Eurohoops, bir haftadır Milwaukee’deydi ve Giannis Antetokounmpo’nun hayatını, maçlarını ve deneyimlerini tek bir amaçla gözlemledi: Okuyucuların gerçek ve otantik Giannis’i tanıma fırsatı yakalamaları için!
Her geçen gün, normal insanlar, basketbol severler, oyuncular ve NBA yıldızları “Sepolia’dan Giannis’in” blogunda yazdığı gibi bambaşka bir fenomen atlet olduğunu ve gelecekte ondan çok bahsedileceğini anlamaya başlıyor.
İlk triple double’ından sonrasına kadar, Eurohoops Giannis’e yakındı ve gerçek ve basit bir konuşmayla onu tanımak isteyen, nasıl düşündüğünü anlamak isteyen ve tecrübelerini dinlemek isteyen insanlar, gerçekçi bir açıdan bu isteklerini gerçekleştirecekler.
İlerleyen günlerde ve aylarda yeni yazılar gelecek. Giannis’in bu blogu iki ana olaya adandı! Kobe Bryant’tan ve Jason Kidd’ten aldığı kutsanmalar!
Giannis, dünya spor tarihinin en iyi atletlerinden biriyle olan karşılaşmasını yazdı, ikisi arasında geçen sözleri tam olarak açıkladı ve Kobe’nin ona babacan bir şekilde verdiği tavsiyenin ardından nasıl tüylerinin diken diken olduğunu tarif etti.
Son günlerde basketbol tarihinde ilk kez 2.11 boyundaki bir oyuncunun oyun kurucu görevlerini üstlendiğine şahitlik ediyoruz. Giannis, Jason Kidd’in ondan nasıl bu rolü almasını istediğini açıkladı ve koçla yaşadığı diyalokla birlikte koçun tüm takım önünde ondan istediği şeyi yazdı. Giannis’in en doğal halinin tadını Eurohoops farkıyla çıkartın.
“Her gün Tanrı’ya şükrediyorum”
Ne dersem diyeyim yetersiz. Her geçen gün Tanrı’ya bu tip şeyler yaşayabildiğim için teşekkür ediyorum. Bu inanılmaz. 12 yaşındayken basketbol oynamaya başladım. Dokuz yıl sonra ise Kobe, Lebron ve Durant gibi oyunculara karşı oynuyorum.
İlk resmi triple double’ımdan dolayı mutluyum çünkü benim için çok öneli bir maçta oldu: İlk olarak tabii ki ne olursa olsun kazanmamızı istiyordum ve tabii ki çünkü son kez Kobe Bryant’a karşı oynuyordum. Çok küçükken idollerimden biriydi. Sürekli olarak onun hareketlerini izlerdim. Benim hakkında çok güzel şeyler söyledi. Ona benim hakkımda söylediklerinden dolayı ne kadar minnettar olduğumu göstermek istedim. Yüz yüze ettiğim teşekkürün dışında sahada da onun haklı olduğunu göstermek istedim. Ben de bu ligde çok iyi bir oyuncu olabilirim.
Zaman geçtikçe ben de ne kadar yetenekli olduğumu ve eğer odaklanırsam, kendime güvenim olursa ve her gün hiç durmadan çalışırsam neler yapabileceğimi anlayacağım.
“Kobe’ye söylediğim şey”
Maç bittiğinde karşılaştık ve bu asla unutamayacağım bir andı. Ben ona “Seni çok özleyeceğiz. Tüm bu yıllar boyunca inanılmaz şeyler başardın OG” dedim. Bu benim yalnızca çok az NBA oyuncusu için kullandığım bir tabir. Güldü ve yanıt verdi, “İyi iş genç adam”.
Daha sonra ailem bana katıldı ve hepimiz Kobe’yi görüp konuşmak için soyunma odasına gittik. Annem uzuuuun süredir çekmek istediği fotoğrafı çekti! Ama daha sonra olabilecek en komik şey oldu!
Jason Kidd ve Kobe konuşuyordu, Bryant bana döndü ve bir noktada şunu dedi, “Eğer başka bir yere gitmek istersen gidebilirsin, sorun değil.”
