By Lefteris Moutis / moutis@eurohoops.net
Jan Vesely, Mike Batiste’in ardından Zeljko Obrdadovic’in talimatlarıyla pozisyon değiştiren ilk oyuncu ve o da harika iş çıkartıyor. Peki o da Amerikalı oyuncunun kazandığı gibi şampiyonluklar kazanabilecek mi? Eurohoops.net sizlere “Transformers: Basketbol Versiyonunu” sunarak bu benzer olayları inceliyor.
Jan Vesely, Euroleague kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor, 13 maçta 13,5 sayı, 6,9 ribaunt, 2 asist ve 17,4 rkg ortalamaları yakalayarak turnuvanın en iyi uzunlarından biri konumunda. Performansını geçmişiyle birleştirirsek, akıllara yakın bir geçmişi ve Amerikalı Mike Batiste’i getiriyor!
Transformers’ı sever misiniz? Bilirsiniz ya, karşılaştıkları zorlu durumların gerekliliklerine göre şekillerini değiştirebilen “robotlar”. Michael Bay ve Steven Speilberg’ün yarattığı film serisindeki yardımsever “Autobotlar” ve kötü “Decepticonlar” gibi.
Eğer cevabınız evetse, kariyerlerinin bir noktasında fiziki yapıları ya da dönemin takımlarının ihtiyaçlarına göre uyum sağlamaları nedeniyle sahadaki pozisyonlarını ve rollerini değiştiren oyuncuların hayranı olmalısınız. Aslında bunu öyle başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler ki, Avrupa basketbolu sahnesindeki lider isimlerden birisi oldular. Euroleague tarihinde bu tip bir değişimden çok fazla göremezsiniz. Hatta bir elin parmak sayısı kadar diyebiliriz.
Bunun iki ana temsilcisi ise… yaşlı Michael Batiste ve genç… Jan Vesely. Yaş konusunda aralarında 13 yıl var ama çok fazla ortak noktaları da mevcut. Her ikisi de forvetten pivot pozisyonuna geçtiler, NBA’de oynadılar, basketbol kariyerlerindeki çıkışı Obradovic‘in koçluğunda gerçekleştirdiler ve 25 yaşındaki Çek pivotun oynadığı Fenerbahçe‘de Batiste de bir sezon forma giymişti.
Kariyerini “Obra’nın” talimatlarıyla değiştiren iki oyuncu daha bu kategoriye dahil edilebilir. Dejan Bodiroga, görkemli kariyerininin sonlarında ‘2’-‘3’ numaradan ‘3’-‘4’ numaraya evrilirken, Nemanja Bjelica genç yaşında oyun kurucu olarak dahi oynamışken power forvet pozisyonuna adapte olur olmaz Avrupa basketbolunun en üst seviyesine yükseldi. Benzer bir durum da NBA’de kısa forvet olarak forma giyen ve şimdilerde Lokomotiv Kuban’ın pivotu olarak mükemmel bir izlenim yaratan Chris Singleton için de geçerli.
Ancak oyuncu-Transformerların açık ara en etkileyici örnekleri Batiste ve Vesely!
Batiste’in efsane olmaya geçişi!
2.03 metre boyundaki Mike Batiste, Memphis Grizzlies‘ta kısa ve power forvet pozisyonlarında oynadığı vasat bir sezonun ardından 2003 yazında Panathinaikos‘a geldi. Ancak “sevimli” ve “vasat” ünvanlarıyla tarih yazamıyorsunuz. Mike’ın Yeşillerin taraftarlarının en çok sevdiği oyunculardan biri olmasını sağlayan isim ise Panathinaikos‘un o zamanki koçu Zeljko Obradovic’ten başkası değil! Efsanevi koç, dinamik Amerikalının yeteneklerini (atletik, güçlü, ikili oyunu iyi oynar ve iyi savunmacı) yükseltti ve bu onun kariyerinin dönüm noktası olarak görülüyor.
Batiste eski bir röportajında şunları söylemişti: “Kısa ve power forvet pozisyonunda oynarken kendimi pivot pozisyonunda oynarken bulmak zorlu bir geçiş süreciydi. Daha uzun ve güçlü oyunculara karşı oynamak hiç kolay değildi ama ben hayatımda hiçbir şeyden geri adım atmadım. Ve Obradovic beni pivot olarak kullandığında bunu başarmak zorundaydım. Bu pozisyonda oynayabileceğimi ve başarılı olabileceğimi göstermem gerekiyordu.”
Sonuca göre konuşacak olursak, Arizon State mezunu pivot, sadece “başarılıdan” çok daha fazlası oldu. Michael, Panathinaikos formasıyla Euroleague tarihinin en iyi pivotlarından biri olarak, 3 Euroleague şampiyonluğu, 9 Yunan ligi şampiyonluğu, 7 kupa ve 2 üçleme yaptı. İstatistikleri de oldukça iyiydi. Euroleague’te çıktığı 177 maçta 11,9 sayı, 5,2 ribaunt ve 13,5 rkg ortalamaları yakaladı.
Çek Transformer
Yetenekli Jan Vesely (213 cm), 2008’den 2011’e kadar Partizan formasıyla yaptıklarıyla namını oldukça genişletti. Burada “3” numara pozisyonunda oynuyordu. Geçiş oyunlarında mükemmeldi, yayın civarından ziyade daha çok çember yakınından skor üretiyordu çünkü çok iyi bir şut yeteneği yoktu. Yine de henüz tecrübesizdi, rekabetçilik ve fiziksel açıdan ciddi eksikleri vardı. Sadece boyu ve yetenekleri onun boyalı alanda üst düzey bir oyuncu olmasını sağlayamazdı. Bunun için tabii ki çok çalışması gerekiyordu.
Ondan sonraki üç yıl “büyülü dünyada” Wizards ve Nuggets formaları giydi ki bu dönem ona oldukça yardımcı oldu. Güçlenmek ve kas kütlesi eklemek adına çok çalıştı ve bu sayede pivot pozisyonuna geçebildi. Aslında bu dönüşüm için en doğru yer olan Fenerbahçe‘yi (tabi Obradovic’i de) buldu ve her şey plana göre gitti. Bu yıl tüm diğer şeylerin yanında asist konusunda da kendisini önemli ölçüde geliştirdi. Bu sezon 13 maçta 26 asist yaparken, geçen sezon bu sayıya 29.maçında ulaşabilmişti.
Tabii ki, bir Transformer olan Batiste’in devasa boyutuna ulaşması için şampiyonluklar kazanması gerekiyor ama önünde bunu başarabilmek için uzun yılları var. Kesin olan tek bir şey var, aynı koçla çalışıyor ve yolu oldukça açık.