By Lefteris Moutis / moutis@eurohoops.net
Bobby Dixon artık… Ali Muhammed oldu ve Eurohoops’a yaptığı açıklamada Türk pasaportu almanın ve Eurobasket’te Türkiye milli takımı giyecek olmanın onun için ne kadar büyük bir onur olduğunu anlattı.
Bu rüyayı yaşayabilmek için 32 yaşına kadar bekledi ama bu geçirdiği yıl, Bobby Dixon’ın en uçuk rüyalarının bile üzerinde. Karşıyaka formasıyla, kahramanlaştığı bir şampiyonluk kazandı, Fenerbahçe ile yüksek ücretli bir kontrat imzaladı, Türk vatandaşlığı aldı ve bu sayede yaklaşan Eurobasket’te forma giyebilecek.
İlk “mucizesinden” başlayacak olursak, 28 yıl sonra tekrar şampiyon olan Karşıyaka’daki macerasını anlattı. “Oyuncular ve koçlar olarak inanılmaz bir topluluktuk. Bir hedef belirledik ve bunu gerçekleştirmek için bir yol bulduk. Bu harika bir başarı çünkü hemen her maç kendi stratejimizi sahaya yansıtmayı başardık”.
Karşıyaka’nın bu başarısı, yarı finallerde Fenerbahçe’yi ve finallerde de Efes’i yani ligin iki favorisini eledikleri düşünürse daha da büyüyor. “Fenerbahçe serisinin kolay olmayacağını biliyorduk. Euroleague’de Final Four oynadılar ve çok güçlü bir takımlardı. Ama onlara karşı çok iyi savaşırsak bir şansımız olduğunu biliyorduk. Aynı şey Efes serisi için de geçerliydi. Ve biz bunu başardık”.
Karşıyaka’nın en büyük problemi ise çok daha geniş rotasyona ve daha kaliteli karşılara karşı savaşmak zorunda olmalarıydı. Bobby Dixon ve takım arkadaşları bunu aşmak için neler yaptı? “Savaşçı ruh. Hatalardan kaçınmak, savaşmak ve kazanmak için her saniye çaba göstermek zorundaydık”.
Finallerin bitiminden kısa süre sonra Fenerbahçe’ye transfer olması geçirdiği sezonun bir ödülü müydü? “Kesinlikle. Fenerbahçe Türkiye’deki en büyük takım, çok saygın bir kulüp. Bu takımın bir üyesi olacağım için oldukça mutluyum”.
Fenerbahçe’nin Madrid’de Final Four oynadığı sırada onları kıskandın mı? Sen de oraya gelmek ister misin? “Kıskanmadım dersem yalan olur. Onlar için mutluydum. Türkiye basketbolu için oldukça iyiydi. Tabii ki oraya hatta daha ilerisine gitmek isterim”.
Henüz Zeljko Obradovic’le konuşmuş değil ama tıpkı sylediği gibi: “Çok tutkulu bir koç olduğunu ve oyuncularına ilham verdiğini duydum. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum”.
Türk oldu
Türk pasaportunu alış hikayesi nasıldı? “Adaylar arasında olduğumu biliyordum ve bir noktada koçum, Ufuk Sarıca -aynı zamanda Türk milli takımının asistan koçu- geldi ve bana ilgilenip ilgilenmediğimi sordu. Olumlu bir şekilde cevap verdim ve gerçekleşti!”
Harika bir sezondan sonra, Türkiye milli takımı forması da giyecek. Kendisini yaklaşan Eurobasket’te hayal etti mi? “Bu benim için çok büyük bir şey. Çok büyük bir onur. Amerikalıyım ama Türk milli takımı forması giyeceğim ve bu benim için çok önemli”. Ama neden ismini de değiştirdi? “Boksör Muhammed Ali’nin büyük bir hayranıyım. Onu ve Türkiye’yi onurlandırmak istedim”.
Hangi isimle çağrılmak ister? “Her iki isme de cevap veririm. Bobby ve Ali!”