By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Pazartesi günü FIBA, Şampiyonlar Ligi’ni açıklayacak ve FIBA’nın Avrupa Yürütücü Direktörü Kamil Novak, Avrupa basketbolunun geleceği ve FIBA’nın kulüp turnuvaları hakkında Eurohoops’a konuştu.
Özel Jordi Bertomeu röportajımızdan sonra, söz hakkı tartışmanın diğer tarafında. Avrupa’daki birçok kulübün Euroleague’in projesine katıldığı şu günlerde, FIBA kendi planları üzerinde çalışmaya devam edecek ve Novak’ın da açıkladığı gibi uluslararası federasyon (FIBA); “Ulusal liglerin hareket ettiği sportif kriterler dahilinde Şampiyonlar Ligine katılımın basketbol sporunun Avrupa’daki temelini teşkil ettiğine inanıyor”
Euroleague’in aksine takımların yerel liglerindeki başarılara göre katılacağı Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin şu anki durumu hakkında, FIBA’nın diğer tarafı seçen takımları “cezalandırmayacağı” hakkında ve Şampiyonlar Ligi’nin başarılı olacağına dair inancı hakkında söylediklerini okuyun.
– Kulüpler ve Tony Parker gibi kulüp yetkililerinin Euroleague’in projelerine katılmaya açık olduklarına yönelik açıklamalarının ardından, FIBA planlandığı gibi gelecek sezon için iki kulüp turnuvası yapacak mı yoksa planlarda değişiklik oldu mu?
“Herkesin fikrine tamamen saygı duyuyoruz. Hattaa sporumuza hayat veren ve kulübüne ciddi yatırımlar yapan yüksek saygı duyulan bir oyuncunun fikirlerine daha da fazla saygı duyuyoruz. Aynı zamanda FIBA, projesine sıkıca bağlı ve ulusal liglerin hareket ettiği sportif kriterler dahilinde Şampiyonlar Ligine katılımın basketbol sporunun Avrupa’daki temelini teşkil etmesine güveni tam ve pazardaki kimse tarafından bunun değiştirilemeyeceğini düşünüyor. Planlandığı üzere, Basketbol Şampiyonlar Ligi 2016-17 sezonunda başlayacak”.
– FIBA, Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni yönetecek şirketin üyeleri olan ulusal liglerle ortaklık halinde. Bu da hiçbir kulübün turnuvada direkt bir yeri olmayacağı ve yerel liglerdeki performansına göre katılacağı anlamına mı geliyor?
“Aynen öyle. Sportif kriter, ulusal federasyonlarımızın ve yerel liglerimizin temel prensibi konumunda. Normal sezonda oynayacak 32 takımdan sekizi geniş bir eleme turundan gelecek. Bu eleme turundan dört davet olacak ve bu da Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne katılacak 56 takımdan 52’si yerel liglerindeki sportif performanslarına göre turnuvaya katılmış olacak”.
– Euroleague’in sizle bir ortaklık yapmaya açık olduğunu sık sık tekrarlamasının ardından sizin Euroleague’le çalışma imkanınız olduğunu düşünüyor musunuz?
“FIBA verimli konuşmalar ve görüşmeler yapmaya açık. Geçtiğimiz yaz somut bir teklif yaparak kulüpler ve Euroleague arasında gerçek bir ortaklık teklifi sunduk. Ne yazık ki bu reddedildi ve biz hala Euroleague’in bu konuyu nasıl çözüleceği ve uyum içerisinde birlikte çalışılma imkanı sunacağı teklifi bekliyoruz.
Birçok kez FIBA’nın yeni projeye ortak olmasını istediklerini duyduk ama somut bir teklif yapılmadı. Belli ki onlara ortak olmak için yeterince iyi değiliz.”
– Sunduğunuz Şampiyonlar Ligi’nin ilk formatı, Euroleague’in yeni projesine oldukça benziyor. Değişik yaklaşımlar olarak ne yaptınız?
“FIBA’nın ilk teklifi Euroleague’in modelinden tamamen farklı: tek benzerlik takım sayısı (16). Euroleague kapalı bir lig olmaya oldukça yakınken, FIBA’nın formatında boşlukların %50’si takımların yerel liglerindeki performanslarına göre doldurulacak. FIBA’nın sportif kriterleri temelini bu oluşturuyor. 28 ülkenin şampiyonlarından en az 26’sı eleme turuna katılacak. Maç sayısı daha az ve maçlar hafta ortasında oynanacak.
Genel felsefe tamamen farklı: FIBA’nınki hep böyleydi ve böyle kalacak: Avrupa basketbolunun gelecekteki gelişimi için bir ortak bir ses oluştururken, aynı zamanda yerel ligleri koruyup bir arada tutan bir turnuva sistemi yaratmak.
