By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
Anadolu Efes baş antrenörü Dusan Ivkovic, bu sezon merak edilen konular hakkında Sporx’e detaylı açıklamalarda bulundu.
Derrick Brown & Saric’in maç sonlarında sahada kalmasına yönelik eleştiriler için:
Bu iki oyuncum Karşıyaka’ya karşı iyi bir maç sonu oynadı. Bu ikiliyi oynatınca 5 oyuncum birden dikine gidebilen skorerler, dikine hareket edebilenler, post up oyunu olan oyuncular oluyor. Alex Tyus belki daha iyi bir bitirici. Ancak, savunmada eşleşme değiştirmeye başlayınca, örnek olarak Lokomotiv Kuban maçında, iyi ikili eşleşmeler yakalayabiliyoruz. İyi pas açıları, daha rahat şut şansı buluyor. Örnek olarak Lokomotiv maçında Birkan Batuk, Furkan, Cedi bu tip anlarda çok fazla top kaybı yaptı. Kupadaki Karşıyaka maçında da çok fazla top kaybı yaptık. Son dakikalara 6 sayı önde girmemize rağmen bu top kayıplarıyla kaybettik. Zagreb’deki Cedevita maçında da Miro Bilan’ı post up savunmasında da sadece Dario Saric durdurmaya hazırdı.
Sezon ilerledikçe hücum yüzdesinin ve savunmanın değişimi hakkında:
Rakiplerimiz bize karşı savunmada oyuncu değişerek oynamaya başladılar. Hücumda üçgen açılarını ve şutları daha iyi savundular. Yüzde 48 üçlük atarak maç kaybettik. Çünkü, rakiplerimizden daha az hücum pozisyon bulabiliyorduk. Guard savunmamızda sorunlar vardı. Modern Euroleague basketbolu için yeterli bir savunma yapamıyorduk. Mesela, Heurtel ve Furkan ikilisiyle sahadayken… Furkan’ın zamana ihtiyacı var. Hücumdaki en yetenekli oyuncularımızdan Heurtel ise fazla atletik yeteneklere sahip değil.
Oyunumuzu, hem savunma hem de hücumda geliştirmemiz gerekiyor. Savunmamız, kesinlikle Euroleague seviyesinde değil. Oyunumuzu geliştirmemiz için savunmamızı da geliştirmemiz gerekiyor.
Altyapılardaki başarıların üst seviyeye aktarılamaması hakkında:
Bazı yanlış anlaşılmalara yol açmak istemem. Anadolu Efes son yıllarda en iyi Türk takımıydı. En iyi antrenörlere, en iyi oyunculara sahipti. Oktay Mahmuti, Ergin Ataman, Ufuk Sarıca, herkes Efes’teydi. Fakat, bana yalnızca Hidayet Türkoğlu, “Ben Efes’ten Hidayet’im” dedi.
Genç oyuncuların adanmışlık seviyesinden bahsedelim. Türk insanın karakteri mücadeleciliği. Ben CSKA’dayken 2000-01 sezonunda herkes Cenk Akyol’dan bahsediyordu, 16-17 yaşlarındaydı zannediyorum. Tüm Avrupa onu konuşuyordu. Daha fazla oyun karakteri, daha fazla oyun bilgisi, daha fazla savunma gerekiyordu. İyi bir savunmacıysan bir şampiyon olabilirsin. İyi bir hücumcuysan iyi bir oyuncu ya da iyi bir takım olabilirsin. Basketbolda bu, çok büyük bir fark.
NBA-Avrupa ilişkisi hakkında:
Avrupa’nın genç oyuncularını tutması artık çok çok zor. Bu çok ciddi bir soru. Benim bazı oyuncularım NBA’de bir elçi gibiydiler, bunun için mutluyum. Kapıları onlar açtı. Divac, Petrovic, Danilovic, Paspalj, Kukoc gibi oyuncular. Ancak, o oyuncular NBA’e gitmeye hazırdı. Kulüpleri, antrenörleri, herkes için bir onurdu onların gitmesi. Fakat, hazır olmadan gitmeleri en az 2 yıllarına mal oluyor. Geri döndüklerinde mahvolmuş oluyorlar. Son örnek Kostas Papanikolaou. Avrupa’nın en yetenekli oyuncularından biriydi. Küçük bir kulüpten Olympiakos’a, Olympiakos’tan Barcelona’ya gitti. Sonra geri döndü. Gidiş zamanı çok sorgulanabilir. Bu yolu birçok oyuncu seçiyor. Bunun için NBA ve FIBA’nın birlikte bir şey yapması gerekiyor. Hangi oyuncular, hangi seviyede, nasıl oraya gitmeliler bunların belirlenmesi gerekiyor. Nemanja Nedovic de Papanikolaou gibi. Geri döndü, gittiği seviyeden daha kötüydü. Ben de oyuncuların en doğru zamanda, en doğru şekilde gitmelerinden mutlu oluyorum.
Gelecek sezon NBA’de maaş sınırı 90 milyon, bir sonrakinde 112 milyon dolara çıkacak. Avrupa’nın her yerindeki oyuncular oraya liseye bile gitmek isteyecek. Tıpkı, yaz başında kamp kadrosuna aldığım en yetenekli oyuncularımdan biri olan Onuralp Bitim gibi. Amerika’ya liseye gitti, çok yetenekli bir oyuncuydu. Giderek Avrupa basketboluna daha fazla atak oluyor. Bunun nasıl durdurulacağını federasyonlar çözmek zorunda. Bu yönde sadece görüşmeleri değil, kararlar almaları gerekiyor.