By Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Kyle Hines, altı yıllık Euroleague kariyerinde çok şey başardı! Olympiacos‘la kazandığı iki şampiyonluk, üst üste 5 (!) Final Four’da yer alması ve son olarak Euroleague’de yılın savunmacı ödülünü kazanması!
Bunların dışında, 1.98 metre boyundaki (ayakkabılarıyla) bir oyuncunun son yıllarda turnuvanın en iyi ve en istikrarlı pivotu olabileceğini gösterdi ve Avrupa sahalarında undersized uzunların yaygınlaşma modasını başlatan isim oldu!
Bu yıl CSKA formasıyla üçüncü senesini geçiriyor, 2012-13 sezonunda Olympiacos‘ta kendisini tanıdığımız görevin aynısına sahip ve tam olarak aynı şeyi yapıyor: hücumu ve savunmayı domine ediyor! Kyle, Eurohoops’a her şey hakkında konuştu.
– Harika bir sezon geçirdin. İki sayılık atışlarda Bamberg‘de geçirdiğin yıllardaki gibi bir ortalamaya sahipsin. Sence böylesine üretken bir sezonun kilit noktaları neler?
“Uzun oyuncu pozisyonunda birçok sakatlık yaşadık ve bu sayede daha önemli bir rolüm oldu. Daha çok oynuyorum. Aynı koçla ikinci sezonumu geçiriyorum ve daha iyi bir kimya oluşturduk.”
– Bu yıl kadro senin kilit bir rol alacağın şekilde kuruldu. Olympiacos‘la ikinci yılındakine benzer bir role sahipsin. Alışık olduğumuz seviyede performans göstermeni sağlayan en önemli etken sence bu mu?
“Bu yılki rolüm, Olympiacos‘taki ikinci sezonuma çok benziyor, haklısınız. Joey takımdan ayrıldıktan sonra çok fazla sorumluluğum olmuştu. Ben de bunları yerine getirmeye çalıştım. Sorumluluklarım olmasını severim. Olympiacos’la edindiğim tecrübeler de bu sezonki performansımda rol oynuyor ve bu sayede CSKA‘nın benden bu seneki beklentilerine cevap verebiliyorum”.
– CSKA’nın önceki iki yıldaki kadrolarıyla bu seneki kadronun en büyük farkları sence neler ve sence önceki Final Four’larda şampiyon olamamanızın en büyük nedenleri ya da problemleri nelerdi?
“Bu sezonki en büyük farklılık hepimizin daha net rollere sahip olöması. Koç Itoudis harika bir iş çıkartıyor ve bize çok yardımcı oluyor. Önceki sezonlarda herkes inanılmaz oyunculara sahip olduğumuzu söylüyordu ama asıl önemli olan topu nasıl paylaştığınız ve bir takım olarak nasıl işlediğinizdi. Daha mütevaziyiz ve bu bir avantaj. En büyük sorun mu?
Muhtemelen zihniyetimiz ve zihinsel çerçevemiz. 35 ya da 39 dakika iyi oynuyorduk ve daha sonra sonlarda bir şeyler hep ters gidiyordu. Asıl önemli olan maçın sonuna kadar verimli olmak. Final Four’da her akşam bir maç olacak ve bunlar, sezonun diğer maçlarından farklı hikayelere sahip. Her detay önemli. Tek bir pozisyon her şeyi belirleyebilir, bir ribaunt, bir top kaybı ve bir basket”.
-Euroleague Final Four’larında yaşadığın en iyi ve en kötü an neydi?
“En iyi anım kesinlikle İstanbul’du! Geri dönüş şeklimiz ve kazanmamız tek kelimeyle inanılmazdı! Londra’da aldığımız kupada dominasyonumuzu daha fazla hissettim. En kötüsü ise geçen yıl Olympiakos’a karşı oynadığımız yarı finaldi. Daha iyi bir takımdık. Son anlara kadar öndeydik fakat sonda kaybettik. O duygu çok zorluydu. ”
-Trinchieri, Fleming, Ivkovic, Bartzokas, Messina, Itoudis! Bu koçların en karakteristik özelliklerini söyler misin?
“Fleming çok iyi bir koç. Oyuncularına özgürlük vermeyi seviyor ve çizdiği setlerle oyuncularının hayatlarını kolaylaştırıyor. Trinchieri çok tutkulu ve müthiş bir zeka! Üst seviye bir takıma sahip olmadan da harika işler yapabiliyor. Ivkovic çok tecrübeli ve bilgili. Onunla ne zaman konuşursanız farkı hissediyorsunuz. Çok zeki ve söylediği her şey çok değerli.
Messina detaylara çok önem veriyor, sanki bir bilim adamı gibi! Oyunla ilgili her şeyi çok iyi anlıyor. Bartzokas sessiz güç. Muhteşem takımlar inşaa ediyor, oyuncularından her şeyi alıyor ve basketbol için iyi fikirleri var. Avrupa’daki geleceği en parlak koçlardan birisi. Itoudis çok akıllı, özgüvenli ve tutkulu. Bize çok yardımcı oluyor ve her oyuncudan nasıl maksimum performans alacağını biliyor.”
– Lokomotiv’i VTB liginden de tanıyorsunuz. Yarı finalin kilit noktaları neler?
“Çok özel bir takımlar. Topu çok iyi dağıtıyorlar, yayın gerisinden çok iyi şut atıyorlar ve çok iyi yaratıyorlar. Savunmada ise her pozisyonda perdelerin ardından adam değişebiliyorlar. En önemli nokta odaklanmak ve sadece bizim oyunumuzu oynamak. Tıpkı tüm sezonda olduğu gibi. Rakiplerinin oyunlarını bozmada çok iyiler ve biz de buna dikkat etmeliyiz. Tipik bir takım değiller.”
CSKA’daki takım arkadaşlarını kenarda bırakırsak, bu yıl Euroleague’deki en iyi oyuncular kimlerdi?
“Final Four’daki takımlara bakarsanız, bu takımlarda süper performans sunmuş oyuncuları görürsünüz. Delaney harika bir sezon geçiriyor, Randolph da öyle. Bourousis tek kelimeyle inanılmaz, onun aldığı MVP ödüllerini saymayı bıraktım! Laboral’in ayrıca rakibe büyük hasar yaratabilecek oyun kurucuları da var. Fenerbahçe Vesely ve Bogdanovic’e sahip. Udoh da etkileyici bir sezon geçiriyor. Bu sezon blok kategorisinde rekor kırdı ve oyunun her yönünde çok efektif.”