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin şu anki sisteminin bu durum için olabilecek en iyi format olduğuna inanıyoruz. Yerel liglerin sportif başarılarını esas alan çok ilgi çekici bir model oluşturduk. Bu Avrupa ligleri, kulüpleri ve ulusal federasyonları arasındaki ortak bir çaba, sadece FIBA’nın modeli değil. Tüm basketbol ortaklarının birlikte çalışarak herkes için en iyi modeli geliştirmesi harika.”.
– FIBA, Euroleague ve Eurocup’ı seçen takımlar üzerinde gücünü kullanarak onları vazgeçirme konusunda istekli mi?
“Biz yapıcı bir aşamadayız ve bunu sürdürmek istiyoruz. Hem geçtiğimiz yıl Euroleague’e teklif yaparken hem de şu anda yeni bir kulüp turnuva sistemi oluştururken bu durumdaydık.
Ne yazık ki Euroleague, sadece birkaç kulübün kontrolünü alma ve kârı paylaşma konusunda oldukça seçici, böylece onlarla ortak bir iş yapmak isteyen herhangi bir kulübü ya da ligi göz ardı ediyorlar. Böylece Euroleague’teki yerleri Eurocup’la dolduruyorlar.
FIBA pozitif kalmak istiyor. Ancak Avrupa basketbolu, çok saygı duyulası ortaklar olsalar dahi birkaç kulüp tarafından esir alınamaz”.
– Euroleague’in BM ve turnuva komitesi aracılığıyla yaptığı şikayet hakkında duruşunuz ne olacak?
“FIBA cevabını hukuk yoluyla verecek. FIBA’nın niyeti kulüpleri cezalandırmak değil. Bizim rolümüz, üyelerimizi durumun tehlikeleri hakkında bilgilendirmek, onları desteklemek ve onlara alternatifler sunmak. Her ulusal federasyon, onlar için en iyi olan şey hakkında kendi içlerinde gerekli adımları atmalı. FIBA, ligleri ve ulusal federasyonları ne yapmaları konusunda zorlamıyor. Bizim rolümüz korumak ve eğer gerekirse yerel liglerin uzun süreli devamlılığını sağlamak ki bu ulusal federasyonların/liglerin en önemli varlığı.
Dahası, ligler ve kulüplere Euroleague tarafından Eurocup’a katılmamaları halinde dışlanacaklarına dair yersiz bir tehdit yapıldı. Bu tip şeyler Adriyatik Ligi ve diğer Avrupa liglerine uygulandı. Bu tip yaptırımlar BM ve ulusal kanunlara göre çok yanlış. FIBA, Avrupa Komisyonu’ndan önce kendi şikayetini doldurmayı düşünüyor ve bu tip bir davranışı durdurmak ve üyelerimizi korumak için her türlü şeyi de yapmaya hazır. Bu yüzden Euroleague’e iki gün önce yazarak onları bu tip davranışları durdurmaya davet ettik”.
-Avrupa’daki kulüp turnuvalarının geleceğini nasıl görüyorsunuz? Özellikle de geçmişte Euroleague ve Suproleague’te olduğu gibi rakip bir kıtasal lig varken.
“Basketbol Şampiyonlar Ligi kesinlikle özel kulüplerin turnuvası olmayacak, bizim nihai amacımız kulüpleri bağlı bulundukları ulusal liglerden koparmak olan ve onlara liglerinde belki sadece play-off’larda oynama şansı verecek olan bir “özel üyeler kulübü” kesinlikle olmayacaktır. Euroleague’in yaptığı gibi yerel ligleri birine tabi pozisyona yerleştirip onlarla sinerjiler geliştirmeyince,Avrupa’daki sporun gelişimini unutuyorsunuz, taraftarları, yerel marketlerdeki sponsorları ve medyayı etkilemek zorunda kalıyorsunuz ve yerel yetenekleri göz ardı ediyorsunuz. Avrupa basketbolu ailesi bu modelden dolayı mutlu değil. Dahası FIBA’nın sorumluluğu ve kaçınılmaz görevi ise üyelerinin çoğunluğuna yardımcı olmak ve basketboun ulusal seviyedeki gelişimini arttıracak bir sistemi desteklerken aynı zamanda kulüplerin ulusal ve uluslararası turnuvalarını basit ve daimi bir sportif yapı haline getirmek.
Geçtiğimiz hafta Euroleague’in wild card vermeyeceğini duyduk ama üç gün sonra gelecek yıl için bir yerin çoktan “satıldığını” söylediler. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde hiçbir sponsor takımı için yer satın alamayacak.
Şu anda Avrupa’nın dört bir yanında bu sporun gelişmesini ve büyümesini sağlama konusunda doğru yol olduğuna inandığımız Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin tanıtımına odaklanmış durumdayız”.