By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Fenerbahçe‘nin 4 numarası Pero Antic, Euroleague.net’teki kişisel bloguna; sakatlığı, takımın durumu, Jan Vesely, İstanbul hayatı hakkında yazdı.
İşte Antic’in makalesi:
“Euroleague fanları, tekrar merhaba. Bildiğiniz gibi şu an sakatım. Kaslarımda yırtılmam var ve kötü hissediyorum. Ancak kötü hissetmemin nedeni bu değil. Benim sahada olmayı istemem. Fenerbahçe şu sıralar harika oynuyor. Tam bazı oyuncular sakatlıktan döndü derken şimdi ben ve Kostas sakatız. Rotasyonun büyük bir parçasıydık. Sakatlanmak bizim suçumuz olmasa da yine de kendimi kötü hissediyorum. Bu aralar takımımı sadece desteklemekle yetiniyorum ve en kısa sürede iyileşmeye çalışıyorum. Takımıma yardımcı olmadan maçları izlemek pek de benim yapabileceğim bir şey değil.
Söylediğim gibi, son zamanlarda oldukça iyiyiz ve TOP 16’da da mağlubiyetsiz yolumuza devam ediyoruz. Anadolu Efes’i deplasmanda yendik. Bu galibiyetle alakalı en önemli şey, Obradovic’in bizden sürekli istediğini yaptık. Sonuna kadar savaşıp onun sözünü dinledik. Efes iyi bir takım ve maça da iyi başlamışlardı. Fakat soyunma odasında koç takımı biraz daha zorladı, sert oynamalarını ve topu paylaşmalarını istedi. İkinci yarı takım bunu yaptık ve en büyük rakiplerimizden birine karşı galibiyeti aldık.
Jan Vesely Euroleague’de ayın oyuncusu seçildi! Bunu nasıl yaptığını bilmiyorum: O berbat bir oyuncu! Şaka bir yana, Jan Vesely’i çok seviyorum ve burada olduğu için mutluyum. Ona karşı hem Avrupa hem de potansiyelini gösterecek doğru fırsata sahip olmadığı NBA’de oynadım. Ve söylemeliyim; heniz potansiyelinin %50’sini bile göstermiş değil. Herkes onun smaçlarını, ribauntlarını ve bloklarını görüyor… Fakat o bundan çok daha fazlasını yapabiliyor. Bireysel olarak çok çalışıyor ve bu tip ödülleri hak ediyor. Euroleague’de bu sezon en yüksek yüzdeyle (2/3, %66) üç sayı atan oyuncumuz!
Onunla birlikte oynadığım için memnunum, o bizim için büyük bir artı. Genç, enerji dolu. Hem saha içinde hem dışında bize iyi şeyler katıyor. Tanıdığım en komik insanlardan biri de ayrıca. Ben ve Jan sık sık Partizan ve Kızılyıldız hakkında konuşuyoruz. “Sen Partizan’lısın”, “Sen Kızılyıldız’lısın, bla, bla, bla…” Bunun hakkında her zaman şakalaşıyoruz. Bunu sadece oyuncular yapmıyor. Zeljko Partizan’da oynadı ve koç olarak Euroleague’i kazandı. Kondisyonerimiz ise Kızılyıldız taraftarı. Onlar da birbirlerine takılıyorlar. Bu takımı özel yapan şey bu, sahip olduğumuz kimya.
Euroleague’de 6-0 devam etmek tehlikeli. Çok fazla rahatlamamalıyız. Bunu bize her saniye hatırlatan Zeljko gibi tecrübeli bir koç olunca zaten rahatlayamıyorsunuz. Eğer çok az kendinizi salarsanız sizi Euroleague’de cezalandıracak çok sayıda takım var. İlk sıradayız ve bunu korumaya çalışıyoruz. Bunu korumanın tek yolu da kazanmaya devam etmek. Özgüvenimiz var ve kaybetmek istemiyoruz. Haziran’ın sonunda dinlenebileceğiz. Çalışmak için buradayız, bunu yaparak para kazanıyoruz. Sezonu kupalar kazanarak tamamlamak istiyoruz.
Eğer bloğumu ilk kez okuyorsanız, arabamın son durumunu aktarma zamanı. Mustang’im artık yok fakat Hummer’ım var. Sakatlığım olmasından dolayı bir çok kişi yardım için yanıma geldi ve Mustang’e herkes sığmıyor. Havaların düzeleceği zamana kadar bekleyeceğim ve daha sonra getirteceğim. Bir arkadaşım getirecek çünkü uzun bir yol ve Zeljko bu kadar uzun yolda arabama sürmeme izin vermiyor. Mini Cooper’ımı tutuyorum. Onu satmak benim için zor!
İstanbul’u seviyorum. Asya yakasındayım ve burası harika! Avrupa yakası da ayrıca harika. Değiştirmek istediğim tek şey trafik. Atina ve Amerika’da da trafik vardı ancak bunun kadar değildi. Bunun dışında geri kalan her şey mükemmel.”