutan Will Clyburn’ü buldu ve ikili, Rus devinin iniş çıkışlı sezonunda takımın ana taşıyıcıları olmayı başardı.
CSKA Moskova, hiç şüphesiz ligin yetenek tavanı en yüksek iki takımından biri ve Nando De Colo ile Sergio Rodriguez gibi büyük isimleri görmezden gelemezsiniz ancak bu sezon gösterdikleri performansla Higgins ve Clyburn, bambaşka bir hikaye yazıyorlar. Bir takımda liderliğin bu kadar kısa sürede bu kadar net bir şekilde el değiştirdiğini görmek çok zor ancak bir şekilde Higgins ile Clyburn bunu başardılar.
Bu sezon Nando De Colo’yu takımının oynadığı maçların çok kritik dakikalarında bile kenarda gördüğümüz oldu. Peki bu durum playofflarda da devam edecek mi? Playofflarda devam etmesi durumunda CSKA Moskova’da belirleyici anlar nasıl oynanacak? Bu sorulara arayacağımız cevaplar bile başlı başına seriye heyecan katmaya yetiyor.
2. Final Four’un Baskonia‘da düzenlenecek olması
Turkish Airlines EuroLeague’de ev sahipliği zafer garantisi vermiyor ancak o yolda kesin bir avantaj sağlıyor. Baskonia, güçlü taraftar desteği konusunda EuroLeague’in en şanslı takımlarından biri ve bu konuda artık daha büyük bir motivasyonları da var.
2019 Final Four’unun onların ev sahipliğinde düzenlenecek olması, takımın Avrupa basketbolunun en iyi dört takımı arasına kalma konusundaki arzusunu da artırıyor elbette ancak işleri de hiç kolay olmayacak.
Yine de tarihe baktığımız zaman son olarak 2017’de İstanbul’da düzenlenen Final Four’da Fenerbahçe, saha avantajı olmamasına rağmen playofflarda Panathinaikos‘u 0-3 ile geçmesinin ardından üst üste iki maçı da domine ederek kazanıp şampiyonluğa uzanmıştı.
Keza 2015’te Real Madrid‘in ev sahipliğinde düzenlenen turnuvada ligin en iyi takımlarından olan İspanyol devi, önce yarı finalde -o dönemki adıyla- Fenerbahçe Ülker’i, ardından da finalde Olympiakos’u mağlup ederek mutlak zaferi kucaklamıştı.
Aksi örnekler de yok değil. 2014’te Final Four’a ev sahipliği yapacak Milano, playofflarda Maccabi Tel Aviv ile oynamış ancak o sezonu şampiyon tamamlayacak olan Maccabi, rakibinin bu motivasyonunu boşa çıkarmıştı. 2010-11 sezonunda ise playofflara saha avantajı ile başlayan ve evinde bir Final Four oynamak isteyen Barcelona’nın umutlarına sezonu şampiyon tamamlayacak Panathinaikos ket vurmuştu.
Tüm bunlar düşünülünce “CSKA turu geçerse şampiyonluğa yürür mü?” yoksa “Baskonia ev sahibi avantajının getirdiği hevesi iyi kullanır mı?” soruları aklımıza geliyor ve eşleşmeye dair heyecanımız artıyor.
3. Velimir Perasovic‘in Baskonia‘da üçüncü kez tarih yazma ihtimali
Hani sporda “kimya” dedikleri şey var ya… İşte o şey her neyse, Velimir Perasovic & Baskonia ikilisi için tam anlamıyla geçerli.
Velimir Perasovic, Baskonia’nın (yahut eski adıyla Tau Ceramica’nın, artık siz nasıl söylemek isterseniz) başında üçüncü dönemini geçiriyor ve bir kez daha kendisinin bu takımda görev yapmak için biçilmiş kaftan olduğunu hepimize kanıtlıyor.
Perasovic bunu yapmaktan bıkıp usanmadı. İlk olarak EuroLeague kariyerinin ilk iki sezonunda 2005-06 sezonunda Tau Ceramica’nın başına geçen Perasovic, o dönem iki maç kazanan tarafın Final Four’a yükseldiği playoff eşleşmelerinde saha avantajına sahip Zeljko Obradovic‘in Panathinaikos‘u karşısına çıkmıştı. İlk maçı kaybeden Bask ekibi için işler iyice zora girmişti. Ancak ikinci maçı kendi evinde kazanan Tau, Atina’dan da bir galibiyet çalınca Final Four’a yükselmeyi başardı.
Ertesi sezon benzer bir senaryo yaşandı. Pini Gershon gibi dev bir başka ismin çalıştırdığı Olympiakos ile oynayan Tau Ceramica, bu kez ev sahibi avantajını almıştı ve deplasmanda maç çalmak zorunda değildi. Ancak onlar ilk maçı kazandıktan sonra Pire deplasmanında da zaferle dönüp Final Four’a yükseldiler.