Nereye gideyim? Kobe Bryant ve Jason Kidd’le aynı odadayım ve sen bana bunu diyorsun! Ayrılayım ve nereye gideyim? Ona söylediğim şey de buydu!
Jason Kidd, NBA’de birçok rekor kırdı, Kobe ve Sepolia’dan Giannis. (editör notu: Sepolia, Giannis’in Atina’daki eski semti)
Düşünüyorum ve hala buna inanamıyorum.
Kobe bana basketbolda olduğu kadar hayatımla ilgili de tavsiyeler verdi. Bana sırrının her gün limitleri aşmak olduğunu ve en önemli şeylerden birinin de yazları çalışmak olduğunu söyledi.
Üst seviye bir atletin bireysel seviyede çalışarak daha iyi olmasının sırrı bu. Oyununa yeni özellikler eklemek ve geliştirmek. Yazları, Kobe her gün çok erken kalkıp gün boyunca saatlerce çalışıyor ve geceleri ise yatağa zorlukla gidebiliyor. Vücudunu ve zihnini sezon boyunca yapması gereken her şey için yazın hazırladı.
Arka arkaya maçlar oynadık, gece geç saatlerde ya da sabah erken saatlerde uçuşlar yaptık, çok fazla yorulduk ve bu iyi bir noktaya gelmek isteyen atletlerin yaşayıp üstesinden gelmesi gereken bir şey.
Kobe yazları kendini zorladı ve biyolojik saatini, bir maç oynayıp gece yarısı uçuşundan sonra bir başka maça çıkabilecek takvime göre ayarladı! Bence bu sebepten dolayı 20 yıl boyunca böylesine bir seviyede kalmayı başardı.
“Kobe’nin bana söyledikleri tüylerimi diken diken etti”
Benimle konuştuğunda, antrenmanları kaçırmamamı ve çalışırken bir saniyenin bile boşa gitmediği gerçeğini açıkladı.
Büyük işler yapmamın, komple bir basketbol oynamamın ve daha sık triple double yapmamın benim elimde olduğunu söyledi. Bunlar bana, zihnime ve ne kadar kararlı olduğuma bağlı.
“Sert olmalısın ve zirveye çıkabilmek için birçok fedakarlık yapmaya hazır olmalısın.”
Kobe bana bu sözleri söyledi ve ben de onu dinlerken gözlerinin içine baktım ve her sözünde ne kadar ciddi olduğunu hissettim. Tüylerim diken diken oldu…
“En sıkıcı antrenman döneminde, yılacaksın”
“Yazın benim antrenmanlarımı izlersen, bir noktadan sonra yılacaksın! Dünyadaki en sıkıcı çalışmayı bitmek bilmeyen saatler boyunca yapıyorum. Dribling, sağa hareket ve şut. Binlerce kez tekrar. Daha sonra dribling, sola hareket ve şut. Daha farklı bir şey yapmadım, dribling ya da karışık hareketler gibi. Ve bu hareketleri mükemmelleştirene kadar tekrar tekrar çalışıyorum.
Birisi beni bu hareketlerde durdurmayı başardığında, o zaman tahmin edilemez olmak için ekstra çalışmayla oyunuma yeni şeyler ekleyeceğim”.
“Jordan ve ben bu yüzden çok şey başardık”
“Bu hareketlerin ve sahada gösterdiğimiz bitmek bilmeyen çalışmayla bunları mükemmelleştirmemizin, Jordan ve benim yıllar boyunca NBA’i domine etmemizi sağladığını düşünüyorum”.
Kobe’nin bana söylediği bu sözleri her zaman aklımda tutacağım. Ben 21 yaşındayım, basketbol açısından önümde uzun yıllar olduğunun farkındayım. Ama şimdiden eğer 12 yaşında basketbol oynadığım ilk zamanlara geri dönebilseydim, şimdiye kadar çok ama çok daha fazla çalışırdım!
