By Semih Tuna – Buğra Uzar/ info@eurohoops.net
Darüşşafaka Doğuş’un bu sezon kadrosuna kattığı Amerikalı skorer Reggie Redding, Euroleague Medya Gününde Eurohoops’a konuştu. Redding, Darüşşafaka‘yla ilk sezonundan beklentilerini ve neden burayı seçtiğini anlattı.
Geçtiğimiz sezon Euroleague’te başarılı bir performans sergiledikten sonra, Darüşşafaka’ya geldin. Beklentilerin neler?
Çok iyi oyuncularımız var ama bu her zaman sizi her zaman iyi bir takım yapmıyor. İyi oyuncularınız olsa da bir bütün olarak bir araya gelmeniz ve bir bütün olmamız gerekiyor. Ama Euroleague’de olacağımız için heyecanlıyım ve mutluyum. Çünkü geçtiğimiz yıl Euroleauge’te oynayıp en iyi oyuncular ve takımlarla mücadele etmekten dolayı büyük keyif almıştım. Umarım takım olarak bir araya gelebiliriz ve başarılı bir performans sergileyebiliriz.
Bu yaz birçok Türk takımından da teklif aldığın konuşuldu. Neden Darüşşafaka Doğuş’u seçtin?
Darüşşafaka bana teklif yapan ilk takımlardan birisiydi. Bana teklif yaptıklarında kulüp hakkında yaptığım araştırmaların sonuçlarını, yapmak istedikleri şeyleri ve Türkiye’nin en iyi takımı olmak istemelerini beğendim. Burada daha önceden oynayan bir arkadaşım, Lynn Greer ile konuştum. Her şeyin nasıl olduğunu sordum ve o da her şeyin güzel olduğunu söyledi. Daha fazla bir şey isteyemezsiniz. İhtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Dairem çok güzel, verdikleri para çok güzel (Gülüyor). Paramızı zamanında alıyoruz, çok profesyonel bir ortam var ve ben de Almanya’dan buna alışığım. Bu yüzden buna benzer bir durumun olduğu bir yere gitmek istedim.
Basketbol Süper Ligi hakkında ne düşünüyorsun? Oldukça rekabetçi bir ligdesin ve buradaki hedeflerin neler?
Tabii ki hangi oyuncu nerede oynasın kazanmak ister. Ben de bunun için buradayım. Kazanmak için. Ama işler her zaman beklediğiniz gibi gitmeyebilir. Yine de çok iyi bir takımımız var. Hem Euroleague’i hem de Türkiye ligini çok iyi bilen oyuncularımız var. Bir yol bulup bir araya gelmeliyiz, birbirimizi öğrenmeliyiz ve nasıl oynadığımıza alışmalıyız. Takım olarak kimyamızı ne kadar hızlı yakalarsak, o kadar hızlı iyi bir takım olabiliriz.
Son olarak İstanbul trafiğiyle tanıştın mı?
Ohh… Evet, buradaki ilk günlerimden birinde posta ofisine gitmem gerekiyordu. Sanırım saat 11 gibiydi. Ama trafikte sıkışıp kaldım, kolumu arabadan çıkarttım ve resmen orada unuttum (Gülüyor).