by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘in şutörü Rodrigue Beaubois, bu sezon inişli çıkışlı bir sezon geçirdi.
Sezon ortasında skor yükünü aldı, sonlara doğru daha çok yan parça olarak kendini tanımladı.
Barça serinin üçüncü maçında farklı bir havaya büründü, gelen galibiyette önemli rol oynadı.
Fransız oyuncu, kariyerinin ilk Final Four’unu Anadolu Efes ile oynayacak.
Larkin ile medya gününde bir araya geldik, sezonu ve Final Four’u değerlendirdik.
Sezon içerisinde takım çok iyi bir kimya yakaladı. Saha içinde hem oyunları hem de beden dillerinde biz bunu hissettik. Ergin Ataman da takım içinde ve tribünlerde “Efes ruhu geri geldi” dedi. Grup olarak yaşadığınız bu değişimi nasıl anlatırsın?
Zaman içerisinde hem koç hem de teknik ekibimiz takımdaki herkesin kendini önemli hissetmesini sağladı. Daha önce burada bulunan oyunculara, yenilere yardımcı oldu, tavsiyeler verdi. Sonra daha iyi oynamaya başladık. Bu tribünlere giderek daha fazla insan çekti. Bu sezon hem takım kimyasında hem kalite olarak bu kadar başarılı olmamızın en önemli sebeplerinden biri taraftarımızın desteği. Taraftarlar bize çok yardımcı oldular. Buraya gelmeden önce geçen sezon tribünlere gelmediklerini duymuştum. Şehirde, salonda, taraftarların yüzlerinde o iyi duyguları, ruhu hissettik ve bize çok katkısı oldu.
Barcelona’ya karşı serinin üçüncü maçında gösterdiği performansın, yaptığı blokların özel bir nedeni ya da bir hazırlığı var mıydı?
Serinin ilk iki maçında olmam gereken seviyede değildim. Ben de odaklandım. Takım için daha fazlasını yapmaya karar verdim. Ve oldu, başardım.
Bireysel anlamda biraz ilginç bir sezon geçirdin. Sezonun ilk yarısında çok iyi maçlar çıkardın, bazen takımın yıldızı gibi oynadın. Ama ikinci yarıda biraz daha düşüşe geçtin ve daha çok bir yan parça rolünde kendini buldun. Bu süreci biraz anlatabilir misin?
Bireysel olarak nasıl bir sezon geçirdiğimi bittikten sonra değerlendirip analiz edeceğim. Şu an ben takıma, grup olarak ne yaptığımıza odaklanmak istiyorum. Bu sezon önemli olan, senin sorunda söz ettiğin şeydi, o ruh, kazanma alışkanlığı. Bu sezon özel bir hava yakaladık. Nasıl kazanırsak kazanalım, en önemlisi kazanmaktır. Herkes buna odaklanıp olumlu kalmayı, takımın içide kalmayı başardı. Bunun yollarını bulduk. Takımın kazanması için elinden geleni yapmaya odaklandı.
EuroLeague’de sezon başlarken Final Four’u istiyorduk, şimdi Final Four’dayız. Çok güzel ama daha işimiz bitmedi. Ama Final Four’a giden bir takım, iki maç daha oynamak için oraya gitmez. Kazanmaya gider. Vitoria’ya kazanmak için gideceğiz. Bunun için çok heyecanlıyız. Bu sezonu daha da özel hale getirmek için elimizden geleni yapacağız.
Fenerbahçe‘yi bu sezon üç kere yendiniz. Siz Final Four’da ilk kez oynayacaksınız, onların üst üste beşinci Final Four’u. Böyle bir takıma karşı galip gelmeniz için kilit noktalar neler olacak?
Fenerbahçe‘nin çok iyi bir takım olduğunu biliyoruz. Gerçekten harika bir takımlar. Ligi birinci bitirdiler, içeride yenilmediler. Ama şunu da biliyoruz, onları yenebiliriz. Çünkü onları üç kere yendik. Vitoria’ya bu nedenle öz güven dolu gideceğiz. Çok iyi bir takıma karşı çok zor bir maç olacak. Ama kazanabileceğimize inanıyoruz. Beraberce oynarsak, kendi oyunumuzu oynarsak kazanabileceğimizi biliyoruz. Fenerbahçe’yi yenmek için sahaya çıkacağız çünkü bu kalitede olduğumuzu biliyoruz. Hatta Final Four’da karşısına çıkacağımız her takımın karşısına kazanmak için çıkacağız, çünkü çok iyi olsalar da bu üç ekibi de mağlup edecek kalitemiz olduğunu biliyoruz.
Fenerbahçe gibi tecrübeli bir takım karşısında ilk Final Four’unu oynayan birçok oyuncusu olan bir takım olarak oynayacaksınız?
Final Four’un güzelliği de biraz bu bence. İlk kez oynayacağım bu nedenle her şeyi biliyormuşum gibi konuşmayacağım. Ama tek maç bu. Bir maçta her şeyin olabileceğini biliyorum. Bu nedenle görevimizi yapmak istiyoruz. Kendi oyunumuzu oynayıp baskı, stres bunları bir kenara koymak istiyoruz. O bir maçta her şey olabilir. Bu taraftar olduğu kadar bizim için de heyecan verici. Fenerbahçe’yi yenebileceğimizi biliyoruz ama iyi bir takım olduğunun da farkındayız. En az 40 dakika boyunca sahaya çıkıp en iyi oyunumuzu oynamaya çalışacağız. Hedefimiz bu. Yapmamız gerekeni yapıp oyunumuzu oynarsak her sonucu içimiz rahat kabul ederiz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!