By Antonis Stroggylakis/ info@eurohoops.net
En ilginç playoff serilerinden bir tanesi, Euroleague’te çok farklı geçmişlere sahip iki takım arasında gerçekleşecek.
Turnuva tarihinde ilk kez son sekize kalan ve elinde ev sahibi avantajını bulunduran sindrella Lokomotiv Kuban, prenses olmak için bir sonraki adımı atmak istiyor. Gösteriş eksikliği, Rus takımının sergilediği oyunun güzelliğinden birşey kaybettirmiyor. Sahanın her iki yanında da dengeli bir basketbol oynuyorlar ve savunmadan hücuma geçerken noktaları ideal bir şekilde birleştiriyorlar. Birçok zorlu görevi yerine getirebilecek oyunculara sahip Lokomotiv Kuban, potaya yaptığı hücumlarla ya da boğucu savunmasıyla galip gelmeyi başarıyor. Maç başına sadece 69 sayı yiyen ve Euroleague’in en iyi savunmasına sahip bir takımdan bahsediyoruz.
Bu, Loko’nun Barcelona karşısında en büyük silahı olacak. Koç Bartzokas’ın takımı birçok eşleşmede üstün olan taraf ve takımının adaptasyon özelliği sayesinde birçok farklı beş deneyebilir. Lokomotiv ve birçok oyuncusu, hırslı olmasına rağmen Euroleauge’in bu aşamasında deneyimsiz. Rakiplerinin hem kulüp hem de bireysel olarak böyle kritik maçları nasıl oynaması gerektiğini çok iyi bildiğini düşünürsek, bu onların tek bariz dezavantajı olabilir.
Barcelona ,Lokomotiv Kuban’la kıyasladığımızda hafife alınması durumunda herkese çok ciddi zararlar verebilecek silaha sahip. Yetenekli, deneyimli ve kazanmayı bilen oyunculara sahipler. Bu özelliklerden dolayı Barcelona, Top16’da “kaybetmeyi reddeden” takımların başında geliyordu ve üç maçı son dakikalarda hatta son saniyelerde kazandılar (CSKA Moskova’ya karşı evlerinde ve Real Madrid‘e karşı oynadıkları iki maçta). Zorlu grubu, iki Top16’nın ikinci turunda oynadıkları yedi maçta beş galibiyet almaları sayesinde üçüncü tamamladılar. Ya da şöyle de söyleyebiliriz: “Joey Dorsey sonrası dönem”.
Ev sahibi avantajına sahip olmamak, Barcelona adına bir sorun olabilir çünkü önceki aşamada deplasmanda sadece iki galibiyet almışlardı. Bunlardan biri Real Madrid‘e karşı son saniye basketi ve bir diğeri de grubun en zayıf takımı Zalgiris‘e karşıydı. Öte yandan Lokomotiv ise Top16 süresince Krasnodar’da sadece bir kez kaybetti. Bu yüzden Barcelona’nın deplasmandaki sorunlarını çözmesi ve Rusların taraftarları önündeki rahatını bozması gerekiyor.
Yıldızlar:
Malcolm Delaney tüm combo guard özelliklerine ve hatta fazlasına sahip bir isim. Sayı atıyor (15.8 sayı ortalaması), asist yapıyor (5,8 ortalama) ve hatta ribaunt da alıyor (3.3 ortalam). Euroleague’te hiçbir oyuncu ondan daha fazla süre almadı (33.2 dakika) ve onun Loko’nun oyunundaki önemi için daha fazla bir şey söylemeye gerek yok. Eğer onun driveları Barcelona’nın genelde sorunlu olan savunmasında gedikler açarsa, o zaman onun ve takım arkadaşlarının sayı üretme olasılıkları gittikçe artar.
Euroleague tarihinin en skorer ismi olan Juan Carlos Navarro hakkında duymanız gereken her şeyi duymuş olmalısınız. “La Bomba” , kariyerinde ilk kez çift hanelerde skor üretmiyor (8.3) ve belki en iyi döneminde olmayabilir ama yine de kıtanın en korkutucu oyuncularından biri olmaya devam ediyor. Ne zaman öne çıkması ve ne zaman agresif olması gerektiğini biliyor. Lokomotiv, guardları savunma konusunda yetenekli olsa da o da rakip savunmalarla baş etme konusunda bir uzman.