Jason Kidd’in kutsaması: Top Giannis’in ellerinde
Filathlitikos’ta koç Zivas’la çalışmaya başladığımdan bu yana, oyunun birçok alanında yer alabileceğimi fark ettim, gelecekte benim için belli bir pozisyon olmayacak, hedefim ise sahada her şeyi yüksek seviyede yapabilecek hale gelmek. Buna inanan ilk insan ve hiç hazır olmadığım, sıska bir çocuk olduğum zamanlarda bile bana pas attı.
O zamanlar bile oyuna iyi bir bakış açım vardı ve sahada diğerlerinin göremediği şeyler görebiliyordum. O zaman Filathlitikos’la o zaman olan oyun kurucu oynama durumum, Bucks’ın son maçlarında gerçekleşiyor. Tabii ki seviye biraz farklı! (Gülüyor).
Koç Kidd’in sorusu ve yanıtı
Koç Kidd’in kulübe geldiğinde, bir ya da iki antrenman sekansından sonra beni bir kenara çektiğini ve benimle konuştuğunu hatırlıyorum. İlk sezonumdan beni oyuncu olarak biliyordu ama beni her gün bir oyuncu olarak antrenmanda görmek ve oyunun her alanında incelemek farklı.
Bana geldi ve bana şunu sordu: “Hey Giannis, kim olduğunu düşünüyorsun?”
Ben de cevap verdim: “Koç, ben bir oyun kurucuyum, hep böyleydim. Bu benim ‘1’ numara oynayacağım anlamına gelmez. Sadece benim oyunum takım arkadaşlarım için yaratmak üzerine.
Oynadığım pozisyondan bağımsız olarak oyunlar oluşturmak. Oyun kurucu budur. Ben skorer değilim. Daha çok yaratıcıyım. Ama eğer benden skor üretmem istenirse ve benden istediğin buysa, o zaman yapacağım”. Bu benim Milwaukee’deki ikinci sezonumda, koç Kidd’in gelişinden kısa süre sonra yaşandı.
Geçtiğimiz yazki Yaz Ligi’nde beni oldukça fazla ‘1’ numara oynattı ve bana bu pozisyonda inanıyormuş gibi gözüktü. Şimdi ilk kez açıkça benden takımda bu rolü üstlenmem istedi. Basket yediğimizde ya da ribaunt aldığımızda top Giannis’in ellerine gidecek.
“Benim yaratmama izin veriyor ve baskı eklemiyor”
İlk kez bunu tüm takımın önünde söyledi. Top Giannis’in ellerinde olacak ve hücumumuza oradan başlayacağız. Bu birkaç gün önce oldu.
İşin aslı şu ki, bunu bana hiç baskı yüklemeden yaptı. Resmen Giannis bizim oyun kurucumuz demedi. Bunu deseydi bir panik olacaktı ve etrafımda çok fazla baskı olacaktı.
Medya bu sürece dahil olacaktı ve Koç Kidd’in beni oyun kurucu yapmasını kurcalayacaktı. “Şu andan itibaren Giannis oyun kurucu olarak ‘1’ numara pozisyonunda oynayacak” diye bir şeyi asl a demedi.
Sadece biz hücum ederken topun Giannis’in ellerine gitmesi gerektiğini söyledi. Atlanta’da galip geldik ve Milwaukee’de Lakers’ı yendik. Umarım işler iyi gider. Çok heyecanlıyım ve bu meydan okuma için hazırım.
Şimdilik bu kadar, paylaşacak çok şeyimiz var: Bucks’la ve Yunan milli takımıyla olduğunu hissettiğim görevlerim dışında, All Star olduğumda insanların yapacakları yorumlar hakkında hissettiklerim ve ne kadar yükseğe gidebileceğimi merak ediyorum…
Takipte kalın ve yeni yazılar gelecek. Eurohoops’taki kişisel blogumu takip edenlere tüm kalbimle teşekkür ediyorum ve burada sizlerle bir şeyler paylaşmaya başladığım ilk anda söz verdiğim gibi tüm yorumlarınızı okuyacağım.
Sağlıcakla kalın,
Giannis