Moerman: “EuroLeague’deki En İyi Kimyaya Sahip Takım Efes”

by Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net

Anadolu Efes’in Fransız yıldızı Adrien Moerman, takımının Final Four’a kalmasının ardından düzenlenen medya gününde Eurohoops’a özel açıklamalar yaptı.

Yıldız oyuncu, yaklaşan Final Four’a kalma sebeplerini anlatırken aynı zamanda rakipleri Fenerbahçe Beko’ya ve koçu Ergin Ataman’a da değindi.

Nasılsın, Final Four’da olacağın için mutlu musun?

– Evet, ilk Final Four’um. 18 yıl sonra Final Four yapan Efes’in bir parçası olduğum için çok mutluyum. Çok gururluyuz. Buradaki tüm oyuncular için büyük bir başarı. Tüm sezon çalıştık, her şeyimizi verdik. Mutlu olsak da henüz işimiz bitmedi. Fenerbahçe’yi yenmek için hazırlanacağız.

– Buraya ilk geldiğinde takımdan böyle bir başarı bekliyor muydun?

– Belki sezon başlamadan önce beklemiyordum ama sezon içerisinde bekliyordum. Çünkü iyi oynadık ve sadece 10 maç kaybettik. Bunların da yedisini dışarıda, üçünü içeride kaybettik. Bence bu çok acayip. Fazla mağlubiyet almadık. Demek ki bir şeyleri doğru yaptık. İyi bir kimya yakaladık. Her maçta savaşıyoruz. Kaybetsek de her maç daha güçlü bir Efes imajı çizdik.

– Sezon içerisinde “Final Four’a gidiyoruz” dediğin bir an oldu mu yoksa bunu Barcelona serisindeki beşinci maçtan sonra mı fark ettin?

– Yok, sezonun bitimine 6-7 maç kala sanırım dördüncü sırayı garantilemeye epey yaklaşmıştık. O sıralarda bitireceğimiz kesinleşince bence herkes Final Four’a gidebileceğimizi fark etti. Her şeyimizi verdik. Kolay değildi. İçeride bir maç kaybetmiştik ve orada gidip onları yenmemiz gerekiyordu. 15.000 taraftarın önünde burada işi bitirmek muhteşemdi. Sadece oyuncularla ilgili de değil. 15.000 taraftar vardı. Keza başkan da 18 yıl sonra gelen başarıyla çok mutluydu. Her yıl para yatırmak kolay değil. Her yıl 15 milyon yatırmak kolay değil. Bence bu yıl koç birlikte oynayabilecek iyi oyuncular ve iyi insanlar buldu. Herkes de bundan ötürü gururlu bence.

– Sana Barcelona serisini soracaktım ancak bu başarıyı tüm takım olarak kazandığınızı söyledin.

– Evet dediğim gibi kolay olmadı. Çünkü Brock Motum sakatlanmıştı playofftan önce. Benim için her maçı neredeyse 40 dakika oynamak kolay değildi. Bu sebeple Efes için yaptıklarımdan ötürü çok mutluyum. Henüz bitmedi. Final Four’a çıkmak muhteşem. Barcelona’yı playoffta deplasmanda 34 sayı farkla yenmek kolay değil. Sanırım ilk kez bir takım deplasmanda playoffta 34 sayı farkla kazanıyor. Şu anda onları böyle yenip Final Four’a gidecek kapasitede olduğumuzun farkındayız artık bence.

– Beşinci maçta attığın kritik bir üçlükten sonra oradan koşup aslan gibi kutladın. Taraftarların önünde benche koşarak kutladığında o an ne hissettin?

– 4 sayı farkla kazanırken fark 7’ye çıktı. Bitime de 29 saniye kalmıştı. O şut taraftarı da ayağa kaldırdı. Çünkü bu sezon her maçta dolu salona oynadık. Kaybetsek de kaybetmesek de böyle oldu. Bu bizim için taraftar açısından da başarı. Çünkü geçen sezon maçlarda 100-200 taraftar oluyordu, bu kolay değil. O şutu attığımda bir şey hissettim. Öncelikle bu benim enerjimle alakalı. Bunu seviyorum çünkü kötü anlar geçirdiğimde, yorulduğumda bu benim taraftara, kulübe, başkana teşekkür etme şeklim.

