Ergi Tırpancı: “Fenerbahçe’de Geçirdiğim Her Dakika Çok Değerli”

2019-05-12T10:37:12+00:00 2019-05-12T10:37:12+00:00.

Utkan Sahin

12/May/19 10:37

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun genç oyuncusu Efe Ergi Tırpancı, Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

by Buğra Uzar / info@eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun genç oyuncusu Efe Ergi Tırpancı, takımının üst üste beşinci Final Four deneyimi öncesi Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

Ergi Tırpancı’ya yönelttiğimiz sorular ve genç oyuncunun açıklamaları şu şekilde…

Böylesine tecrübeli bir takımda böylesine tecrübeli oyuncularla oynamak senin için nasıl bir duygu? Neler öğreniyorsun? Eminim her antrenmanda yeni şeyler öğreniyorsundur.

– Her antrenman demeyelim, burada geçirdiğim her dakika, her süre çok değerli benim için. Sonuç olarak herkesin tecrübesi çok fazla. Sadece sporla ilgili değil, yaşamla ilgili de dersler veriyorlar. Herkes bu konuda bana yardımcı olmaya çalışıyor. Bu çok değerli bir şey. Bu her genç oyuncunun yaşayabileceği bir durum değil. Koçundan antrenörlerine, antrenörlerinden oyunculara böyle bir destek çıkmaları benim için çok değerli.

Peki Obradovic ile çalışmak nasıl bir duygu? Avrupa’nın en kariyerleri, başarılı koçuyla çalışıyorsun. Obradovic ile çalışmadan önceki kafanla, şu anki kafan arasında nasıl farklılıklar var? Beklediğin gibi miydi?

– Öncelikle çok kolay bir iş olmadığını en başından beri biliyordum. Zor geçecekti, öyle de oluyor. Koçla çalışmaya üniversite gibi bakıyorum. Sonuç olarak henüz üniversitenin ilk sınıfındayım. Her şekilde öğrenmeye çalışıyorum. Ondan bir şeyler kapmaya çalışıyorum ki bu en değerlisi. Kendisinin en iyisi olduğunu biliyorsunuz ve söylediği şeyin altın değerinde olduğunu da biliyorsunuz. Böyle olunca da kaçırmadan dinlemek bu işin en önemli yanı oluyor.

Takımda bazı sakatlık problemleri de oldu. Takımdaki her oyuncunun kendini hazır hissetmesi gerekiyor. Sen de bazı maçlarda sorumluluk aldın. Kendini nasıl hazırladın?

– Bu alışık olduğumuz bir durum değil. Sonuç olarak altyapıda böyle oturarak durmuyoruz ama ben basketbol oynamak istiyorum. Koç beni oynattığı zaman bir şeyler vermem gerekiyor. Vermediğim zaman kendimle çok büyük çelişkiye düşüyorum. Bu takımda oynamak için öncelikle çok iyi antrenman yapman gerekiyor ve sahaya girdiğinde bir şeyler göstermen gerekiyor. Tabii ki herkesin kötü günü olur ama gösteremediğin zaman bir sıkıntı var demektir. Kendimi motive etme şeklim böyle. Sahaya girip bir şeyler yapmam gerekiyor biliyorum. Yapmazsan kötü sonuçları var. Yapman gerekiyor bu kadar.

Koç da bazı maçlardan sonra basın toplantılarında bu özelliğinden bahsetmişti. Genç yaşta onun gibi bir koçtan bu tarz övgüler duymak senin için ne anlam ifade ediyor?

– Öncelikle çok büyük bir motivasyon. Dünyanın en iyi koçlarından birisinden bahsediyoruz. Ben maç sonunda öyle bir şey beklemiyordum. Okuduktan sonra ertesi günkü antrenmana geldiğimde ona karşı gözlerimin içi gülüyordu. ‘Ne var’ dedi bana. ‘Bir şey yok’ dedim ama gözlerimin içi gülüyordu. O günü hatırlıyorum.

Final Four önümüzde. Çok değerli takımlar olacak orada. Final Four deneyimi hakkında ne düşüyorsun? Heyecanlı mısın?