Her iki sezonda da yarı finalin ötesine geçemedi Perasovic’in takımları ancak Hırvat çalıştırıcının yolu aynı takımla 2015-16 sezonunda bir kez daha kesişti. O dönem birbirinden iddialı ekipler arasında -o zamanki adıyla- Laboral Kutxa bir kez daha parlamayı başardı.
Saha avantajına sahip Laboral, bir kez daha Panathinaikos ile oynadı ve bir kez daha kazanmayı başarıp Perasovic’in üç sezonunda da Final Four oynama başarısı göstermiş oldular. Laboral’in önüne bu kez de Obradovic‘in Fenerbahçe‘si yarı finalde çıktı.
Bu sezon bir kez daha aynı başarıyı yakalamak istiyorlar. Perasovic, Baskonia’daki dört sezonunda dört Final Four birden oynatabilecek mi? Bu inanılmaz bir başarı olur.
4. Tornike Shengelia’nın dönüşü
Tornike Shengelia, Avrupa basketbolunun en iyi dört numaralarından ve hatta en iyi oyuncularından biri, buna şüphe yok. NBA tecrübesi de bulunan Gürcü yıldız, uzun boyu ve güçlü fiziğine rağmen üst düzey yetenekleri ve çabukluğu ile bazen rakip guardlardan bile hızlı hareket edebiliyor.
Topu yere çok iyi vuran ve kesinlikle göz ardı edilemeyecek şutör yetenekleri de bulunan Shengelia, tüm bunlarla birlikte çok şanssız bir sezon geçiriyor. Toko Shengelia, bu sezon ilk 15 hafta maç kaçırmadıktan sonra ligdeki Real Madrid maçında sakatlandı ve normal sezonun son maçına kadar EuroLeague’de bir daha sahalara dönemedi. Tam 14 maç kaçırdı bir başka deyişle.
Shengelia’nın geçen sezon 33 maçın hepsinde oynadığı düşünülürse bu durum pek de alıştığımız bir durum değil. Ancak normal sezonun sonundaki CSKA Moskova maçıyla EuroLeague’de sahalara dönmeyi başardı.
Shengelia, o maçta yaklaşık 18 dakika sahada kaldı ancak sakatlığın ritmini bozduğu açıkça görülüyordu. Yıldız isim kendisine yapılan faulleri cezalandırmak konusunda çok zayıf kaldı ve 2/8 ile serbest atış kullandığı maçı 6 sayı ve 3 ribaund ile tamamladı.
O günden bu yana 1 haftadan fazla zaman geçti ve Shengelia, dinlenip kendisini toparlayacak zamanı bulmuş olabilir ancak playofflarda maç ritmi konusu çok büyük bir soru işareti olacak.
Şayet yıldız oyuncu o ritme geri kavuştuysa bu Baskonia için bir Final Four bileti anlamına bile gelebilir.
5. CSKA, yıllar sonra iniş-çıkışlı bir normal sezon geçirdi
CSKA Moskova, uzun yıllardır Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezonu domine etmeyi başarıyor ve playofflara en iddialı iki takımdan biri olarak giriyor. Aslına bakılırsa puan tablosundaki verilere göre bu sezon da durum bundan hiç farklı değil ancak onların en azından birkaç maçını izlemiş herkesin söyleyebileceği üzere bu sezon o bildiğimiz rakipleri karşısında çok büyük ve çok rahat galibiyetler alan CSKA’yı önceki yıllarda olduğu gibi göremedik.
Mevcut formata geçilmesinden bu yana normal sezonlarda oynadığı 90 maçın 70’inden galibiyet çıkaran CSKA, bu sezon aldığı 24 galibiyette farklı bir tat bıraktı.
Elbette Baskonia karşısında oynayacakları seriye de favori olarak giren taraf onlar ancak bu sezon değişen yapısı ve eleştiri toplayan teknik ekibi ile Rus devi son yıllarda hiç olmadığı kadar fazla soru işareti ile başlıyor playofflara.
Hâl böyle olunca, bir de karşılarında Final Four’da ev sahibi olma şansı bulunan bir takım olduğu düşünülünce CSKA’nın işi de hiç olmadığı kadar zor olabilir.
Aslına bakılırsa CSKA Moskova, tıpkı önceki sezonlarda olduğu gibi bu sezon ligin şu ana kadar yine en yüksek skor üreten takımı olmayı başardı ancak savunmada rakiplerini durdurma konusunda iki yakın rakibinin ve hatta altında yer alan çok sayıda takımın da gerisinde kaldı CSKA.
Bu durum playofflara nasıl yansıyacak? CSKA gerçekten bize gösterdiği kadar farklı bir oyun mu oynuyor? Öyleyse playofflarda bunun maliyeti onlar için ağır olur mu? Hepsini çok kısa bir süre içerisinde göreceğiz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!