– Sezon içerisindeki enerjini de sormak istiyorum. Dediğin gibi neredeyse 40 dakika ortalama ile oynadığın zamanlar oldu Barcelona serisinde. Ancak sezon içerisinde de hem Türkiye Ligi hem de EuroLeague’de uzun süreler aldığın zamanlar oldu. Ayrıca kariyerinin en iyi performanslarından birini ortaya koydun. Kişisel performansın hakkında ne söylemek istersin? Sezon öncesi ve içerisinde en büyük motivasyonun neydi?

– Öncelikle istatistikler tüm oyuncularla alakalı. Dediğim gibi, takım arkadaşlarıma sahada beni buldukları, son anlarda topu bana teslim ettikleri için teşekkür ederim. Bu şutları atmak kolay değil. Dediğim gibi özgüvenim yüksekti. Koça da teşekkür etmek istiyorum çünkü buraya Barcelona’da çok da iyi olmayan bir sezondan sonra geldim. Koç bana bu güveni verdi ve ben de o güvenin karşılığını vermeye çalıştım. Böyle bir kulübün beni buraya getirmesi kolay değil. Bence bana kumar oynadılar ve koç bana çıkıp savaşma konusunda enerji ve özgüven verdi. Efes’e geldiğiniz zaman burada olmanızın bir sebebi olduğunu göstermelisiniz. Başta dediğim gibi böyle takım arkadaşlarınız varken sahada rahat olamazsınız. Sahada çok fazla şey veriyorlar. Dunston’dan bahsetmek istiyorum. O da bana çok enerji veriyor çünkü sahada her şeyi yapıyor: Blok, hücum ribaundu, savunmada yaptıkları malum… Her şeyi yapıyor. Maça çıktığınızda bir şeyinizi vermemezlik yapamazsınız. Bu beni de etkiledi ve enerji koyup takımıma ve takım arkadaşlarıma elimden gelenin en iyisini vermem konusunda yardımcı oldu. Bu sezondan ötürü çok mutluyum. Sezon henüz bitmedi. Hedeflerimiz var, Final Four, Türkiye Ligi. Ama şu ana kadar Efes için başardıklarımdan ötürü çok mutluyum. Bu daha başlangıç.

– Sezon içerisinde harika oynuyordunuz, maçlar kazanıyordunuz ve hep ilk dörtte yer aldınız. Yine de sizden şüphe edenler vardı. “Efes iyi ama kritik dönem geldiğinde düşecekler” diye düşünülüyordu. Bazı dönemlerde, örneğin buradaki Real Madrid maçında acı bir mağlubiyet de aldınız ancak şu an Final Four’dasınız ve şu an o şüphe edenleri susturmak sizin için nasıl bir his?

– Real Madrid maçında harika oynadık ama neticede kaybettik. Ancak oradaki hatalarımızdan ders aldık. Bu takımda da sevdiğim şey bu. İştahlıyız. Sonraki idmana iştahlı çıkıyoruz. Dediğim gibi, koç enerji veriyor ve biz de geri dönüyoruz. İnsanlar “Efes burada, büyük bir sürpriz” diyor ama öyle değil. Eğer takımın içini biliyorsanız sürpriz değil. Çünkü bence bu takım EuroLeague’deki en iyi kimyaya sahip. Bencil oyuncular değiliz. Bazen kötü bir şut atıyorsunuz, kimse bir şey demiyor. Yalnızca “Bir dahaki sefere olur” vesaire deniyor. Biz de bu sezon böyle başarılı olduk. Sezon boyunca birbirimize destek olduk. Biri düşse diğeri kaldırmaya gitti. Bu da benim için şaşırtıcı değil. Tüm EuroLeague için şaşırtıcı olabilir ama bizim için değil.

– Koç Ergin Ataman’ın sizi motive ettiğini söyledin. Aslında sezon boyunca kendisi çok kez “Bu takım Final Four’da olacak, Efes EuroLeague’i kazanacak” dedi. Onun motivasyonu sizi nasıl etkiledi?

– Güzel bir bakış açısı var. “Bu takımı, o takımı yeneceğiz” dediği zaman, Twitter’da “Barcelona’yı yeneceğiz” yazdığı zaman gidip orada onları yendik. Bu da onun verdiği bir motivasyon. Bize büyük bir özgüven veriyor ve böyle bir koç için oynamayı seviyorum. Ne olursa olsun kazanacağınızı söylüyor ve bunlar güzeldi bizim için. Barcelona’ya gittiğimiz zaman bizim modumuzu yükseltti. Şaşırmadım. Bu yüzden burada ve umarım Yılın Koçu olabilir. Onun için çok mutlu olurum çünkü kendisi Efes’i EuroLeague’in, Avrupa’nın zirvesine döndürdü.