– Öncelikle çok heyecanlıyım. İki Türk takımının karşı karşıya gelmesi çok değerli bir durum. Biz zaten hep oralardayız, Efes‘in de oraya gelmesi bu karşılaşmayı daha anlamlı kıldı. Önemli sakatlarımız var. Burada da bana ve diğerlerine ayrı bir rol düşüyor. Takımı hazırlamak, takıma daha iyi antrenman vermek ve savunmada onları zorlayarak takımı oraya hazır gitmesine yardımcı olmak istiyorum. Benim de ilk deneyimim olacak. İlk kez oranın havasını soluyacağım.

Oyuncularla yaptığımız röportajlarda bize hep ‘Bizim kendi aramızda yaptığımız antrenmanlar, çoğu EuroLeague maçından daha sert geçiyor?’ dediler. Sen bu antrenmanlar hakkında ne düşüyorsun? Senin içinde öyle mi? Bir yandan da senin gelişimin devam ediyor bu antrenmanlarla…

– Öncelikle koçun en önem verdiği şey antrenmanlar oluyor. Buraya çıktığında fark ediyorsun. Alt yapıda birkaç idmandan sonra kendini dışarı atma şansı oluyor çünkü bu durumun farkında değilsin. Burada durum çok farklı. Her idmana %100’üyle gelenleri gördükten sonra ezilmemek için sen de öyle gelmeye başlıyorsun. Böylece de rekabet ortamı oluyor. Burada çalışarak şunu fark ettim. Türkiye Ligi evet zor bir lig ama bizim için EuroLeague’e göre bir nebze daha kolay geçiyor. Burada yaptığım antrenmanlarda daha çok zorlanıyorum. Tamam, maç ortamı daha farklı ama buradaki antrenmanların beni en çok geliştiren şey olduğunu biliyorum. Antrenmanlarda karşı tarafın kendisini nasıl savunacağını bildiği için herkes farklı şeyler yapıyor ve sen de ona göre cevap veriyorsun. Ayrıca koçla bire bir iletişimin oluyor. En önemlisi de bu.

Mutlaka milli takım hedefin vardır. Bir yandan da önemli bir dönemdeyiz. İki Türk takımı Final Four’da ve önümüzde Dünya Şampiyonası var. Sen genç bir oyuncu olarak Türk basketbolunun durumu hakkında neler düşünüyorsun?

– Türk basketbolu hep jenerasyon jenerasyon ilerledi. 76 jenerasyonu, 87 jenerasyonları gibi. O şekilde de devam ediyoruz. Bu yaz çok önemli. Cedi ve Furkan abi NBA’den gelecek. Hazır olduğu sürece çok iyi bir takımımız var. Çok kritik bir eşikteyiz. Bundan sonra benim gibi, diğer genç oyuncular gibi birçok oyuncunun alttan gelip desteklemesi lazım. Forma, Türk milli takımının forması ve en önemli olay da bu.

Onların bu dönemde koyacağı çıta ilerisi için sizler adına da belirleyici olacak. Belki de çıtayı daha yukarıya çıkartmaya çalışacaksınız. Sen de böyle düşünüyor musun?

– Bakış açısını değiştirecektir elbette. Mesela grupta Amerika’yla oynuyoruz. O maçta bir güzel hareket yaptığın zaman ya da kazandın zaman bir anda medyatik olarak herkes bunu konuşulacak. Basketbol daha fazla konuşulacak. Bunların hepsi adım adım ilerleyecek şeyler ve bizim önümüzü de açacak şeyler.

Her oyuncunun hayali NBA’de oynamaktır. Erken de olsa senin de kafanda buna dair bir planlama var mı?

– Benim öncelikli amacım bu takımın ana parçalarından birisi olmak, ligde forma giymek ve kendimi kanıtlamak. Sonra ise EuroLeague’de 20 dakika üzeri süre almak. Şu anda hiçbir Türk oyuncu EuroLeague’de 20 dakikanın üzerindeki bir süreye sahip değil. Bunları başarmak istiyorum. Adım adım gitmek istiyorum. Evet, NBA dünya yıldızlarının olduğu bir lig ama orası için daha geçmem gereken çok yol var.

 

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!