Kilit Eşleşme:
Anthony Randolph, 2 metre 11 santimetre boyunda olmasına rağmen bir şutör guard gibi şut atabiliyor ve Barcelona savunması için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Tabii ki hücum yetenekleri burada bitmiyor, nitekim Top16’da yakaladığı 14.2 sayı ortalaması bunun göstergesi. Ama onun hareketliliği, Barcelona’nın onun hakkında endişelenmesi gerekenler listesinde üst sırada yer alıyor.
Ama hey, Joey Dorsey de her türlü rakibi durdurabileceğini gösterdi. Top16’nın ikinci turunda Barcelona’ya döndüğünden bu yana, deneyimli pivot özellikle savunmada oyununu takımının oyununa göre ayarladı. Yani kendi uzmanlık alanı olan savunmada. Aynı zamanda ribauntların da kralı konumunda çünkü 20 dakikadan az bir sürede 8.1 ribaunt ortalamasına sahip. Lokomotiv karşısında sahada daha fazla kalması muhtemel çünkü karşılacağı uzunların stiline çok iyi uyuyor.
X-Faktörler:
İki oyuncu da atletizm yetenekleriyle öne çıkıyor. Victor Claver, 10.5 sayı ve 6.1 ribaunt ortalamalarıyla sahanın her iki yanında da takımına büyük katkı sağlıyor. Barcelona’nın power forvetlerine kıyasla çok daha dinamik ve fiziksel durumlarda oldukça güçlü. Üç sayı yeteneği (Top16’da 19/39, %48) Barcelona’nın savunmasında fazladan dengesizlik yaratabilir çünkü yayın gerisinde olduğu zaman peşine bir adam takılmak zorunda.
Tomas Satoransky her alanda (9 sayı, 3.9 asist, 2.7 top çalma) takımına yardımcı olabiliyor ve Barcelona’nın hücumunda işler kötü gittiğinde ekstra kıvılcımı sağlayacak oyuncu konumunda. Oldukça enerjik ve geçiş hücumlarda hızlı. Ayrıca takımının rakibinin sıkı savunmasına karşı patlayıcılığına ihtiyaç duyuyor.
Koçlar:
Lokomotiv Kuban daha önce hiç playofflara kalmadı ama Giorgos Bartzokas daha önce playoff deneyimi yaşadı. Olympiacos‘la 2013’te Euroleague şampiyonu olmadan önce Anadolu Efes‘i 3-2 ile geçmişlerdi. Bir yıl sonra Kırmızılar aynı skorla Real Madrid’e yenilerek üst üste üç şampiyonluk kazanma şansını kaybetmişti.
Xavi Pascual ise Barcelona’nın baş antrenörü olduğundan bu yana her sezon playofflara kaldığı için bu noktada işlerin nasıl işlediğini biliyor. Bu, koç Pascual’ın kariyerindeki sekizinci playoff serisi olacak, bunların 5’inde tur atlamayı başardı, 17-11’lik dereceye sahip.
Gelenek:
Lokomotiv Kuban tarihinde ilk kez bu aşamaya kalıyor. Barcelona ise 2006’dan bu yana her sene playofflara kalıyor. 10 çeyrek final serisinde altı kez (2006, 2009, 2010, 2012, 2013, 2014) Final Four’a kaldılar ve oynadıkları 21 maçı kazanırken 16’sını kaybettiler.
Paskalya Yumurtası:
Giorgos Bartzokas, 2012-13 sezonunda şu anda Barcelona forması giyen Stratos Perperoglou ve Joey Dorsey’le birlikte Olympiacos‘ta çalıştı. Yunan yıldız takımıyla o sezon Euroleague’i kazanırken, Dorsey ise sezon başında bası disiplinsiz hareketlerinden dolayı takımdan yollanmıştı.