– Taraftar desteğinden de söz etmek istiyorum. Ataman tüm organizasyonu inandırdı. Senin de dediğin gibi geçen sezon salon neredeyse boştu ama bu sezon özellikle de beşinci maçta tamamen farklı bir atmosfer vardı. Burada pek de böyle bir atmosfer görmedim. Bununla ilgili neler söylemek istersin?

– Dediğim gibi taraftarların enerjimde büyük payı var. Her maçta burayı doldurdukları için çok minnettarım. Tüm Türkler basketbolu, sporu çok seviyorlar. Son maçta bunu gösterdiler. Salon dolunun da ötesindeydi. Merdivenlerde bile oturacak yer yoktu. Bu da koçun etkisi. Kazandığınız zaman taraftar geliyor. Bundan ötürü minnettarız. Onlara sadece teşekkür etmek yetmez. Bundan çok daha fazlası. Umarım burada taraftarlarımızla kutlamak için kupayı buraya getirebiliriz.

– Koç takımı bu yaz korumaya çalışacaklarını söyledi. Sence Efes’in bu kadro ile bir hanedan olma şansı var mı?

– Buna inanabilirim. Fenerbahçe’ye bakın. Hanedan olmaya başladılar. Obradovic ile kaç Final Four’a gittiklerine bakın. Aynı takımı tutup 3-4 oyuncu getiriyorlar. Bence o da bunu yapmak istiyor. Benim gibi her yıl takım gezen oyuncular var ve kariyerimde ilk kez böyle bir kimyanın olduğu takım arkadaşlarıyla oynuyorum. Bu sebeple aynı takımı tutabilirseniz harika. Neredeyse aynı yapıyı koruyup belki çok fazla değil, 2-3 yeni oyuncu getirebilir ve bu takıma koyarsanız aynı olabilirsiniz. Çünkü birbirimizi tanıyoruz, birlikte oynamak daha kolay olacaktır. Sistemi biliyoruz, her şeyi biliyoruz. Fenerbahçe gibi. Daha kolay olacağı kesin.

– Fenerbahçe sizin yarı finalde rakibiniz. Tecrübeli bir kadroları var. Onlara karşı oynayacağınız maçta ne bekliyorsunuz?

– Daha önce dediğim gibi büyük bir mücadele olacak. Fenerbahçe’ye karşı ancak 40 dakika savaşırsanız şansınız olur. 40 dakika savaşmazsanız onlar bu konuda başa çıkmak için fazla güçlü. Kendilerine güveniyorlar. Bu sezon oynadığımız altı maçta durum 3-3. Dediğim gibi en iyi basketbolunuzu oynamalı, en iyi savunmanızı yapmalı, en iyi enerjinizi sahaya koymalısınız. Öyle olursa tabii ki kazanırız. Bence çok iyi bir maç olacak ve iki takım için de güzel bir Final Four olacak.

– Final Four’da diğer takımlar CSKA ve Real Madrid. Onlar da Final Four’da çok tecrübeli. Bu takımlarla karşılaştırınca Efes biraz daha bu anlamda zayıf gözüküyor. Bu dezavantajı nasıl aşacaksınız?

– Bu “zayıf takım” olma durumunu çok seviyorum. Bizim gibi bir takım için söyleyebileceğiniz en iyi şey bu. Çünkü bizim için durum bu. Tüm EuroLeague için sürpriz oluyor. Bizi bekliyorlardı ancak bu kadar değil. Burada olmamızın bir sebebi var. Buradaysanız büyük takımları, Avrupa’nın en iyi takımlarını yenmişsinizdir. Bence bu güzel. Final Four’da göreceğiz. Üzerimizde çok baskı yok. Gidip oyunumuzu oynayacağız. Bu “zayıf takım” durumunu orada göreceğiz.

– Vitoria nasıl olacak sence?

– Bu Final Four. Oradaki tüm oyuncular büyük isimler. Böyle bir baskı altında oynamak kolay değil ama çıkıp baskı olmadan normal bir maç gibi oynamalı, ne olursa olsun mücadele etmelisiniz. Neticede kaybederseniz kaybetmiş olursunuz, kazanırsanız kazanmış. Biz kendi oyunumuzu oynayıp her şeyimizi vereceğiz, 40 dakika mücadele edeceğiz ve sonra ne olacağına bakacağız.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Related Post