Marko Guduric: “Baskı Altında Oynamayı Seviyorum”

2019-05-14T07:53:05+00:00 2019-05-14T07:53:05+00:00.

Mehmet Bahadır Akgün

14/May/19 07:53

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun Sırp yıldızı Marko Guduric, Turkish Airlines EuroLeague 2019 Final Four öncesi Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko, Turkish Airlines EuroLeague’de üst üste beşinci kez Final Four oynayacak. Bu sezonların sonuncusunda sarı-lacivertli takımın kadrosunda bulunan Marko Guduric ise ikinci kez Final Four’da yer alacak.

24 yaşındaki Sırp yıldız, ikinci Final Four deneyimi öncesi takımının medya gününde Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

Huzurlarınızda Marko Guduric‘in açıklamaları…

Fenerbahçe formasıyla bir kez daha Final Four oynayacaksın. Nasıl hissediyorsun?

– Harika hissediyorum. Hedeflerimizden biriydi bu sezon başından beri. Bunu başardık ve iyi hissediyorum, harika hissediyorum.

Brad Wanamaker ve James Nunnally gibi iki önemli guard takımdan ayrıldı. Buna rağmen EuroLeague’de önemli rekorlar kırdınız. Sezon başında böyle bir performans bekliyor muydunuz?

– Zor bir soru. Elbette bekliyorduk çünkü 9-10 oyuncu takımda kaldı ve her zaman için birlikte çalıştığınız, tanıdığınız oyuncularla devam etmek güzeldir. Açıkçası 25 galibiyet almayı beklemiyordum ama çok iyi ve çok rekabetçi olmamızı bekliyordum.

– Geçen yılla kıyaslayınca takımda nasıl farklılıklar görüyorsun?

– Güzel bir soru bu. Dediğim gibi çok sayıda oyuncu takımda kaldı ve takımdaki yapı aynı kaldı. Bence yalnızca farklı bir yıl oluyor. Geçen sezonki Final Four deneyimi geride kaldı ve bu sene daha iyi oynamamızın sebebi bence sadece birlikte daha çok oynuyor, birbirimizi daha iyi tanıyor olmamız.

– Bu sezon Anadolu Efes ile altı maç yaptınız. Sence Efes‘in sahada en güçlü ve en zayıf yanları neler?

– Birbirimizi iyi tanıyoruz. Bu sezon altı maçta durum 3-3. Çok yetenekli, çok tehlikeli bir takımlar. İstedikleri oyunu oynamalarına izin verirseniz çok tehlikeli olabilirler. Hücumda çok yetenekli bir takım. Birçok farklı şekilde skor üretebiliyorlar.

Anadolu Efes‘in Final Four’a kalması senin için sürpriz mi?

 Bilmiyorum ki. Sezon öncesi sorsanız muhtemelen sürpriz olacağını söylerdim ama sezonun ilk maçından itibaren playoff takımlarından olduklarını gösterdiler. Tehlikeliler, muhteşem oynuyorlar ve kesinlikle burada olmayı hak ediyorlar.

– 15.000 taraftarın önünde Zalgiris seriyi eşitlediğinde bunun size sıkıntı yaratacağını düşündün mü?

– Bizim için kötü bir mağlubiyet oldu. Hepimiz kazanmayı bekliyorduk ve iç sahadaki ilk mağlubiyetimizdi. Elbette o an herkesin aklından bir şeyler geçiyor ancak üçüncü maçta, öyle bir atmosferde kazandığımız için çok mutluyum.

– Bu sezon çok sayıda sakatlık sorunu yaşadınız. Yine de bir şekilde başarılı olmanın yolunu buldunuz. Bunun arkasındaki en büyük motivasyon kaynağınız neydi?

– Herkesin bildiği gibi birçok sorunumuz vardı ancak daha önce de dediğim gibi önemli anlarda sorumluluk alabilecek, çıkıp oynayabilecek oyuncularımız var. Ayrıca dediğim gibi uzun süredir birlikte oynuyoruz. Birlikte çok maça çıktık. Birbirimize güvenerek başardık bunu.

– Geçen yıldan beri performansını hep artırdın. Ancak bu sezon playofflarda takım skor sıkıntısı çekerken sorumluluk alıp önemli şutlar soktun. Sence bu Zalgiris serisi önemli bir zihinsel eşiği atlamanı sağladı mı?

– Hiçbir zaman öyle bir eşiğim olmadı. Takım arkadaşlarım bana güvendi ve ben de agresiftim. Her gün bu şutları atıyorum, kendime güveniyordum. Önemli anlarda bu şutları atmayı seviyorum. Sadece daha çok güveniyordum kendime. Bu kadar.

– Sayı ve asistlerin ile 15 sayıya ulaştığın zaman Fenerbahçe’nin galibiyet oranı %95’e kadar çıkıyor. Bu konuda ne düşünüyorsun?

– Acayip bir bilgi bu. Özellikle de şimdi çok sayıda eksiğimiz varken performansımı daha da artırıp takım arkadaşlarıma yardımcı olmaya, Kostas ve Bobby ile oyun kuruculuk görevini paylaşmaya çalışıyorum. Bunu yapabildim şu ana kadar ve yapmaya devam etmeye çalışacağım.

– Fenerbahçe ve Kızılyıldız camiaları arasında ortak bir nokta var. Taraftarlar her maçın kazanılmasını istiyor. Bunun basketbol karakterinde nasıl bir etkisi oldu?

– Buna alıştım. Hayatım boyunca hep baskı altında oynadım. Sırbistan’da da küçüklüğümde durum buradaki gibiydi. İki takım var, Partizan ve Kızılyıldız. Tüm hayatım boyunca çok sayıda maçı baskı altında oynadım. Bunu seviyorum. Baskı altında oynamayı seviyorum.

– Bu sezonun ardından FIBA Dünya Şampiyonası var. Sırbistan Milli Takımı’ndan beklentin neler ve sence Final Four performansın bu durumu nasıl etkileyecek?

– Bir etkisi olmayacak. Elbette ben ve diğer tüm oyuncular sağlıklı kalırsak… Ancak Sırplar her zaman en az madalya bekliyorlar. Her türlü turnuvada biz de kendimizden zirvede olmayı bekliyoruz. Sırbistan Milli Takımı için hedef her zaman bu, madalya kazanmak. Belki altın değil, çünkü ABD Milli Takımı var ancak bakalım…

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!